16.Bölüm

19.2K 1K 10
                                    

Merdivenlerden çıktıktan sonra geniş bir girişin açıldığını gördüler.Giriş kapısının önünde altın renkli ünüformalarıyla uşaklar dizilmişti.

Katy o an evdeki hizmetçiler bile bu kadar şıksa gelen  misafirler nasıldır kim bilir diye düşündü.İçeriye girdiklerinde  bu tahmininin doğruluğunu gördü.

Birbirinden güzel kadınlar,şık erkekler hepsi kelimenin tam anlamıyla göz alıcıydı.Katy gerçekten gerilmişti.Daha önce hiç böyle gösterişli bir baloya katılmamıştı.

Balo salonunun ortasına doğru ilerlerken herkesin dönüp onlara baktığını gördü.Ortamın az önceki kahkahalarla dolu havası gitmişti.Kahkahalar yerini fısıltılara bırakmıştı.

Dük tam o sırada kolunu dahada sıktı Katynin.Bunu hissedince Katy dönüp düke baktı.Gözlerinde onu cesaretlendirmek ister gibi bir bakış vardı dükün.

-''Yüzündeki şaşkın ifadeyi o göz alıcı gülümsemenle örtpas etmeye ne dersin sevgilim?'' diyerek alaycı bir gülümseme takındı dük.

Katy ona bakınca kalbi hızla atmaya başladı.Göz alıcı gülümsemem mi? Bir an onları süzmekte olan kalabalığı unutmuştu sanki.O kadar tatlıydı ki kaşısındaki adam..

Ama ne kadar tatlı olursa olsun ona karşı o tarz kelimeler kullanamazdı.Buna izin vermemeliydi.

-''Şaşkın değilim sadece biraz endişeliyim.Daha önce hiç bu kadar gösterişli bir baloya katılmamıştım.Hemde yanımda beni sevgi sözcüklerine boğan bir nişanlıyla..'' Son cümleyi imalı imalı bakarak söylemişti.

Dük bunun üzerine bir kahkaha patlattı.Ama yanlarına doğru gelen Jason ve eşini görünce hemen Katyye dönüp 

-''Hazır mısın?'' diye sordu.Ardındanda gözlerinde muzip bir parlaklıkla ekledi.

-''Sevgilim.''

Katy tam ağzının payını verecekken dükün bakışlarını takip etti.Ve bir çiftin onlara doğru gelmekte olduğunu gördü.

Kahverengi saçlı,bal rengi gözleri ,boyu neredeyse Brainin boyuyla aynı olan adamın coşkuyla Brainin elini sıkışını izledi.

Yakın dost oldukları belliydi.Brainın hiç kimseyle bu kadar samimi selamlaştığını görmemişti Katy.

Selamlaşmaları bitince adının Jason olduğunu öğrendiği adamın gözleri merakla Katyye bakmaya başladı ve düke döndü.

-''Yanındaki güzel bayanda kim?'' 

Bunun üzerine dük Katyye dönüp gururla baktı.

-''Nişanlım.Katy.'' diye cevapladı.

Jason bunu duyunca yüzündeki merak yerini şaşkınlığa bıraktı.Eşine dönüp baktı.

-''Hayatım sende benim duyduklarımı duydun mu? Londranın en seçkin,kadınların gözdesi bekarı nişanladım dedi.Öyle mi?'' 

Kızıl saçları,yeşil gözleri olan güzel karısı kocasına dönerek ''Duydum hayatım.Aynen öyle söyledi.'' dedi ardından Katyye dönerek ''Ben Kathrin.Jasonun eşiyim.Hoş geldin Katy.'' diye ekledi sıcak bir gülümsemeyle.

Katy de aynı derecede sıcak bir gülümsemeyle ''Teşekkür ederim Kathrin.'' dedi.

Kathrin eşine ve düke çevirdi bakışlarını.

-''Bizsiz devam edin lütfen beyler.'' dedi ardından yüzünü buruşturarak çevresindeki kadınları işaret etti.

-''Katyyi meraklı ,kıskanç hanımlarla tanıştırmalıyım.Aksi halde beni yağmalayabilirler.'' diye ekledi koskoca bir gülümsemeyle.

İki genç kadın uzaklaşırken dük arkalarından bakıyordu.

Lanet olsun dedi içinden bu küçük cadı bu gece bu kadar güzel olmak zorundamıydı.Erkeklerin beğeniyle ona bakmalarına deli oluyordu.

Jason arkadaşının yüzüne bakınca alaycı bir şekilde gülümsedi.

-''Şu an sende yıllar önceki beni görüyorum dostum.Katyye bakan tüm erkekleri öldürmek istiyorsun.Ama zamanla alışacaksın.Kadınlarımızın güzelliklerinin bedellerini biz ödüyoruz.Doğanın kanunu bu.''

Dük bunun üzerine Jasona dönüp alaycı bir gülümseme attı ve kalabalık grupların onlara yaklaştıklarını gördü.

Aradan yaklaşık bir saat geçmişti. Katy arasında bulunduğu kalabalıktan sıkılmıştı.İnsanlarla olmayı seviyordu ama karşısında duran genç kızların bakışları,konuşma tarzları samimiyetsizdi.Hatta samimiyetsizden de öte daha çok kıskançlık doluydu.Katy sebebini çok iyi biliyordu.Bunu anımsayınca kafasını dükün olduğu tarafa doğru çevirdi.

Gerçektende diğer hemcinslerinden çok farklıydı.Uzun boyu,sportif vücudu sayesinde Katy hemen ayırt edebiliyordu onu.

Bakışlarını yüzüne çevirdiğinde karşısındakinin söylediği bir şeye güldüğünü gördü.Katy onun gülüşünü görünce kalp atışları hızlanıyordu.Şu mesafeden bile diye düşündü acı içinde.

Dük bir anda kafasını çevirip ona bakınca göz göze geldiler.Bundan nefret ediyordu.Onu izlerken yakalanmaktan.

Kendini ele vermemeye çalışarak ufak bir tebessüm attı düke.Dükte alaycı bir  gülümsemeyle karşıladı Katyyi.

Katy hemen önüne döndü.İçinden kendine küfürler savuruyordu.

Tam o sırada gruptaki bir genç kızın kendisine soru sorduğunu duydu ve hemen ona dikkat kesildi.Kızın gözlerinde gizli bir parıltı vardı. 

-''Gerçekten rahatsızlık duymaman şaşırtıcı.'' 

Katy anlayamayarak '' Tam olarak anlayamadım.Ne için rahatsızlık duyacağım?'' diye sordu.

Bunun üzerine kız kafasını dükün olduğu tarafa çevirdi.Dükün çaprazında bulunun elinde kadeh olan ,sarışın güzel bir kadını işaret etti.

-''Ben nişanlımın metresiyle aynı ortamda bulunsaydım senin kadar rahat olamazdım şahsen.Üstelik nişanlımla metresi bakışırken.'' 

Katy hemen kafasını dükün bulunduğu tarafa çevirdi.Kadının düke baktığını gördü.Dükte suratında bir tebessümle kafasını eğip selam verdi kadına.

Katy inanamıyordu.Bu piç,şehvet düşkünü şeytan.. o an bütün kötü tabirleri içinden saymak istedi ama sinirle önüne dönünce karşısındaki kadının meraklı yüzüyle karşılaştı.Bunu görünce dişlerini birbirine bastırıp sahte bir gülümseme takındı.

-''Bende şuanda burada bulunmaktan rahatsızım.Ama bunun sebebi nişanlımın metresinden çok sizin gibi fesat insanlarla aynı havayı solumak.Keşke insanlarla uğraşmak yerine yüzünüzdeki kıskanç ifadeyi gizlemeye çalışsaydınız.'' 

Karşısındaki kız bunları duyunca kıpkırmızı oldu.Bunu gören Katy yüzünde galip bir gülümsemeyle arkasını dönerek bahçeye açılan kapılara doğru ilerledi.

Kaba davranmıştı ama o fesat kız haketmişti.Hayatında hiç bu kadar sinirlenmemişti.Aslında sinirinin büyük oranı dük yüzündendi.Sonra hayır diye düşündü.Hepsi o lanet adam yüzündendi.

Niyeti o olmasada kız Katynin gözünü açmıştı.Bunun için kendini şanslı sayıyordu.

Bu adam nasıl bir adamdı.Nişanlısı olarak onu buralara kadar sürüklüyordu.Ardındanda herkesin <daha çok kadınların> gözünün üzerinde olduğunu bildiği halde metresiyle bakışıyordu.

Katy hemen buradan gitmek istiyordu.Ama eğer öyle yaparsa dedikoduların ardı arkası kesilmeyecekti bunuda biliyordu.Herkes Katynin dükü kıskanıp daha doğrusu dükün metresini kıskanıp gittiğini sanacaktı.Yıllarca böyle bir dedikoduya maruz kalmaktansa ölmeyi yeğlerdi.Zaten kaçıp gitmek ona göre değildi.

Şimdi yapması gereken önüne gelen tüm kibar beyefendilere göz alıcı,işveli gülücükler atmaktı.Ardındanda az önce kendisinin tattığı duyguyu dükünde tatmasını sağlayacaktı.

Kıskançlık.. 

TESADÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin