Bu kadar kısa süre içerisinde buraya uyum sağlayacağımı hayal bile edemezdim. Bir haftada tüm eksiklerimi giderdim,yeni arkadaşlar edindim,derslere katıldım,Niall'ın kız arkadaşıyla tanıştım ve daha bir çok şey yaptım!
Ah,Niall'ın kız arkadaşı demişken...
O gerçekten tam anlamıyla bir baş belasıydı. Niall'ın o kıza nasıl bu denli aşık olduğunu anlayamamıştım. Kızın çok popüler olmasının yanısıra herkese iğrenerek bakan,bilinen markası olmayan hiçbir kıyafeti giymeyen,her zaman ön plana çıkmak isteyen bir kızdı. Kesinlikle bir gençlik filmindeki kötü karakterin kendisiydi. Imm, sanki High School Musical filminden fırlayıp gelmiş gibi. Evet.
Yine de saygı duyuyordum. Niall ona aşıktı,onunla mutluydu ve o mutlu olduğu zaman ben de mutlu oluyordum. Hem onunla aynı evde kalan bendim,o kız değildi. Adı neydi bu arada? Ah, Debby,evet kızın adı buydu.
"Demek Lessie ile iyi anlaşıyorsun.Neredeyse bir haftadır sizi ayrı görmedim." dedi Niall,kalemini kitabının arasına koyarken. Tanrım,gözündeki siyah çerçeveli gözlük ve dağılmış sapsarı saçları sanki dünyaca ünlü bir sanat eseriymiş gibi ona bakmama sebep oluyordu.
Ayrıca bana kalırsa annesinin ve babasının özenle yarattığı bir sanat eseriydi zaten. Canım balkabağım!
"Papatya kız,orda mısın?"
Açık kalan ağzımı aceleyle kapatırken kafamı aşağı yukarıya salladım ve cevap verdim.
"Ah evet. Şey,o iyi birisi. Çok iyi anlaşıyoruz."
Az daha rezil oluyordum değil mi?
Belki de olmuştum bile. Peki, sakin olacaktım ama buna alışmam için biraz zaman geçmesi gerekiyordu.
"Onun iki sene önce bir kızla beraber takıldığını duymuştum. Şansın var bence."
Pencereden vuran güneş ışığı Niall'ın kipriklerini tek tek sayabileceğim bir fırsat sağlamıştı. Gözlerinin mavisi daha da açık bir tona ulaşırken gülümsemesiyle belirginleşen çene gamzesi,onu öpmek istememe sebep oluyordu. O gerçekten bir şahes-
"Ne?"
Bir dakika, benim Lessie ile birlikte olmamı mı istiyordu o?!
İyi de ben-
Ah,tabii ya. Söylemiş olduğum üzerime lanet gibi yapışmış bir yalan vardı değildi?
"Lessie diyorum. Hem yakışırsınız sen sarışınsın o esmer."
Dünya Güneş'in etrafında dönüyordu,Ay dünyanın etrafında dönüyordu,ben ise söylediğim bu lanet yalanın etrafında dönüp duruyordum! Sanırım şuan suratımda dünyadaki en sahte gülümseme yer alıyordu ve gerçekten ne diyeceğimi bilemez haldeydim.
"Hatta ne yap biliyor musun? Hafta sonu okulda yapılacak olan Cadılar Bayramı balosuna birlikte gitmeyi teklif et. Cesur olman avantaj sağlar."
Aklımı yitirecektim. Ben hayatımda yalan söylemekten nefret ederken nasıl bir hata yapmıştım bilmiyordum!
♡♡♡
"Pekala...Sana bir şey söyleyeceğim ama kızmayacağına söz ver Lessie."
Esmer kız şüpheci bakışlarını devreye soktuğunda sandalyeme biraz daha sindim. Çok fazla utanıyordum ama yeni edindiğim en yakın arkadaşıma yalan söyleyemeyecektim. Eğer ileride yalanım ortaya çıkarsa en azından onu kaybetmek istemiyordum ve beni anlayacağını düşündüğüm tek insan oydu.
"Öt bakalım minik kuş." dedi çenesini eline yaslarken. Nereden başlayacağımı ya da sonunun nereye gideceğini bilmiyordum. Sadece benden uzaklaşmayacağını umut edebiliyordum, o kadar.
"Şey... Biliyorsun ki küçüklük arkadaşımla aynı evde kalıyorum." diyerek konuya bir giriş yaptım.
"Onunla yani." dedi kafasıyla Niall'ı işaret edip. Bizim yanımızdan geçiyordu,kolunun altında sevgilisi vardı ve bana göz kırparak çaktırmadan Lessie'yi işaret ediyordu. Tamam,Lessie onun bu hareketini görmüştü.
"Tanrım, o da neydi?" dedi beni dürterek. Gözlerimi kaçırdım.
"Bahsetmek istediğim konu da buydu zaten. O seninle birlikte olmamı istiyor." dedim gözlerimle Niall'ın gidişini takip ederken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Moonlight
Fanfiction"Eşcinsel olduğunu söylüyorsun ama bana bakış şeklini gökyüzündeki kuşlar bile kıskanıyor."
