Artık her şeyin sonuna gelmiştik, film hazırdı, gala yeri hazırdı, seyirciler yığılmıştı. Aslında biz de bu kadarını beklemiyorduk ama büyük ilgi görmüştü film. İnsanlar merak ediyordu. Nermin'e onu alması için bir araba göndereceğimi söylemiştim, fakat kendim gittim. Kapısının önüne yanaştım ve beklemeye başladım, bir ara pencereden dışarıya baktı. Anlamıştı onu beklediğimi ve hazırlanmıştı. Kapı açıldı ve Nermin dışarıya çıktı, bembeyaz bir elbise giymişti. Dondum ve kaldım onu görünce, hâlbuki inip kapısını açmam gerekiyordu. Açamadım. Öyle güzel görünüyordu ki vücudumda sanki kan dolaşımı durmuş, beynim kalp masajı yapıyordu kendime gelmem için. Nermin kapıyı açtı ve arabaya bindi.
-Gala için gelmiştiniz dimi?
-Evet efendim.
-Tamam, o zaman gidebiliriz.
Tanımadı beni, hatırlamıyordu. Ama olsun, benim için o gece orada olacaktı ya yeterdi o bana.
-Tarık Bey'i tanıyor musunuz?
-Evet efendim.
-Hmm. Anlatır mısınız biraz?
-Gala yerinde kendiniz konuşursunuz efendim, böylesi daha iyi olur hem.
-Çok tanımıyorum ki ben kendisini.
-Hiç tanımıyorsunuz.
-Öyle tabi, benim için bu gece neler yapacak merak ediyorum doğrusu.
-Bende efendim bende..
Gala yerine geldik, birlikte indik arabadan ve Nermin'eoturacağı yere kadar eşlik ettim. Hala hatırlayamamıştı beni, o gözleryabancısı olduğumu her bakışımda yüzüme vurdu. Yerine oturttum ve benibeklemesini söyledim, yani Tarık Bey'i!