29.Bölüm

17.6K 1K 5
                                    

Vee söz verdiğim gibi bu bölümüde bugün yazdım ve yayınlıyorum. :) İyi okumalar.Öpüldünüz !

Katy arabanın penceresinden kiliseyi ve çevresindeki kalabalığı görünce heyecanı kat kat daha arttı.Her tarafta faytonlardan inmekte olan insanlar vardı.Hepsi Ferigler dükünün evlilik yeminine şahit olmak istiyorlardı belli ki.Bunu anımsayınca yüzünü buruşturdu.Sosyetenin gözde bekarının karısı olacaktı.Ne kadar memnun olmasa da bütün gözlerin üzerlerinde olmasına alışması gerekiyordu.

Bir an kiliseden sonraki balo geldi aklına.Neyse ki oraya sadece akrabalar ve aile dostları davet edilmişti.Kalabalık olacaktı şüphesiz ama burasıyla kıyaslanamazdı.

-''Geldik canım.Hadi inelim bir an önce.''

Genç kız teyzesinin sesini duyunca düşüncelerinden uzaklaşarak,kilisenin kapısının önüne geldiklerini fark etti.Hemen ardından eteklerini toplayarak arabadan inmeye çalıştı.Teyzeside arkasından gelinliğin uzun kuyruğunun yere değmesini engellemeye çalışıyordu.Arabadan indikten sonra kilisenin kapısına doğru ilerleyip içeriye girdiler.

O kadar kalabalıktı ki.Bir çok insan ayakta,sıkış tepiş duruyordu.Katynin içeriye girmesiyle birlikte ortamın fısıltılı havası sessizleşti.Tek bir çıt dahi çıkmıyordu.Katy bunu fark edince herkesin onu gördüğünü anladı.Dizleri heyecandan titriyor,adım atmayı redediyordu adeta.

Gözleri kalabalıkta dolaşırken ön sıralarda oturan Ellanın kucağındaki Charliyi gördü.Çocuk heyecanla yüzündeki kocaman gülümsemeyle el sallıyordu ona.Bir an ne yapacağını bilemedi.Karşılık vermeli miydi? Yoksa sadece gülümseyip geçmeli miydi? 

Kalabalığa bir göz attığında herkesin hayranlıkla kendisini süzdüğünü gördü.Böyle şeylerden nefret ediyordu.Beğenilmek çok güzel bir duyguydu elbette ama ardından çok mahçup ediyordu insanı.O an Charlinin sesi,sessizliği yarıp herkesin dikkatini çekti.

-''Katy abla..''

Katyde kendisine engel olamayarak soğukkanlılığı bir tarafa bıraktı.Kocaman gülümseyerek el salladı küçük çocuğa.Ardından da yüzündeki gülümsemeyle kalabalığın her bir kesimini süzüp başını eğdi kibarca.Selam vermek ister gibi.

Kalabalığın bakışlarındaki hayranlığın yavaş yavaş şaşkınlığa dönüştüğünü gördü.Ama umursamıyordu.Eğer kalabalığın şaşkınlığının nedenini bilseydi umursardı şüphesiz.

Karşılarında duran bu göz alıcı kadına hayran kalmışlardı.Sadece güzelliğine değil,kalbine,sıcakkanlılığına..

Aslında şaşkın olmakta sonuna kadar haklıydılar.

İlk kez böyle bir düşeş görüyorlardı.Kendini beğenmemiş,şımarık ve soğuk olmayan bir düşes..

Alışık oldukları gibi çevresinde kimse yokmuşçasına gözlerini önüne dikerek yürüyen bir düşes görmüyorlardı.Aksine karşılarındaki kadın her birini önemsiyormuş gibi yüzünde sıcacık bir gülümsemeyle başını eğiyor,bir nevi selamlıyordu onları.

Katy ise kalabalığın düşüncelerinden habersiz bakışlarını papazın olduğu yere doğru çevirince donup kaldı.Tüm heybetiyle ona yaklaşmakta olan yakışıklı adamı görünce neredeyse bir adım gerileyecekti.Titremesi daha da çoğalırken dükün hemen yanına geldiğini gördü.

Dük karşısındaki fırtınalı güzelliğin titrediğini görebiliyordu.Kalabalığın Katyye olan bakışlarını farkedince dudakları kıvrıldı.Şu anda hissettiği en yoğun duygu...Gururdu.

Katyyi kiliseye adımını attığı ilk anda görmüştü.Ama yanına gelebilmesi zamanını almıştı.Ona doğru gelen cesaretli,sıcacık kadının güzelliği nefesini kesmişti.O anlarda donmuştu.Yavaş yavaş çözülmesi için zaman gerekliydi.

Bunları düşünürken Katynin ürkek bakışlarını gördü.Hemen harekete geçerek genç kadının kolunu şefkatle kendi koluna doladı.Onu casaretlendirmek ister gibi sıkıyordu Katynin kolunu.Sonrada papazın olduğu yere doğru ilerlemeye başladılar.

Katy papaza doğru yürürlerken dükün yanında olmasından dolayı şanslı hissediyordu kendini.Şu an kollarını sıkıca kavramış olan bu adam olmasaydı şüphesiz adım atamazdı.Dönüp göz ucuyla yanındaki adama baktı.Nefes alamadığını hissediyordu sanki.Dükün ona doğru dönüp sarfettiği sözler duygulandırmıştı genç kadını.

-''Hoş geldin aşkım.''

Gözlerindeki parlaklıktan ne kadar mutlu olduğu anlaşılıyordu.Bunu anımsayınca Katyde gözlerini koyulaşmış yeşil gözlere dikti.Söyleyecek söz bulamasa da dük Katynin gözlerindeki bakışla tökezledi.Kalbi gibi bedeni de tökezlemişti.Katynin bakışlarında daha önce görmediği bir duygu vardı.

Adlandıramadığı ama iliklerinin acımasına sebep olan bir duygu..

Dük Katynin gözlerine dalıp gitmişken papazın hırıltılı,uyarıcı öksürüğünü duydu.İstemeye istemeye bakışlarını  Katyden ayırarak papaza döndü.Papaz da dikkatleri üstüne çektiğinden emin olarak Katyye döndü.

Genç kadın papazın sözlerini tekrar edip yeminini tamamladığında düke baktı.Sıra ondaydı.Dükte gür sesiyle bağırarak gözlerini Katynin gözlerine odaklamışken yeminini tamamladı.Sonsuza dek Katyyi seveceğine dair yemin ederken gözlerindeki yoğun bakışlar kalabalığı duygulandırmıştı.

Yeminleri bittiğinde papaz düke dönüp gelini öpmesini söyledi.Bunun üzerine genç adam yüzünde yamuk bir gülümsemeyle Katyye döndü.Yüzünü yüzüne yakınlaştırıp dudaklarına tatlı bir buse kondurdu.

Genç kadın bu hafif öpücük sayesinde şaşırmıştı.Bir o kadar da sevinmişti.Bu ufacık öpücük bile yüzünün kıpkırmızı olmasına yetmişken tutkulu bir öpücüğün bu kadar insanın ilgi odağıyken neler hissettirebileceğini düşünmek bile istemiyordu.Yüzünü kaldırıp minnetle gülümsedi düke.

Dük bu gülümsemeyi görünce yüzündeki sırıtış daha da yayıldı.

-''Bakıyorum da memnun oldun sevgili karıcığım.''

Katy dükün sarfettiği sözlere aynı dükün yüzündeki bir sırıtışla cevap verdi.

-''Hemde hiç olmadığım kadar sevgili kocacığım.''

Kiliseden çıkarken Ferigler dükünün ve düşesinin kahkahalara boğulmasının sebebi bu sözlerdi işte.

TESADÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin