♡Debby Issues♡

836 72 82
                                    

İnsanların çoğu uykusunu tam olarak almış,güneşli bir günde kuş cıvıltıları eşliğinde uyanmak ister. Bunu en çok da ben istiyorumdur aslında. Ama bugün isteğimin en zıttını yaşıyorum. Önce ardı ardına beş kez kapı çalıyor,sonraysa gök gürültüleri kapı ziline eşlik ediyor. Harika.

Ve bir dakika,kapı mı çalıyor?

"Siktir! Niall uyan,kapı çalıyor!"  diyerek gözlerimi zorla açmaya çalıştığımda berbat bir haldeydim. Kapı altıncı kez çaldı,saatin kaç olduğundan haberim bile yoktu. Tek hatırladığım gece kötü bir rüya görüp Niall'ın yanına gittiğimdi.

"Sen bakamaz mısın ufaklık?"

Gözlerini açma zahmetinde bulunmayıp sızlanan Niall, sabaha sinirli bir giriş yapmamı sağlamıştı elbette. Yine de sinirimi görmezden gelip aceleyle yataktan çıktıktan sonra sinir bozucu kapı zilini tekrar duymamak adına yalpalayarak yürümeye başladım. Tabii kendimi giysi dolabının aynasında sadece iç çamarşırlarımla görünce tekli koltuğa atmış olduğum sabahlığımı giymeyi de ihmal etmemiştim. Artık iç çamaşırlarım ile uyumayı bırakmam gerekiyordu.

Çok geçmeden kapı yedinci kez çaldığında önüne ulaşabilmiştim ve giriş kapısını açmadan önce küçük ekrandan kimin geldiğine bakmıştım. Kapıyı bu kadar çok çaldığına göre önemli biri olmalıyd-

Debby mi?

Onun bu saatte,evimizde ne işi vardı? Gerçi..saat kaçtı ki?

Söylenmeye başlamak yerine kapıyı açmam daha mantıklı olduğu için kızı bekletmemek adına ekranın yanındaki tuşa bastığımda hâlâ uyukluyor olduğumu fark ettim. Cidden,gelen kişi Debby'ydi! Gözlerimin baktığı yerler yeni yeni anlam kazandığı zaman elimle suratıma vurdum. Olayın ciddiyetini şimdi anlıyordum bu yüzden koşarak Niall'ın odasına geri döndüm ve yatağa tam anlamıyla atladım.

"Niall Debby geldi! Uyansana Tanrı aşkına!"

Ellerimi omzuna koyup onu sarsmaya başlayacağım sırada Niall mucizevi bir şekilde gözlerini açınca şaşırmıştım. Hatta o telaşla beni üzerinden öyle bir itmişti ki kendimi yataktan düşüp parkenin üzerinde bulmam bir olmuştu.

"Siktir,iyi misin?" dedi şaşkınlık içerisinde yanıma geldiğinde. Neyse ki üzerinde eşorfmanları olduğu için giyinmek gibi bir zaman kaybında bulunmayacaktı. Sadece beni yerden kaldırmalıydı.

"Beni bırakıp yastığımı ver de odama gideyim. Debby şimdi kapıyı tekrar çalar." dedim kolumu ovarak yerden kalkarken. Bu gizli ilişki saçmalığı sinirlerimi bozuyordu. Tek istediğim sevdiğim adama doya doya sarılabilmekti ama olmuyordu işte. Her neyse,mezuniyete kadar dayanmalıydım.

"Onunla alışverişe çıkacaktım,unutmuş olmalıyım. Lanet olsun."

Yastığımı kucağıma aldıktan sonra onun adımlarını takip etmeye başladım. Tabii yolumuz koridorda ayrılıyordu,ben odama geçerken o kapıyı açmaya gitti. Hem üzerime bir şeyler giymezsem Debby yüzünden kendi ölümümü ilan etmiş olacaktım zaten. Ne de olsa açığımı arayıp duran biriydi.

En sevdiğim kupadan Niall'ın yapmış olduğu mükemmel çayı içerken bir hayli sinirliydim. Debby sanki tüm olanları biliyormuş gibi beni kasten kendi evimdeki kahvaltıya çağırmış,o yemek boyunca 'sevgilisini' yerken ben krep yemiştim. Bir bakıma Niall'ın bu durumdan rahatsız olduğunu biliyordum ama şuan o kadar iyi rol yapıyordu ki Debby'nin olmadığı bir zamanda kafasını kıracağıma emindim. Çıldıracaktım.

"Ee Stella? Projeyi bitirdiniz mi?" diye bir soru yöneltti okulumuzun gözde öğrencisi. Ah,bu gözdeliği başarısından dolayı gelmiyordu fakat bu konu hakkında yorum yapmayacaktım. Sadece güzel olduğu için sözünü dinleyen insanların olması yeterince sinir bozucuydu zaten.

MoonlightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin