Bana Aşık Ol

-TANITIM-


Her zamanki gibi kolunu boynuma atıp beni sarmaladı diğer eliyle de saçımı karıştırıyordu. Abime dönüp 
'' Biz bu şapşalla ne yapacağız '' deyip kıkırdadı köpek yavrusu gibi karıştırdığı saçlarımdan elimi çekse de diğer koluyla beni daha çok sıkıyordu onun kokusunu içime çekerken sanki bu durumdan rahatsız oluyormuşum gibi onu yalandan ittirdim. En sonunda beni bıraktığında eminim suratım nefes alamamaktan kıpkırmızı olmuştu. Hiddetle abime döndüm ne olursa olsun o partiye gidecektim hem de istediğim kişiyle

'' Oraya gideceğim anladınız mı ? Ve senin iznine ihtiyacım yok babam izin verdi'' abime gönderebildiğim en sinirli bakışları gönderdim ayaklarımı çocuk gibi yere vuruyordum ama o beni hiç umursamadan  sırıtarak sigarasını içiyordu. Sigara içmesinden nefret ediyordum. Ona gözlerimi kısarak baktım en sonunda pes etmediğimi anlayacak ki 

'' Babam yanında ben gidersem gitmene izin verdi ve benim de yarın işim var yaaaaani gidemezsin '' hala pis pis sırıtıyordu. Eh onun zaten işinin olduğunu biliyordum. Zaten ona burda tam da Kıvançın yanında sorma nedenim de buydu. Ben her şeyi planlamıştım ama o ikisi kendilerini akıllı sanıyor bana şapşal diyordu

'' Tamam işte o zaman ben Kıvançla giderim '' dediğimde Kıvanç arkamda olduğu için kafama ufak bir şaplak attı. 
'' İşim yok seninle saçma partilere mi gidicem ufaklık '' dedi evet her zamanki gibi bana abilik taslıyor hatta sanki askerlik arkadaşıymışım gibi muamelelerde bulunuyordu bu sefer sinirle ona döndüm ve özenle bağlanmış kravatını çekip bozdum. Ahh şimdi sevgili Eylül'ünün tekrar bağlaması gerekiyordu. Çok üzüldüm (!) 

'' Her zamanki çocuk tavırların bak birazdan kız gelecek ben sizinle uğraşamayacağım '' dedi yanağımdan makas alarak abime sırıtıp ilerlemeye başladı. Abimse sigarasını ayağıyla söndürmüş beni çekiştiriyordu. Her zamanki gibi sığınağımızdan çıkıp evimizi gören caddeye çıktığımızda
 
'' Eğer o partiye gitmezsem anneme sigara içtiğini ispiyonlarım '' evet abimi tehdit ediyordum. Ve yapabileceğim bir şey yoktu. Ona baktığımda bana inanmayan gözlerle baktığını gördüm. Onu ispiyonlamayacağımı tabiki biliyordu. Gözlerimi devirdim. Bunu görünce kahkahalar atarak demin Kıvançın yaptığı gibi beni kendine çekerek kolunu omzuma attı

'' Gitmeyi bu kadar çok mu istiyorsun? '' 

'' Abi lütfen gitmem lazım '' sesimin en yalvaran en dayanılmaz en tatlı şekilde çıktığına emin olduktan sonra '' lütfen lütfen lüüüütfen '' demeye başladım kaç defa lütfen dedim bilmiyorum ama abim en sonunda beni bırakıp 

'' Cırtlak sesinle kulağımı tırmalamasan da olurdu tamam git babama benim yokluğumu çaktırmayız '' dedi göz kırparak. Sevinerek boynuna atladım ve yanağına kocaman bir öpücük bıraktım. Ama duymak istediğim şeyi hala söylememişti. Ben abimi tanıyorsam beni o partiye tek göndermezdi Kıvançı da benimle yollamalıydı. Ama bununla ilgili bir şey demeyince sanki Kıvançın gelmesini istemiyormuş gibi
'' Batu benimle gelir o zaman zaten benimle bir yerlere gitmeye can atıyor '' dedim yine blöf yapıyordum. Ama abimin ağzından laf almak zordu ne yapabilirim.

Bana kocaman gözlerle bakarak '' Hayır onunla gidemezsin Kıvançı ikna edeceğim, onsuz gidemezsin sana manevi abin olarak göz kulak olsun. '' dedi bense işte şimdi şuracıkta oynayabilirdim. Beynimde Freddie Mercury ile we are the champions'a eşlik ediyordum adeta. Ama surat ifademi hiç bozmadan 

'' İyi Kıvanç da olur gidiyorum ya sonuçta '' dedim en sonunda dayanamadım sırıttım. 

'' Siz kızlar hep aynısınız '' deyip bana cıklasa da o da gülüyordu. Eve gelir gelmez odama çıkıp kendimi yatağa attım.

Abimin manevi abi yakıştırmaları umrumda bile değildi ben Kıvanç'ı hiçbir zaman abim olarak görmemiştim. O da bir gün benim büyüdüğümü anlayacaktı beni kız kardeşi gibi görmekten vazgeçecekti. Bunu ne kadar zor olursa olsun başaracaktım en sonunda bana aşık olacaktı. Benim ona olduğum kadar hem de. Sırıtarak yatağın üstüne çıktım ve zıplamaya başladım. Gerçekten çok mutluydum. O partide bir şeyler olacağına ilişkin garip bir his vardı içimde hissediyordum , biliyordum. Bir şeyler değişecekti ve bunun sonucunda Kıvanç'la ' sonsuza kadar mutlu ' yaşayacaktık.