Ateşkes

10.7K 341 21
                                    

'' Seni kıskanmak .. seni ben? Ben seni neden kıskanayım ki ? '' sorduğum soru ona o kadar garip gelmişti ki şaşkınlıktan sorusunu bile tam soramıyordu.

'' Bilmiyorum aynen öyle davranıyorsun '' madem beni kıskanıyor musun gibi saçma bir soru sormuştum bu iddaamdan dönmeyecektim. Meydan okuyan bir şekile bürünmek için kollarımı gögsümde kavuşturup sağ ayağımle yere üç defa vurdum

'' Ben seni kıskanmıyorum '' dedi kaşlarını yukarı kaldırıp gözümün içine bakarak '' Sadece o adamın senin için tehlikeli olduğunu düşünüyorum hatta düşünmüyorum o adam senin için çok tehlikeli '' Evet Kıvançın kıskandığını sanmalarım sadece beni abisi olarak benimsediğinden bana duyduğu endişeden başka bir şey değildi. Yine yanılmamıştım ama en azından sormuştum ve içimde kalmamıştı. Umutlarımın kırılmasının sesini dışarıdan bile duyabilirdiniz fakat Kıvanç bunu anlayamıyordu , duyamıyor , hissedemiyordu. Bu hayatta ondan daha odun bir insan var mıydı acaba ? Bu düşüncelerime cevap olmak istercesine onları göremeyeceğimiz köşede kavga eden abimle Hazalın sesini duydum. Evet Kıvançtan daha odun biri vardı o da benim abimdi. 

'' Doruk'un tehlikeli olduğunu düşünmüyorum. Sen de bana abilik taslamayı bırakmalısın sonuçta benim zaten baş belası bir abim var '' deyip ağzımı samimiyesiz bir şekilde birbirine bastırıp kafamı salladım.

'' Bu kavgamızın bundan öncekilerden farkı ne ki sen barışmak için çabalamayı bırak beni silmeye kalkıyorsun ? '' Kıvanç deminki sorduğum soruya olan şaşkınlığını atlattıktan sonra duvara tekrar yaslanmış tek kaşını kaldırmış beni süzüyordu bu görüntüsüyle dikkatimi dağıtıyordu. Onu bu kadar sevmek zorunda mıydım sanki ?

'' Seni sildiğim falan yok '' gözlerimi ondan kaçırdım biraz daha bakarsam boynuna falan atlayabilirdim.

'' Normalde barışmak için türlü şaklabanlıklar yapman kendini affettirmen gerekiyordu şimdiyse umrunda bile değil '' abimlerin sesi kesilmişti ama bu tarafa gelen de yoktu. Ne olduğunu umursamadım büyük ihtimalle barışmışlardı. Zaten barışmayan bir tek Kıvançla bendik. Ben bir şey yapmadan o da yapmıyordu. Aramızın düzelmesi için her zaman ben kendimi yırtmalı mıydım?

'' Şaklabanlık yapıp senin eğlence konun olamadığım için üzgünüm belki de bana bunun için de bağırırsın '' dedim yarım bir gülümsemeyle , gözlerimi ne kadar ona bakmamak için başka şeylerle meşgul etmeye çalışsam da iradem dışında ona kayıyordu. Sinirli olduğunu gördüm bir adımda duvardan ayrılıp yanıma geldi. İki kolumdan da sıkıca tutarak beni hafifçe sarstı.

'' Ben eski Aryamı geri istiyorum, tamam ? '' tamam kelimesini telsizle birbirimizle konuşurken nasıl söylüyorsak o şekilde söylemişti bunu bilinçli olarak yaptığını bilidiğim için ve asıl önemlisi ARYASINI geri istediği için aptal aptal sırıtıp beni sıkıca tutan ellerinden kollarımı kurtarıp boynuna atladım.

'' Tamam '' Benimle küs olmaya dayanamamıştı işte ne olursa olsun ismimi söylerken sahiplik eki kullanıyordu. Beni ne şekilde benimserse benimsesin sonuçta benimsiyordu. Onun kokusunu doyasıya içime çekerken o da gülerek bana sarılıyordu en sonunda beni o kadar sıktı ki nefes alamadım.

'' Ahh '' dediğimde daha büyük bir sırıtmayla beni bıraktı 

'' Şimdi şöyle bir sorunumuz var. '' dedi ellerini kirli sakalına götürüp ovuşturdu ama hiç ciddi görünmüyordu bense hala gülümsüyordum 

'' Neymiş sorunumuz '' kolunu rahat bir şekilde omzuma atıp kendine yasladıktan sonra beni yola doğru sürükledi. Abimle Hazalın gittiğinin ikimiz de farkındaydık. Araba eski yerinde de değildi. Bu yüzden eve doğru beni yönlendirdi hala kolu omzumdayken dışardan sevgili gibi göründüğümüzü düşünerek daha bi sırıttım

Bana Aşık OlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin