♡Video Clip♡

908 89 170
                                    

Dünyanın en garip anının içinde bulunmak demek ki böyle hissettiriyormuş. Bir boks ringinde,iki tarafın da ortak hedefi gibi.

Kırmızı köşede Niall,mavi köşede ise annem.

Niall çatılı kaşları ile şüpheli bakışlarını annem ve benim üzerimde gezdirirken annem de aynı şekilde ikimizi süzüyordu. İçimdeki en büyük korku yalanlarımın ortaya çıkmasından çok Niall ile yalnız kalıp dün gece yaşadıklarımızı konuşmak olduğu için şuan iki boksörün beni dövmesine razıydım ve durumdan oldukça memnundum.

"Neden geldiğini haber vermedin anneciğim?" diyerek nihayet konuşmamızın başlangıcını gerçekleştirdim. Annem de yıllardır bunu yapmamı bekliyormuş gibi aniden gülümseyip,rahatsız oturuşunu bozduktan sonra koluna yapıştırmışcasına duran çantasını bir kenara koymuştu ve şüpheli bakışlarının yerine sevgi dolu bakışlar geçmişti.

"Arkadaşımın abisinin cenazesine gelmiştim ve dün gece yoldayken seni aradım ama telefona cevap vermedin. Uykun ağırdı sanırım."

Gözlerim isteğim dışı aniden büyüdüğünde kısa süreli bir öksürük krizine yakalandım. Niall'ın hâlâ bir şeyler hatırlayıp hatırlamadığını bilmiyordum ve bu beni çok sıkıyordu. Ya şuan hareketlerimin sebebinden haberdarsa?

"Ah,kusura bakmayın Bayan Deseare,dün benimle uğraşıyordu. Onu çok yormuş olmalıyım." diye konuya atıldı Niall. Yüzündeki saf gülümsemesi tam anlamıyla parlıyordu. Anneme karşı samimi görünmek istediğinden kaynaklanıyor olabilirdi ve bunu çok güzel başarıyordu.

Ve bir dakika,Niall az önce ne demişti? Her şeyi hatırlıyor muydu yani?
Aman Tanrım,bu çok kötü! Çok,çok,çok kötü!

"Şey,demek istediğim ben içkiyi fazla abartmışım da o yüzden. Kim bilir ne kadar uğraşmıştır. En son onu aradığımı hatırlıyorum zaten,sonra bir uyandım ki yatağımdayım. Bu kadar yardım sever bir kızınız olduğu için şanslı olmalısınız."

Teşekkürler ulu Tanrım... Sana yemin ediyorum bir daha Niall'ı öpmeyeceğim. O güzel dudaklarını,cennetimsi gözlerini,aydınlatıcı gülümsemesini ve mükemmel kişiliğini düşünmeyeceğim. Onun bana yaşattığı duyguları unutacağım. Dokunuşlarını,öpücüklerini,iltifatlarını anılarımdan çıkaracağım. Niall'a hiçbir şey söylemeyeceğim ve bu onun da dediği gibi sadece benim bildiğim bir sır olarak kalacak. Amen.

"İkinizin ev arkadaşı olmasını bu yüzden seviyorum. Birbirinize destek çıkmanız çok güzel, Maura da ben de endişelenmiyoruz bu sayede."

Evet,birbirimize öpüşerek destek çıkıyoruz anne. O beni kucağına alıyor,benimle birlikte olmak istediğini söylüyor falan. Ben de ona karşılık veriyorum elbette. Zaten benim işim bu; insanların duyguları ile oynamak. İşimde o kadar iyiyim ki kendime şirket kuracağım. Adı da 'Stella'nın Kötülük Şirketi' olacak. İşyerime gelen insanlar sahte sevgili yapacak,onu aldatacak ve aldatmasına sebep olan kişiye bile yalanlar söyleyecek. Sonu da büyük ihtimalle silahla kendini vurduğundan dolayı gelecek. Of.

"Anne okula gitmem gerekiyor. Sen de benim odamda dinlen istersen." diyerek huzursuzluğum eşliğinde ayağa kalktım. Kafamdaki lanet düşünceleri susturmak çok zordu ve başım ağrıyordu. Bencilliğim yüzünden üst üste binen yalanlarım ezilmeme sebep oluyordu.

Ben resmen eşcinsel olduğumu söylemiştim ya! Niall neden benim gibi yalancı birine bu şekilde davranıyordu ki? Beni öpmesi çok yanlıştı,bana o sözleri söylemesi ondan daha çok yanlıştı ve en yanlış olan şey,sevgilisini aldatacak kadar bana kafayı takmış olmasıydı. Beni sevmediği gerçeği açıkça ortada olduğu halde kafamı karıştırıyordu.

MoonlightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin