Bana Aşık Ol

Olduğun Gibi

Amaçlarım biri dışında uzun süreli olmadı.

Mesela 4 yaşında hoşuma giden oyuncak tabancayı anneme aldırmak : İki ağlayış ve masum bakışıma bakmıştı. Annem almak istemiyordu çünkü bir kız gibi yetişmemi istiyordu fakat barbieler ilgimi çekmiyordu

15 yaşında abimin havalı lise partilerine gitmem : Abimi bir şeyle ilgili tehdit etmeme ve Arapça gibi duran Türkçe ödevlerini temize geçmem

16 yaşında şu an rezil bir şey olduğunu fark ettiğim yırtık , uçuk ve kendinden daha uçuk fiyatı olan bir kez bile giymediğim elbisenin parasını babamdan koparmak : Matematikten yüksek not almam artı babama yağcılık

Mimar olmaya karar verip ona göre ders çalışıp kurslara gitmem ise 1 senemi almıştı. Tabi ders yaparken yediğim abur cuburların bana getirdiği kiloları Doruk'la vermem de bir hedefti ve sıkı bir sporla bu 4 ayımı almıştı. 

Amaçlarıma çoğunlukla ulaşmıştım en önemlisi hariç. Hayatınız boyunca bir şeyi deli gibi istediğinizi düşünün bu isteğiniz her akşam duanızda , doğum gününüzde mumları üflemeden hemen önce aklınızda , kahve falı kapatırkenki dileğiniz tabi aynı zamanda tek ve yegane amacınız her hareketinizi ona göre düzenliyorsunuz diğer isteklerinizi bile o temel amacınızın etrafında fakat 20 yıldır gerçekleşmiyor sürekli bunun için çabalıyorsunuz her seferinde yeniliyor daha beter düşüyorsunuz. Yine de bütün olumsuzluklara rağmen kalkıp yeniden deniyorsunuz. Bunu da '' Ok, ancak geri çekilerek atılır. Hayat siz zorluklarla geri çekiyorsa, sizi daha büyük bir şeye fırlatacağı içindir. Nişan almaya devam edin. '' mantığına sadık kalarak yapıyorsunuz

Benim hayattan beklentim Kıvançtı. Onun da bana aşık olması. Basit ve biraz da ergence belki ama benim nişanlağım şey ne Dünyadaki açlığı sona erdirmek kadar ulu bir amaç ne de ışınlanmayı bulmak kadar Dünyaca önemli bir gelişme. Tek isteğim aşkımın karşılık bulmasıydı

Hep hayalini kurduğum ansa tabiki bu beklentilerin gerçekleştiği an ve ben 'hayatımın olayını' kendimi bildim bileli hayal ettim. Kıvanç da bana aşık olurdu ve efsane bir şekilde bunu itiraf ederdi. Bu hayallerde 

'' Ben de seni seviyorum '' derdim sonra her şeyi anlatırdım ona sarılıp ağlardım. Sonunda hayallerim gerçekleştiği için şükrederdim.  

Şu anda ise ne kadar süredir bilmiyorum ama hareketsiz duruyordum.
Kıvanç odama gelmiş bana aşık olduğunu söylemişti. Aslında Kıvanç oldama gelmiş ve bana HER ZAMAN aşık olduğunu söylemişti. Ben onun gözlerine bakıp erirken onun başkasını sevdiğini düşünüp işkence çekerken de bana mı aşıktı?

4 yaşında sürekli saçımı çekip beni yere düşürürken 16 yaşında o elbisemle dalga geçerken 18 yaşında mezuniyet törenine tek gittiğimde de mi bana aşıktı? Tamamen şoka girmiştim anlamıyordum. Mutluluk koması diye bir şey var mıydı? Yoksa da ben ona girmiştim. 

'' Arya ? Özür dilerim bunu sana hiç söylememeliydim ama hislerimi değiştiremem '' hala önümde diz çökmüş durumdaydı parmaklarıyla yanağıma dokundu. Ağlıyordum galiba. Kendime gelmem için beynime telkinlerde bulundum donup kalmanın sırası değildi. Bu an benim mükemmel anımdı ve gidip de kendim bunu bozmayacaktım. Kıvançın boynuna kollarımı sarıp sıkıca sarıldım.

Daha şiddetli ağlıyordum. Belki de yine rüya görüyordum Kıvanç büyük ihtimal burada bile değildi. Kıvanç bana bakmak amacıyla geri çekildi ve ellerimi tuttu gülümseyerek ikisini de öptü

'' Seni çok seviyorum çok '' bana tekrar sarıldı , sımsıkı. Bu nasıl bir rüyaydı. Asla uyanmak istemiyordum. Dokunuşları gerçek gibiydi hayatım boyunca bu rüyanın etkisinden çıkmayacaktım kesin.