Tam konuştuk keyfimiz yerine geldi, iyi hoş da bu kadın yine nereden çıktı. Gerçi ne yapsın sevgilisi Mümtaz, istediği zaman girip çıkar. Ayla'dan bahsediyorum yani, ofise istediği zaman girip çıkar. Zaten bütün sıkıntı bende; tacize uğrayan ben, zor durumda kalan ben, utanıp kızaran ben, göt korkusu olan yine ben. Oldu o zaman ben dışarı çıkayım, zaten kötü kötü bakıyor yine bana. Korkuyorum arkadaş, anlayacak Mümtaz hazır can ciğer kuzu sarması olmuşken. Onu da hiç anlamıyorum ben ya can, ciğer, kuzu. Üçünü birden nasıl sarıyorlar, sarıp ne yapıyorlar? Dürüm falan mı? Kimler yapıyor? Ben ne diyorum yine ya, Allah'ım sana geliyorum! O zaman ben gidiyorum.
-Mümtaz Abi ben dışarı çıkıyorum.
-Nereye ayol ben daha yeni geldim?
Sana ne ayol! Kadına bak beni zorluyor, en sonunda sıkacak canımı anlattıracak Mümtaz'a her şeyi. En sonunda ama canıma susadığım zaman falan.
-Ben sizi yalnız bırakayım Ayla Hanım, zaten işlerim var.
-O zaman akşam hep birlikte yemek yiyelim şekerim.
-Yok, ben..
-Aynen Tarık, Ayla doğru söylüyor akşama dışarı çıkıyoruz hep birlikte.
-Ama abi..
-İtiraz yok!
Ama abi, s.... şimdi seni de Ayla'nı da diyemiyorum diye neden bu kadar zorluyorsunuz ki beni.
-O zaman ben çıkıyorum.