Bu kadar gaddar olunmaz efendim!..

14 0 0
                                    

Araştırdım ve buldum bir yapımcı. Elimde tam on sayfa film senaryosu, aklımda Nermin'im girdim içeri. Kapıda bir bayan karşıladı, yalan yok maşallahı da vardı yani.

-Buyurun nasıl yardımcı olabilirim?

-Sen söyle canım, nasıl olmak isterdin.

-Ne için gelmiştiniz beyefendi!

-Patronunuzla görüşeceğim.

-Randevunuz var mıydı? Kim geldi diyelim?

-Randevu mu? Güldürmeyin beni canım, Tarık Bey geldi deyin.

Havasından mıdır suyundan mıdır bilmiyorum ama bende bir ego aldı başını gidiyor. Bu ne özgüven lan! İki gün önce Çaycı Tarık, şimdi Tarık Bey. Büyük yükselme var bende arkadaş, ben bu filmle Hollywood'a bile giderim.

-Buyurun içerde sizi bekliyor.

-Sağ ol bebeğim.

Girdim içeri; gözlüklü, kel, kâğıtlarla uğraşan, tipsiz bir herif. Kafanı kaldırıp da suratıma bak be adam! O zaman öksürüyoruz, öhö öhö.

-Sen misin Tarık Bey?

-Evet, yalnız senli benli konuşmazsak sevinirim. Sonuçta ikimiz de iş için buradayız!

-Ne işiymiş?

Havaya girdim ya tam gaz devam, attım senaryoyu önüne.

-Bu benim senaryom, hazırlıklara başlayın çekileceği zaman ararsınız beni.

Bu adam neden bana bakıp gülüyor? Dram yazdım oğlum komedi değil! Sus lan kızıyorum bak!

-Demek bunu çekeceğiz.

-Evet. Mümkünse biraz ciddi olur musunuz, laubalilikten hiç hoşlanmam!

-Kalk siktir git lan buradan. Gelmiş bir de taşşak geçiyor ibne. Siktir git kırarım kafanı!

-Bakın pişman olacaksınız.

-Çık lan dışarı!

Ulan seni bir güzel döverdim de dua et içerden yeni çıktım! Hem sen ne anlarsın filmden, bir de sıfatsız, o tipine eşekler bile dönüp bakmaz keltoş. Yapımcı mı yok lan bana! Zaten şuan düşündüm de benim filmimi çekebilecek kapasitede değil o herif. Çıktım kapıdan arkama bile dönüp bakmıyorum. Kendisi kaybetti. Bir dakika, senaryom! İçeride kaldı, neyse gireyim içeri iki çiftte laf edeyim şu kele.

Tabi içeri girmemle senaryoyu kafama yemem bir oldu. Çok değil, az bir şey emeğe saygı! Aldım hemen çıktım tekrar. O iki çift laf içimde kalmasaydı iyiydi. Yalnız rahat durur muyum hiç, tabi ki durmam. Gittim sekreterin yanına:

-Bir şey mi söyleyeceksiniz?

-Patronunuz içeride biraz kendisini parmaklayacakmış, rahatsız edilmemek istiyor. İyi günler.

Sekreter başladı gülmeye, anlamıştım zaten ilk girdiğimde etkilenmişti benden. Neyse ki o ibneye laf söyledim, içimde kalmadı. Tarık vurdu gol oldu.

Bir Klasik Türk FilmiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin