♡Another Mistake♡

900 87 150
                                    

Oldukça Stella&Niall(bir ship ismi bulmalıyız artık -maybe Stiall?-) sahneleri içeren bir bölüm olmasına rağmen bölümün sonunda bana küfretmemeniz dileğiyle...(omg spoi!)

Nihayet kendimi arabaya atıp sinirle kapıyı kapattığımda, bu sinirimin kaynağı olan kişinin rahatlığını görmek az daha çılgına dönememe sebep olacaktı. Öfke tüm bedenimi ele geçirdiği sırada kucağımdaki ufak çantayı onun koluna vurdum ve bana bakmasını sağladım. Delirecektim. Niall'ın bu dengesizliği ayarlarımı bozmak üzereydi.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun Niall? Hayır yani,kalkıp gitmek de neyin nesi? Terbiyesi-"

"Ne yapsaydım Stella? 'Tabii, neden olmasın,belki de müstehcen film çekeriz' mi deseydim?"

Sözümü kesmiş olmasını görmezden gelmeye çalışsam bile az önce dedikleri şoka girmeme neden olmuştu. Şaşkın bir şekilde onun öfkeli bakışlarıyla savaşıyordum ve yaralanıyordum. Nasıl böyle düşünürdü?

"Gerçekten delirmişsin. Sen ve ben sadece arkadaşız Niall,bilmem farkettin mi? Benim üzerimde bu kadar çok hüküm süremezsin." dedim dolan gözlerimi saklamaya çalışarak. Onun bakışlarında ise hiçbir değişimin meydana gelmemiş olması daha da sinirlenip cevap vermesini beklemeden konuşmaya devam etmeme yol açmıştı.

"Bu tavırları sergilemen gereken kişi Debby iken senin korumacılığın bir tek bana çalışıyor ve ben gerçekten bittim. Bilmiyorum,belki de Debby'ye akıl danışmalıyım,seninle nasıl bir kukla misali oynadığını sormalıyım. Bunu yapmamı ister misin? Benim de delirmemi ister misin Niall?"

Niall'ın konuşmam biter bitmez hırsla önüne dönüp arabayı aniden yola çıkarmasıyla birlikte geriye doğru savruldum ve ağzımdan küçük bir çığlık kaçırdım. Sanırım laflarımla onu tehlikeli olacak derecede sinirlendirmiştim ama benim de sinirli olduğumu görmesini istiyordum. Mesela ana caddeye uygun olmayan bir hızla girmemizin öfkemden dolayı beni korkutmadığını bilmeliydi.

Ama cidden,çok hızlıydık. Tanrım.

"Senin bu sikik ilişki hakkında hiçbir fikrin yok , bu yüzden o lanet çeneni kapat!" diye bağırdı birden. Önümüzdeki mavi aracı solladığımızdaysa kalbim hızla çarpmaya başlamıştı. Çalan kornalara aldırış etmeyen öfkeli arkadaşım hızlanmaya devam ederken koltuğuma sımsıkı tutunmuştum. Kötü olan şu ki,korktuğumu belli etmemek adına emniyet kemerini takmıyordum ama korkudan altıma edecektim. Yine de bana küfür etmiş olduğu gerçeği değişmiyordu,ona cevap vermeliydim.

"Evet,hiçbir fikrim yok çünkü her boka müdahale eden adamın o kıza gelince evcil bir kediye dönüşmesini aklım almıyor! Sen bir kuklasın Niall,kabul et!" dedim ölecek olmamızın benim açımdan bir anlam ifade etmediğini ona kanıtlarcasına. Tamam,şuan korkudan midem ve kalbim yer değiştirmiş olabilirdi ama benim inadım korkumdan daha beterdi.

"Bana diyene bak, Lessie seni o şekilde görseydi ne derdi Stella? Harry'nin elini tuttuğunu,sana iltifat ettiğini öğrenseydi? Herkese mavi boncuk dağıtıyorsun,ilişkinin gerçekliğine bile inanmıyorum ben!"

Yolda yürüyen bir yayaya çarpmaktan son anda kurtulduğumuzda derin bir nefes aldım. Niall çatmış olduğu kaşları ile son sürat gitmeye devam ederken koltuğuma tam anlamıyla yapışmıştım. Hem o az önce bir şeyler mi itiraf etmişti yoksa ben aklımı mı kaybediyordum?

"Bizi mi gözetledin sen?!" diye bağırdım,söylediği şeyleri tam anlamıyla idrak edebildiğim zaman. Öfkeyle kornaya basıp cevap vermekten kaçındığında ise konuşmaya devam ettim.

"Harika,bir de bu eksikti! Senin sınırların yok Niall ve ben çıldırmak üzereyim! Artık hayatımdan uzak dur!"

Araba aniden fren yaptığında ve ben öne doğru savrulduğumda neredeyse kafamı ön cama çarpacaktım. Asfalt ile tekerleğin sürtünme sesi cadde boyu yankı yaparken düşmemek için koltuktan destek aldığım kolum ani bir acıyla yerimde zıplamama neden olmuştu ama şuan bu acımı dile getirmem yanlış bir zaman gibi gözüküyordu çünkü Niall'ın ciddi bakışları oldukça korkutucuydu.

MoonlightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin