TESADÜF

9.Bölüm

Jarnie Ferigler beklenti içindeydi.Neler olmuştu merak ediyordu.Keşke onlarla gitseydim diye düşündü içinden.

Kapıdan gelen at arabalarının sesini duyunca heycanla ayaklandı ve pencereye doğru yaklaştı.İki tane arabanın peş peşe girdiğini görünce meraklanmıştı.

İlk arabadan Patrick ve Ella indi.Ellanın kucağında Charli vardı.Charliyi görünce rahatlamıştı.

İkinci arabadan sadece Brainin ineceğini düşünmüştü.Brainın arkasından bej rengi elbiseli güzel bir kadının ineceğini tahmin etmemişti.Merakı her dakika artıyordu.

Koltuğa geçip oturdu ve beklemeye başladı.

Ella kucağında uyuyan Charliyi odasına götürmek için merdivenlere yöneldi.

Patrick önde arkasında Brain onun arkasındada Katy salona girdi.

Brain annesinin yanına giderek ''Her zamankinden daha güzelsiniz hanımefendi ''dedi yanaklarından öperken.

Annesi meraklı bir yüzle Katyye çevirdi bakışlarını.

-''Sizde her zamankinden kalabalıksınız.Bu genç bayan kim ?'' 

Katy öne çıkarak ''Ben Katy Grey.Brainın şeyi..'' nişanlısı diyemeyeceğini anlayan dük gülerek;

-'''Benim müstakbel nişanlım anneciğim.'' diye tamamladı Katynin cümlesini.

Annesinin yüzü anında bembeyaz oldu ve Katyye daha farklı bakmaya başladı.

-''Ne demek nişanlım.Ne zaman nişanlandın? '' 

-''Yirmi gündür nişanlıyız.''

- ''Nasıl,nerede tanıştınız?'' 

Dük Katynin teyzesi ve eniştesine uydurarak anlattığı hikayeyi annesinede anlattı.Ardından annesinin gözlerindeki 'Kim inanır bu saçmalıklara' bakışını gördü ve ekledi.

-''İnanması güç biliyoruz ama olaylar böyle gelişti.Size haber vermedim.Katynin ailesininde haberi yoktu.Her iki tarafada süpriz yapmak istedik.'' 

Annesi  dükün sorgusunu bitirdikten sonra Katyye döndü.

-''Kaç yaşındasın kızım?''

-''20 yaşındayım efendim.'' Sesindeki gerginlik fark ediliyordu.

-''Annen ve babanın ismi nedir?'' 

Katynin  yüzündeki duygu değişimini görünce sorduğuna pişman oldu Jarnie.

-''Annem ve babam ben küçükken vefat etti.Teyzem ve eniştemle birlikte yaşıyorum.Teyzemin ismi Melinda eniştemin ismide Robert Helfer'' Bunlrı söylerken sesi kısıktı.Kalbindeki acının yüzüne vurmamasını istiyordu.Bu yüzden yüzünde buruk bir gülümseme vardı.

Dük ne yapmaya çalıştığını anladı.Kalbi sıkıştı bir an.Ne kadarda yürekliydi.Yaşadığı acıları çevresindekilere hissettirmemek için bir gülümseme takınmıştı.

Dükün annesinin yüzünde daha samimi bir ifade vardı artık.Gözleri biran hayranlıkla süzdü Katyyi.Karşısında duran genç  kadın etrafına ışık saçıyordu.Göz kamaştırıcı saçlarının çevrelediği yuvarlak yüzü,menekşe rengi masmavi gözleri saçlarıyla tezat oluşturuyordu.

Gözleri yüzünden memnun kalmış gibi vücudunda dolanmaya başladı.Yuvarlak hatları ve incecik vücuduyla tanrıçaları andırıyordu adeta.Bir an aklına doğacak torunları gelince yüzü gülümsemeyle aydınlandı.Bu harkulade iki gencin meyvesi olan torunlar kusursuz güzelliğe sahip olacaktı kuşkusuz.

Bunları düşünmeye bir son vererek sorgusuna döndü tekrar.

-''Nerede oturuyorsun?'' 

-''Evimiz buradan bir saatlik mesafede.''

O sırada Ella gülümseyerek kapıdan girip Katynin yanına oturdu.Sonrada  kayınvalidesine döndü.Yüzünde bir gülümseme vrdı.

-''Müstakbel gelinini sevdin mi anneciğim?''

Julia Ellanın yüzündeki gülümsemeyi süzdü.Oda konuşurken gülümsemesine engel olamamıştı.

-''Ben beni geçtim.Sen müstakbel eltini çok sevmişsin anlaşılan Ella.''

Bunun üzerine Ella Katynin ellerini tutarak yüzünde minnet dolu bir gülümseme kondurdu.

-''Onun için canımı bile verebilirim.''

Katynin yüzünde kocaman gamzesini belirginleştiren bir gülümseme vardı.Dük hayran hayran Katyye bakıyordu.Gözlerini Katyden ayırınca Patrickle gözgöze geldi.Patrickin yüzünde eğlenir gibi bir ifade vardı.Tam o sırada kapıdaki hizmetçi yemeğin hazır olduğunu bildirdi.Bunun üzerine Julia ayağa kalktı.

-''Bu kadar stresli bir günden sonra kendime güzel bir ziyafet çekip odama çıkacağım.'' 

Hiç kimse dile getiriyor olmasada salondaki herkezin ona katıldığı belliydi.