🌏 1.0 stay

4.4K 360 69
                                    


Seni anlıyorum,gelmiş geçmiş en büyük yalanlardandır.Kimse kimseyi anlayamaz,aynı olayı aynı hissi yaşamış olsanız dahi her acının her kalpte atışı bambaşkadır.

Seni seviyorum da,hemen bunun arkasından gelir,ölmeden önce sevdiklerinize onları sevdiğinizi söyleyin yalanına inanıp mahallenin kedilerine bile söyleyen ben söylüyorum bunu,kimse kimseyi yalnızca olduğu haliyle sevemez,olmasını dilediği gibi görür ve gördüğü kalıbı sever,bundandır ki deliler gibi sevseniz de insanlar değişir.Sadece sevmek,yapılması en zor olandır.Karşılığında bir şey beklemeden,görmeden,belki konuşmadan ya da dokunmadan,yalnızca içinde ne varsa bilmeden dahi sevmek.

Seni özlüyorum,işte belki de tek gerçek budur.Özlemek...Olduğun,geçmişte olduğun ve gelecekte olacağın her şeyinle seni özlüyorum.Kollarımın arasında,burnumun dibinde,gözlerimin içindesin ama seni şu an bile özlüyorum.Kuşkusuz en gerçek histir özlemek,bilinen yanlışın aksine birini ya da bir şeyi özlemek için uzakta olması gerekmez.Uzaktakini herkes özler,asıl özlem,tam dibinde,kollarının arasındayken,ruhunu telaşa saran bir özlemektir,avuçlarının içinin ellerinde kaymasını hissederken duyduğun uçsuz bucaksız özlem en gerçeğidir tüm duyguların.

100 yıl boyunca birlikte olacağın garanti edilse dahi,101.yılın ilk günündeki halini düşüp nefesini özlemektir,bütün insanlardan savaşlardan ve korkulardan korumak isteyecek kadar çok.Sevmeyi ve anlamayı mümkün kılacak kadar çok.En büyük yalanlara,göz göre göre inanacak kadar çok,çöllerde bir damla su bulsan da elini bırakamayacak kadar çok,çok kelimesini aza yapıştıracak kadar  çok.Başkası için atan kalbinin,uykudaki ritmine aşık olacak kadar çok.O kalbin içinde başka bir ismin yankısını duysan da kendi kalbine söz geçiremeyecek,geçirmek istemeyecek kadar çok.Öyle çok ki,nasıl başladığını nasıl birken böyle çoğaldığını anlayamayacak kadar çok.

Tel örgülere tırmanır gibi,ellerinin kanamasının bir önemi yokmuş gibi sarılmak.Özlemini gidermek için ta içine sokmak isterken,tel örgüleri avcunun içine alıp var gücünle sıkmak gibidir,seni özlemeyen birisini sevmek.

Özlemini gidermek için ta içine sokmak isterken,tel örgüleri avcunun içine alıp var gücünle sıkmak gibidir,seni özlemeyen birisini sevmek

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tam göğsünün üzerine dayadığım başımın daha önce herhangi bir yere böylesine mutlu yaslandığını hatırlamıyorum.Kalbinin atışlarını duyduktan sonra hiçbir şarkının en sevdiğim şarkı olamayacağını biliyordum artık,yapmamam gerektiğini biliyordum,ama en çok da onu sevmemem gerekirken seviyordum işte.Kimseye söylemem gerek yoktu,kendime de,ona da,dünyaya da,sadece arven olup,sızısını dindirmeyi istiyordum.Ben küçücük bir kız olarak istemeye hakkım olmasa da hiçbir şeyi,sonra canımı yakacağını bilerek,kendi ellerimle kendimi onun kollarına atmak istemiştim.

Ellerimi yerleştirip dengemi sağlamıştım ama yeryüzünde düşmeyi istemediğim tek yerdi.Yüksek yerlere çıkmayı ve dünyayı izlemeyi deli gibi seviyordum,hayatım boyunca çıktığım en yüksek yer,gittiğim en uzak yer,burasıydı.Min Yoongi uyurken,ve ben kendimi onun kollarına attığımdan,nefes alış verişlerimizin 124.sünde tamamen aynı zamanlı olduğunu fark etmiştim,onun tatlı acı kokusunu çekip başımı döndürmesine izin verirken,ona alışırken,bana alışmasını deli gibi dilerken,tam kucağındayken,uykusunun en derin anında ve ben de ona katılmak üzereyken,dengemi kaybettiğim an rüyasında bana tutundu.Kenarda öylece duran ellerini kaldırıp belime koyuşuyla,hayatımın en gerçek düşünden,en masalsı düşüne yuvarlandım.Bir daha böyle büyülü bir şekilde uykuya dalamayacağımı bilerek,bilincim yitmeden hemen önce ellerini belime koyuşunu uykulu zihnimin kuytularına kazıdım,uyanınca bu hisse mutluluktan çıldırmayı içimin bir köşesine not ettim ve rüya dünyasına daldım.

Blue Morn ☁ mygHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin