Dük arabanın içerisinde bacaklarını uzatmış olanları düşünüyordu.Charliyi orada bırakmamalıydı.Onu yanında tutmalıydı.Bunu biliyordu ama doktorun söylediği lanet yalanı sürdürmek için olanlara katlanması gerekiyordu.
Araba durunca düşüncelerinden uzaklaştı.Geldiklerini anlayıp arabadan indi.Evin giriş kapısına yöneldi.
Tam içeriye girecekken kapıdaki uşağın sesiyle duraksamak zorunda kaldı.
-''Hoşgeldiniz efendim.Hanımefendi ile küçük bey arka bahçedeler.Hemen geldiğinizi haber vereyim.''
-''Gerek yok.Ben yanlarına giderim.'' Söylediklerinin ardından arka bahçeye yöneldi.
Katy ve Charli oyun oynuyorlardı.Charli Katynin peşinden koşuyor onu yakalamaya çalışıyordu.Yakalayamayacağını anlayınca durup bir iki dakika soluklanıyordu.
Katy onun durakladığını görünce yorulduğunu anladı.Ve ondan önce pes ederek nefes nefese kalmış gibi yaptı.
-''Ben pes ediyorum Charlicim.Sen kazandın.''
Charli bunun üzerine dikleşip suratında yaramaz bir gülümsemeyle Katyye döndü.
-''Zorlu bir rakiptin anne.''.
Katy yanına gidip kucağına aldı ve yanağına bir öpücük kondurdu.Dük olanları izlerken Katynin çocuklarla ne kadar iyi anlaştığını düşündü.Gerçi sadece çocuklarla değil diye düşündü sonra.Hizmetçilerinin ona bakarken yüzleri sevgiyle aydınlanıyordu adeta.Bu kadındaki bir şey insanları kendine çekiyordu sanki.
Charli hiç beklenmedik bir şekilde ondan bahsadince dükün dikkati tekrar onlara yöneldi.
-''Keşke babamda burada olsaydı değilmi anne ?''.
Katy hiç beklemiyordu böyle bir soruyu ne diyeceğini bilmiyordu.Ne söyleyebileceğini düşünürken duyduğu erkek sesi dikkatini dağıttı.
- ''Burada zaten.''
Katy o tok sesi duyunca içinde birşeylerin kıpırdanmasına bir anlam veremedi.
Charlide dükün yanlarına doğru geldiğini görünce sevinçle dükün kollarına koştu.
-''Baba. ''
Dük eğilip kollarının arasına aldı ve öptü küçük çocuğu.Charli annesini öpmediğini görünce hemen merakını giderme ihtiyacı hissetti.
-'' Baba annemi neden öpmüyorsun ?Onu özlemedin mi yoksa?''
Dük Katyye döndü.Katynin gözlerinde 'Sakın böyle bir şeye kalkışma' bakışı vardı.Bu kadına dersini vermek için geç bile kalmıştı.Şimdi tam sırası diye düşündü.Sesindeki ve yüzündeki alaycılık elle tutulur cinstendi.
-''Annen öpülmekten pek hoşlanmaz oğlum.Bu yüzden onun beni öpmesini bekliyorum.''
Charli beklenti içinde annesine döndü.Katy ne yapacağını bilmiyordu.Sinirlenmişti evet ama onu asıl delirten şu karşısındaki adamın dişlerini döküp 'Al sana öpücük' diyememesiydi.Daha fazla bekleyemezdi o pisliği öpmek zorundaydı.Ama daha ona yaklaşmadan dizleri titremeye başlamıştı.Sinirden dedi içinden.
Adamın yanına yaklaştı.Gömleğinin altındaki kasları hissedebiliyordu.Dükün boyuna gelebilmek için ayak parmaklarının üzerinde durdu.Ve yavaşça dudaklarını adamın yanaklarına yaklaştırdı.Dük kızın nefesini hissedebiliyordu ve sonra kızın sıcacık dudaklarının kendi tenine hızla değip ,çekildiklerini hissetti.
Katy kafasını kaldırıp baktığında gözleri dükün gözlerine menekşe mavisi oklar fırlatıyordu.Dük tanrım dedi içinden.Ne kadar güzel gözleri vardı.Öfkeli olduğunda yüzü daha da güzelleşiyordu.Sonra saçmaladığını düşünerek kendisine gelmeye çalıştı.Kıza karşı o tarz düşünceler besleyemezdi.Zaten onu görüp göreceği beş yada altı gün dahaydı.Sonra Charliyide alıp gidecekti.
Charlinin sesi düşüncelerini böldü.
-''Neden öpülmekten hoşlanmıyorsun anne?''
Dük fırsattan istifade öne atıldı hemen.
-''Öpmekten daha çok hoşlanıyorda ondan oğlum'' Bunları sarfederken gözlerinde gizli bir tebessüm vardı.
Bu kadını sinirlendirmek hoşuna gidiyordu.Katy daha fazla dayanamayacaktıTırnaklarını avucuna geçirip Charliye döndü..
-''Yemek yiyeceğiz içeri girelim artık. ''
Ardından Charlinin önüne geçmesini sağladı.Charli önüne geçtiğinde duyamayacağından emin olup düke doğru döndü.Dik dik bakıyordu genç adama.
-''Öpülmek kadar yemek yemeyide seviyorsanız buyrun sizde. ''
Söylediklerinin ardından arkasını dönüp Charliyi takip etti.Dük şen bir kahkaha atmamak için zor tuttu kendini.
Yemeklerini yedikten sonra oturma odasına geçtiler.Dük Charliye satranç oynamayı öğretiyor.Katyde onları izliyordu.Onları izlerken karşısındaki yakışıklı adamın az önce bahçedeyken dişlerini kırmak istediği adamla aynı kişi olduğuna inanamıyordu.Charliyi çok sevdiği her halinden belliydi.Ona sabırla yaklaşıyor sevgiyle bakıyordu.Bunu düşününce adama karşı duyduğu öfke azalmaya başlamıştı sanki.O günler boyunca Charli için ne kadar endişelenmişti kim bilir.Ama hiç bir zaman bunu fark ettirmemişti çevresindekilere.Duygularını ne kadar iyi saklayabiliyordu.Bunları düşünürken dükü seyrediyordu.
Dük kafasını kaldırıp baktığında göz göze geldiler.Onu seyrederken yakalandığı için utançla gözlerini kaçırdı.
Charlinin esnemekte olduğunu gördü.
-''Haydi Charli yatağına gidelimde sana masal anlatayım ne dersin?''
Charli yüzündeki yalvaran ifadeyle ''Babam anlatsa olur mu anne?'' dedi.Babası zannettiği adamın gözlerine yalvarırcasına bakıyordu.
Katyde dönüp ona bakınca dük konuşması gerektiğini anladı.
-''Sadece bir tane ama. ''
Bunun üzerine kalkıp el ele odaya yöneldiler.
Katy arkalarından gülümseyerek baktı.Onlar odadan çıkınca oda nasılda boş gelmişti gözüne.Günden güne alışıyordu Charliye.
Dük gözlerinin kapandığını görünce masal okumayı bıraktı ve üzerini örttü Charlinin.Sonrada odadan çıkıp salona yöneldi.Salona adımını attığı anda donup kaldı.
Katy başı yana düşmüş bir şekilde uyuyordu.Saçları yüzünü kapatmış.Uzun kirpikleri neredeyse yanaklarına değiyordu.Dük saçlarını yüzünden çekme ihtiyacı hissetti ve eğilerek saçlarını düzeltti.Katy tam o sırada kıpırdandı.
Dük bu kadına karşı inanılmaz bir hassasiyet hissediyordu.Bakışları sanki kalbini görebiliyordu.Gözlerine baktığında o mavi derinliklerinde kaybolmak istiyordu.Ama en çokta dudakları dudaklarındayken ne hissedeceğini merak ediyordu.Bu düşünceyle kendine engel olamadı ve dudaklarını genç kızın yüzüne yaklaştırdı.
Tam o sırada Katynin gözleri aralandı.Şaşkın şaşkın adamın ne yaptığını anlamaya çalışarak yüzüne baktı.
-''Ne yapıyorsunuz?''
-''İşte bunu.'' diyerek kızın dudaklarına yapıştı dük.
Ağır ağır onuda tahrik etmeye çalışarak öpmeye başladı kızı.Katy ne olduğunu anlamamıştı.Korku içinde debelenmeye,kafasını çevirmeye çalışıyordu.Ama öyle sıkı yapışmıştıki ona boşa çabalıyordu.
Sonunda pes etti.Karşılık vermemeye çalışarak karşısındaki adamı vazgeçirmeye çalıştı.Kızın amacını anlayan dük karşılık vermesi için dahada zorladı onu.Dudaklarından boynuna doğru inerek öpücükler kondurmaya başladı.Daha fazla dayanamayan Katy teslim oldu.Dük bunu hissedince tekrar dudaklarına gömülüp şehvetli bir şekilde öpmeye başladı onu.
Katy bu öpücük karşısında kendini kaybetti.Ellerini adamın boynuna sararak kendine doğru çekti dükü.Dük bunu hissedince dahada yakınına sokuldu ve elleri kızın muhteşem vücudunu keşfe çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESADÜF
RomanceKorkuyordum.Ama bu korkunun sebebi o içime girerken çekeceğim acı değildi..Onu memnun etmek istiyordum.Yanlış bir şey yapmak istemiyordum.Üzerime doğru uzandı.Bunun üzerine gözlerimi kapadım.Gözlerimi kapamamla onun alnını alnımda hissetmem bir olmu...