Küçük Kardeş

11K 341 16
                                    

Doruk benim ehliyetimin olmamasıyla dalga geçse de beni eve taksinin getireceğinden yarım saat önce bırakmış olmasına minnettardım. Ayrıca dip not olarak araba sürmeyi öğrenmeyi beynime yazmıştım tabi o arabayı sürmemi bir daha teklif eder miydi bilmiyordum. Umarım ederdi.

Annemlere yakalanmamak için erken inmiştim biraz yürümem gerekse de kapımızın önündeydim işte. Anahtarımı almadığımı fark edince zile bastım. Annem yüzüne saçma bakım şeylerinden yapmıştı ve suratı yeşildi. Onu karanlıkta böyle görsem çığlığı basabilirdim 

'' Hoşgeldin balım , Pelin daha iyi ya ? '' dedi bana küçüklüğümden beri balım diyordu sarışın oluşumla ilgili daha yaratıcı bir şey bulamamıştı arkasını dönüp salona geçtiğinde direkt odama çıkamayacağımı anladım. Oysa kampla ilgili plan yapmam gerekiyordu.

'' Peline ne olmuş ki ? '' annem üçlü koltuğa ayaklarını uzatmış masanın üstündeki suyun içinden de doğranmış salatalıkları gözlerine yerleştiriyorken bırakıp bana gözlerini açarak baktı

'' Bana Pelin hasta dedin '' ahhh ne kadar gerizekalı bir insandım ben. Söylediğim yalanı unutuyordum. Zaten bu yüzden dememişler mi ? Her zaman doğruyu söyle ki ne dediğini hatırlamak zorunda kalma diye.

'' Evet hastayım dedi beni çağırdı ama tüm gün lak lak yaptı işte '' zoraki gülümseyip ona bakmadan masadaki cips dolu kaseye uzanıp içindekilerden ağzıma tıkıştırmaya başladım. Yalan söylemek yüz yüzeyken hele de anneme karşı söyleniyorsa hiç hoş olmuyordu. Kendimi suçlu gibi hissediyordum ama Doruk'u ona nasıl anlatacaktım ki ? Ben aslında ömrüm boyunca Kıvançı sevdim ve Doruk da bana yardımcı oluyor mu diyecektim ? Bununla uğraşasım yoktu açıkcası annem beni iyice süzdükten sonra 

'' O kıyafetinin hali ne ? Korkunç görünüyorsun '' dedi ve gözlerine salatalıkları yerleştirip başını geriye yasladı.  Sorusuna cevap verme gereği duymadım 

'' Abimle babam nerde ? '' kasenin dibini gördüğümde ayaklandım.

'' Babanın toplantısı varmış Kayra da depresyonda '' annemin kıkırdayarak kurduğu cümleye kaşlarım çatıldı

'' Ne olmuş ki ? ''

'' Hazal'la barışamamış galiba odasında volta atıyordu en son '' dediğinde kendi odamdan önce abimin yanına uğramaya karar verdim zaten beni o kadar aradığına göre bir sorun olduğu belliydi. Annem ne kadar dalga da geçse abimle Hazalın ayrılığı ciddi gibi duruyordu. Merdivenleri çıkıp abimin kapısını tıklattım ben kapının koluna dokunamadan abim hışımla kapıyı açıp kocaman cüssesiyle önümde dikildi. Oda sigara dumanına gitmişti camı ne kadar açsa da koku sinmişti ve o beni içeri çekip kapıyı kapattığında ona çemkiriyordum.

'' Abi evde içme bari annemler nefret ediyor biliyorsun ayrıca gizli içerdin sen şimdi ne oldu ? '' bir sigara daha yakmış pencerenin karşısına gitme ihtiyacında bulunmadan içiyordu

'' Umrumda değil '' dedikten sonra '' Bunun bir önemi yok neredeydin hesap ver '' diye diklendi. Diktatör psikopat gelmişti anlaşılan 

'' Peline bakmaya gitmiştim hastaymış '' dedim anneme böyle söylemişim sonuçta

Bana bakıp zoraki gülümsemelerinden birini attı. Bakışlarından 'attığın yalanı yemedim' cümlesini kendim çıkarabiliyordum

'' Öyle mi bak sana ne anlatacağım ihtiyarların evinde seni bulamayınca deli olduk bin defa seni aradık Arya. Sonra evdedir dedik orada da yoksun seni kaç bin defa aradık biliyor musun ? Bunun üstüne artık senden umudu kesip annemi aradım sırf polise falan haber vermek için annemse onu aradığını Peline bakmaya gittiğini söyledi ''  abim sigarasından bir nefes daha çekip külünü masanın üstündeki kitabın üstüne döktü.

'' Kıvançla seni boğmamak için bir sebebimiz bile yoktu ama içimiz rahatlamıştı sana fırça atmak için aradık yine açmadın her neyse sonra ne oldu biliyor musun ? '' dediğinde kafamı iki yana salladım. Beni bu kadar merak edeceklerini düşünmemiştim açıkcası bu hoşuma gitmişti ama abim o kadar sinirliydi ki sırıtamıyordum bile. Bu kadar sigara içmesinin bana olan siniriyle alakalı olduğunu düşünsem de Hazal'la ayrı olmasının asıl sebep olduğunu biliyordum

'' Şöyle oldu sevgili kardeşim '' alaycı bir sevgi sözcüğüyle başlayıp sol elini omzuma bastırdı '' Kıvançla dışarı çıktık ve salak Pelin her zamanki gibi bana yavşadı yani gayet sağlıklıydı ve yanında küçük kardeşim yoktu '' bunları söylerken yüzündeki ölümcül gülümseme gözlerimi pörtletip ona bakmama sebep oldu. Hızlı düşünmek zorundaydım neden bütün bunlar benim başıma geliyordu ki ? Şimdi Doruklaydım desem bana tüm yılımı rezil edecekti. Kolumu omzundan hışımla çekerek  '' Şöyle oldu sevgili abiciğim hiçbirinizin umursamadığı ve bakım evine attığı dedemin yanına gittim '' diye bağırdım bir anda aklıma bu nasıl gelmişti cidden ?

Abim geri çekilirken sigarasını söndürüp kendini yatağa attı. Böyle bir yalanı bu kadar gerçekçi söylediğim için kendimden utansam da onun yanına gittim. Dedemi gerçekten hep görmeye giderdim onunla dertleşir beni tanımadığı için her şeyimi anlatırdım yine de bunu bu şekilde yalan malzemesi olarak kullanmam iğrençti

'' Neden söylemedin ki ? '' kızmak için bahane arayan abimin elinde bir şey kalmamış gibiydi. Hazalla olan ayrılığı onu gerçekten etkilemişti ve zaten çekilmezken daha çekilmez olmuştu. Bunu ona söylesem muhtemelen beni tersler ve işime bakmamı söylerdi. Neden bu kadar inat olduğunu bilmiyordum. Hazalı daha aramayacağını barışmak için bir hamlede bulunmayacağını biliyordum. Aptal inadı vardı onda. Bir kez reddedilirse o şeyi ona iyi gelse de istemezdi

'' Babam dedemi görmemi istemiyor biliyorsun '' dedim bunun sebebini ikimiz de bilmiyorduk abimin dedemle benim gibi bağlantısı yoktu dedem onu pek sevmezdi. '' Anneme benim Pelinde olmadığımı söylemediğin için teşekkür ederim '' yalanımı ortaya çıkarmadığı için minnettardım genelde bu kadar düşünceli olmazdı.

'' Her neyse anladım ama bir dahakine bize de haber ver '' dedikten sonra üstüme bakıp burnunu kıvırdı '' Bu ne böyle ütü diye bir şey var Arya '' deminki anlık durgunluğundan sonra kıyafetimin halini fark edip kahkaha atmaya başladığında ona katıldım ve omzuna vurmayı ihmal etmedim

'' Kıyafetimi ıslakken birbirinin üstüne atan sensin '' 

'' Çamaşırları ben yıkamıyorum Arya '' dikkatini benden çekip başını yastığa attı.

'' Hayır dün gece fıskiyeyle Kıvanç beni ıslandıktan sonra bu hale geldi onu diyorum '' dedim gerçekten ben bir şeyi açıklamasam anlamayacaktı

'' Neden bahsettiğini bilmiyorum ben dün ıslak kıyafetlerimi çıkaramadan misafir odasında sızmışım hasta olsaydım tamamen senin suçun olacaktı '' Abim uyuyakaldıysa benim üstümü Kıvanç değiştirmişti öyle mi yani ? abim gözleri kapalı bir şekilde yatarken gözlerimin şaşkınlıktan kocaman olduğunu iyiki görmüyordu. Çünkü sebebini sorduğunda atacağım bir yalana daha hazır değildim.  Kendime gelme olayını odamda gerçekleştirsem iyi olacaktı. Ya da üstümü Kıvançın değiştirdiği gerçeğini düşününce yaşayacağım utançı daha fazla erteleyebilir miydim ? 

Bana Aşık OlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin