Patlatırım ulan..

19 1 0
                                    

Mümtaz ile birlikte çıktık, gittik olay yerine. Olay yeri derken, birazdan gerçekleştireceğim olaylar. Kendime teşhis koydum bu gece, intihar meyilli malın biriyim ben! Mümtaz'ın da henüz haberi yok ama ben yeleğim ile gidiyorum yemeğe.

Mekâna gittik, içeri girene kadar zaten üç tane xr cihazından geçtik. Kapıda ben diyeyim altmış, Mümtaz desin otuz kişi vardı. Gece gözleri pek seçmiyor o yüzden, bıraktım ben de otuz diye diye girdi içeri. Neyse ki şanslıyım, un paketleri xr cihazında ötmüyormuş. Adamlar biraz kıllandı tabi karnımı şiş görünce. "Son zamanlarda boğazıma hakim olamıyorum!" yani ne yapabilirim. Oturduk, sipariş alınmadan yemekler geldi. Kıllık yapacağım ya istemedim yemeği.

-Ben bunu yemem abi, tarhana çorbası istiyorum!

Masanın başında oturan adam tip tip bakmaya başladı, kesin kalkıp kalemimi kıracak dedim ama o işler filmlerde oluyormuş.

-Ben de tarhana çorbası istiyorum, aşçıya söyleyin yapsın hemen!

Ondan da vazgeçip mercimek çorbası isteyecektim, herif başladı konuşmaya.

-Evet delikanlı yaptıklarını duyduk, tek başına iyi cesaret.

-Sivaslıyız elhamdülillah!

-Gözün kara, yürekli çocuksun isteriz ki bundan sonra bizimle devam et.

-Neye devam edeceğim çok pardon?

-Seni gümrüklerin başına geçirelim.

Mümtaz'a baktım seviniyor mu, üzülüyor mu belli değil. Memur değilim arkadaş ben, hazır ortam yumuşakken ben patlatayım atarımı.

-Geçmiyorum ulan!

-Lan mı?

-Ulan! Sen neden bir tek ona takıldın ki?

-Delikanlı şansını zorladın şuan!

Açtım yine yeleğimi, şov yapıyorum. Nutuklar tutuk!

-Ben şansımı yanımda getirdim yavrum benim! Kimse bir yere kıpırdamıyor, adamlarınıza da söyleyin bıraksınlar silahları!

-Bak konuşabiliriz..

-Ne konuşacağız ulan! Senaristim oğlum ben film çekeceğim! Bırakın lan peşimi artık.

-Oğlum Tarık ne yaptın?

-Mümtaz Abi sen karışma, çık şimdi doğru evine. Benim işim daha bitmedi.

Mümtazı yolladım, artık patlatabilirdim bombayı. Tabi patlayan bir şey olsaydı. Aldım yerden silahı başladım havaya ateş etmeye. Işıklar patladı, etraf karanlık olunca ben tabana kuvvet kaçmaya başladım. Şu sıralar hayalim üç kelime oda şöyle; topuk, topuk, topuk..


Bir Klasik Türk FilmiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin