KANIN İZLERİ (Tamamlandı)

38-) Kalbini Göğsünden Ayıracağım

Gözlerimi açtığımda ilk yaptığım şey nerede olduğumu anlamaya çalışmak oldu. Gerçekten de neredeydim ben? Başım o kadar çok ağrıyordu ki hiç bir şey düşünemiyordum.

Başkan: Demek sonunda uyandın. Kaç saattir uyanmanı bekliyorum.

S: Gerizekalı gibi hamile bir vampire mine enjekte edersen böyle beklemek zorunda kalırsın.

Başkan: Aslında haklısın ama o zaman seni zaptedemezdim.

S: Beni ne zaman bırakacaksın?

Başkan: Bir düşüneyim. Hmm. Sanırım hiçbir zaman.

S: O da ne demek öyle?

Başkan: Şöyle ki sen ve bebeğin çok güçlüsünüz bende buranın başkanı olarak güçlüyüm-ki gücümün yarısını bile daha görmedin- her neyse bu yüzden bir başkana yakışacak gibi güçlü bir eş ve güçlü bir çocuk lazım. Bende düşündüm ki bu kriterler için sen ve artık benim de bebeğim olan ufaklık çok uygunsunuz.

S: Hayal dünyasında yaşaman gerçekten de çok acıklı. Neyseki böyle bir şey olmayacak.

Başkan: Buna sen değil ben karar veririm küçük hanım.

S: Buradan kurtulduğumda o kalbini gözlerinin önünde vücudundan ayıracağım. Söz...

Başkan: Ben ölümsüzüm sevgilim... hala bunu anlayamadın mı?

S: Bir meleğe bunu demen gerçekten çok acıklı.

Başkan: Diriliş meleği olman beni öldürebileceğin anlamına gelmiyor.

S: İşler gerçekten de karışıyor sayın başkan. Neyseki sadece diriliş meleği değilim.

Başkan: Bu da ne demek?

S: İlk önce adınızı öğrenebilir miyim?

Başkan: Adımı kimseye söylemiyorum kişisel anlama.

S: O zaman istediğiniz bilgileri benden alamayacaksınız malesef.

Başkan: Gerçekten de nasıl tehtid edebileceğini çok iyi biliyorsun.

S: Artık adını söyle.

Başkan: Aras.

AR: Peki Aras. Hem diriliş meleğiyim hem de ölüm meleği. O yüzden ölümsüz olman bir şey ifade etmiyor her doğa üzeri varlığın canını alma yetkim var.

Diyerek gülümsediğimde gözlerinden korku geçti. Ve sanırım birazcık da kararlılık.

AR: Ama beni öldüremeyeceksin.

S: Nedenmiş o? Burada bizi görebilecek hiç kimse yok.

AR: Sevgilin ve arkadaşların elimde unuttun mu?

S: Şimdilik. Diyelim...

*******

Bütün gün bu odada bekledim ve canım gerçekten çok sıkılıyordu diğer yandan da alileri merak etmekten kafayı yiyecektim. Balkona çıkmaya karar verdim. Çıktığımda ise inanamayacağım bir manzara karşıladı beni. Yıldızlar normalden daha da parlaktı. Bahçe de bir sürü ışık vardı ve ışıl ışıldı, büyüklü küçüklü havuzlar vardı ve bir sürü doğa üzeri varlık tabiki..

Balkona çıktım ve kendimi aşağı doğru bıraktım. Ayaklarımın üzerine düşünce yavaşça doğruldum ve uzerimi silkeledikten sonra yürümeye başladım. Burası güzeldi gezmek isterdim ama önce alileri bulmak zorundaydim. Arkami dönüp kafamı kaldırdığım anda atladığım balkonda Aras'ın dikildigini ve sinirlice etrafa bakındigini gördüm. Hemen bir dükkana girdim. Evet burda küçük küçük dükkanlar vardı. Kadına gülümseyerek dışarı da ki insanların üzerine baktım siyah pantalon ve siyah bluz üzerine de siyah pelerin ve vazgeçilemez siyah botlar, aynilarindan istedim kadından. Kabine girerek uzerimi değiştirdim.