Defne

9.4K 296 18
                                    

İnsanlar gece deli gibi içtikleri günün sabahı akşamdan kalma olduklarını söylerlerdi , ben ise ağlaya ağlaya uyuduğum akşamların sabahı için bu tabiri kullanıyordum. Sert bir dürtüklenmeyle sarsıldığımda bugün bu tabiri sık sık kullanacağımın bilincindeydim '' Kalk artık ne laf anlamaz şeysin '' Defne'nin sesini duysam da umursamadım daha çok uyuyabilmek için gözüme gelen güneş ışığının tersine dönüp yastığımı başıma çektim. Bu şekilde ölebilir miydim ? Etkili bir ölüm tekniği değildi bu zamana kadar kimse kendi kendini yastıkla boğmayı başaramamıştır. Her zaman olayları abarttığım yönünde eleştirilerle karşılaştım ve evet eleştiriye açık bir insanımdır. Belki bir şeyleri de abartıyorumdur ama benim Kıvanç defterlerimden birinin Eylülün elinde olması gerçeğini kaldıramıyordum uykudan tam sıyrılamamışken bile Eylül hakkında endişeliydim. '' Arya üstüne su dökeceğim artık, Kayra bu uyandırma biçiminin kesin ayılma sonucu verdiğini garantiledi bense arkadaşıma kıyamayacağımı söyledim oysa şimdi bakıyorum da.. ''

'' Sus bi bir sus kalkacağım '' lafını arkamdaki yastığı suratına geçirerek kestim. Defne sabahın köründe odamda car car konuşuyordu. Bu kadar erken odamda ne işi vardı hayatımda ilk defa bu tembel kızdan daha geç kalkıyorumdur onda da odamda bitiyor, gerindim ve bana kızgın bakışlar atan Defneye sırıtarak banyoya ilerledim. Aşağıdan kahkaha sesleri geliyordu annemin sesini duyduğuma yemin edebilirdim oysa ki bugün işe gitmesi gerekiyordu. Yüzümü yıkarken Defneye seslendim '' Beni bu kadar özlediğini bilmiyordum, sabahın köründe buralara geleceğini rüyamda bile göremezdim ben '' kıkırdayıp havlumu aldım ve tekrar odama geçtim. Defne bana şaşkın şakın bakıyordu '' Saat 2 oldu Arya ben de bir gün seni uyandıracağımı hayal bile edemezdim. '' gözlerim komidindeki saate gittiğinde gerçekten doğru söylediğini anladım hunharca uyumuştum ve bu benlik değildi telsizime uzanıp Kıvança nefret ettiği günaydın şarkısını söylemek istesem de onun uyandığı belliydi çünkü sağlıklı bir insan bu saatte kalkmazdı herhalde benim dinlenmemi istemiş beni uyandırmamışlardı ama Defnede düşünce ne gezer? Aşağıdan kahkahalar yeniden yükselince '' Annem işe gitmemiş mi ? '' dedim. Defne koltuğuma geçip yastığı eline aldı düşünceli bir hali vardı normalde daha neşeli olurdu ,hatta bana şu anda tatil dönüşü birbirimizi ilk kez görüyorken yaz aşkını ballandıra ballandıra tüm ayrıntılarıyla anlatmaya başlamaya koyulmuş olmalıydı. '' Hayır Eyşan teyze aşağıda ,seni özlediğini ve işe gitmediğini söyledi '' annemin hastalarından biri randevusunu iptal etmişti kesin ve bana şirinlik olsun diye böyle yapıyordu kendi kendime kıkırdadım ve yatağıma Defnenin karşısına oturdum ve gelen soru yağmuruyla birden bire feleğim şaştı.

'' Aşk olsun Arya. Aşağıda Doruk Tezer var sen onunla tanışıyorsun aranızda ne var benim hiçbir şeyden haberim olmuyor. Nasıl tanıştınız ? Nerede? O tehlikeli biri adamın arkasından millet salya sümük ağlıyor sakın seni üzmesin, ya seni de terk ederse? Gerçekten aşağıda olduğuna inanamıyorum. Neden ya ben her şeyimi anlatıyorum sen neden hiçbir şey anlatmıyorsun? ''

Eyvah ! Defne ve onun evhamlı hali. O da yanlış anlamıştı bravo yani. Sorularına devam ederken kendimi gülmemek için kasıyor ama başarılı olamıyordum.

'' Ne sırıtıp duruyorsun ? Yazıklar olsun daha sana bir şey anlatırsam ayıp ayıp '' Defneye bile Kıvançı anlatmadığım için Doruk'u yanlış anlıyordu.

'' Düşündüğün gibi değil hiçbir şey. Herkesin önce böyle yanlış anlaması bana çok saçma geliyor o yüzden gülüyorum '' dedim en sonunda biraz da olsun ciddi görünmeyi başarmıştım.

'' Neyi yanlış anladım? Bana arkadaşız deme çünkü Doruk'un öyle kız arkadaşı falan olmaz '' dediğinde Defneye baygın baygın baktım. Sanki 40 yıllık ahbabıydı da hakkında kesin kesin konuşuyordu. Ona bütün bunları nereden bildiğini sormayacaktım çünkü internete yazdığımda her şey çıkmıştı ben de biliyordum yani Doruk'la ilgili yazılanları , onu öyle duygusuz kızları kullanan ve atan bir tip olarak göstermişler bazen göklere çıkarıp sonra çarmıha germişler allamış pullamışlardı ki , yaralı kızlar müzesi kurmuşlardı aralarında Doruk tarafından terk edilenler burada beraber ağlaşıp Doruk' a sövüyorlardı bazısı da onu tanımanın bile yettiğini anlatıyordu gözlerim fal taşı gibi açılmış ekrana bakakalmıştım sonra da kahkahayı koyvermiştim. Doruk baya baya tanınmış bir insandı sanki bütün kızların sevgilisiydi arayıp Dorukla bir saat dalga geçmiştim.

Bana Aşık OlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin