Defne2-Asansör

9.2K 286 49
                                    

Defne ' den 


'' Bir erkeği kendinden uzaklaştırmanın en kolay yolu ona onu sevdiğini söylemektir böylece topukları popolarına değecek derecede hızlı bir şekilde koşarak yanından uzaklaşırlar, sizin yapınız böyle kas dokunuz arttıkça aşka olan korkunuz artıyor. '' dediğimde Doruk kafasını gülümseyerek iki yana salladı 

'' Böyle şeyleri çok yaşamış gibi konuştun ayrıca uslubunu değiştirdiğin gözümden kaçmadı '' diyerek sempatikçe göz kırptı

'' Hayır sadece sizin şifrenizi çözdüm '' uslubumla ilgili yorum yapmazken ellerimi klavyede gezdiriyor gibi yaptım. Doruk hala bana Kıvanç'ı savunuyordu. Söylüyordum ve emindim Arya ne kadar çabuk tamam derse o kadar az değeri bilinecekti. 

'' Her erkek aynı değildir genellemeler gerçek ilişkilerde seni yanıltır , Kıvanç zaten Arya'ya aşıktı iki günlük bir şey değil bu. ''

'' Sen nereden bileceksin ki ? Biz yeni öğrendik illa bilmişlik taslayacaksın ''

'' Senden bilmiş olmayalım biz de bir şeyler biliyoruz bayan ben erkeklerin şifresini çözdüm '' elimi geç bunları dercesine salladım. O sırada telefonum çaldı minik çantamdan çıkarıp baktım arayan Poyrazdı. Onunla öğle yemeği yiyecektik ve benim tamamen aklımdan çıkmıştı dudaklarımı büzüştürüp telefonu meşgule attım onu arabada arar ve trafiğin sıkışık olduğunu gelmek üzere olduğumu söylerdim.

'' Doruk gitmem gerekiyor bu tartışma burada bitmedi haberin olsun '' dedim Doruk ise başını onaylamaz bir şekilde iki yana sallayıp gülümsedi

'' Görüşürüz turuncu ''  bana böyle demesine gıcık olsam da bir şey demedim bana turuncu diye sadece Kayra derdi daha doğrusu sadece ona ses çıkarmazdım, Doruk'la pek yakın değildik ama o Aryayla yakın olduğu için bana da öyleymişiz gibi geliyordu. Acelem olsa da koşuşturmayarak zarif adımlarla asansörün önüne ilerledim. Annem her zaman '' Bir kadının yürüyüşünden onun karakterini anlayabilirsin '' derdi bu yüzden kambur durmama içe basmama ve ya herhangi hiçbir hata yapma lüksüne sahip olmamıştım her an VS fasion show'da yürüyor gibiydim. Geniş metalik kapılar açılır açılmaz aynada O'nunla göz göze geldim. Lanet olası kıvırcık saçlarını düzeltiyordu. Hiç bozuntuya vermeden içeri girdim ve başımla selam verip  zemin kata bastım bu arada farkında olduğum diğer şey Ege'nin hiçbir kata basmamış olduğuydu yanı o zaman burada inmesi gerek miyor muydu? Yandan yandan bana bakıp sırıttığını hissediyordum ama hiçbir şey söylemeden duruyordu. Asansörün sayılarının değişimini izlerken daha ne kadar yavaş ineceğini düşünüyordum.

'' Neden bir buzdolabı gibi davranıyorsun Defne ? '' dediğinde ona döndüm. Benimle her durumda affetmeden uğraşan oydu. Hiçbir tanışıklığımız olmadan dibime girip bana o plajda laf sokup yerin dibine batırmıştı ve beni ondan sonra tamamen görmezden gelmişti. Hatta görmezden gelmek yanlış kelimeydi beni gerçekten görmemişti. Bu yüzden şaşırmıştım birden beni neden sorgulamaya başlamıştı?

'' Öyle davranmıyorum '' dedim sadece. Onunla konuşmak istemiyordum maskeli baloda yeterince konuşmuştuk ve kelimeleri ne kadar güzel kullanabildiğini biliyordum ve her şeyden daha güçlü olduğu bilinen kelimelerini bende yeniden kullanmasını istemiyordum. Beni etkilemesini istemiyordum.O ve ben olmazdık bunu tekrar düşünmek ve kafamda kurmak istemiyordum. Ben birine bağlanıp arkasından ağlayıp platonik takılacak tipte bir kız değildim. Hatta platonikliği bırakın ben birine bağlanıp uzun ilişki yaşayacak bir kız bile değildim. Çabuk sıkılırdım ben.

Asansör düğmelerinin olduğu kısma gelerek düzeneği kurcaladı ve ben daha ne olduğunu anlamadan asansör durmuştu

''Ne yapıyorsun sen ? '' kibar bir kız olmasaydım okuldaki Amerikan arkadaşım Jamie gibi '' What the fuck are you doing ? '' derdim fakat böyle yetiştirilmiştim işte.

Bana Aşık OlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin