23.Bölüm

20.3K 1K 6
                                    

Katy daha fazla bekleyemeyeceğini anlayınca zorla ayakları arabanın merdivenine bastı.Koyu yeşil kılıflarla kaplanmış koltuğa bıraktı kendini.Ardındanda dükün binip karşısına oturduğunu gördü.

Onun yüzüne bakmayıp hemen kafasını çevirip gökyüzüne bakmaya başladı.Hava kararmıştı.Ama gökyüzündeki yıldızlar parlıyordu.Bir süre onlara dikkat kesildi.

Zaten şu durumda yapacağı,yapabileceği tek şey buydu.Karşısındaki adamın yüzüne bakmayı ancak böyle erteleyebilirdi.

Dük genç kadının yüzüne bakmamak için nasıl çabaladığını görüyordu.Ve buna her şahit oluşunda kalbine bir bıçak saplanıyordu.Nasıl yapabilmişti?

Hep bu soru geliyordu aklına.Karşısındaki kadının yüzünü incelemeye başladı dikkatlice ona hissettirmemeye çalışarak.

Doğal bir parlaklığı olan güzel cildi solmuştu.Gözlerinin etrafı ise hafif şişti.Tanrım! Ne kadar ağlamıştır kim bilir?

Bu düşünceyle kafasını arkaya savurup,gözlerini kapadı.Derin bir nefes aldı.

Katy ondan nefret etmekte sonuna kadar haklıydı.Kendisi bile tiksiniyordu benliğinden.

Bu kadına yaptığı hatayı telafi edemeyecek olduğunu biliyordu.Ama şu geceden sonra onu sonsuza dek mutlu edecekti.Kendisine yemin ediyordu.Katyyi mutlu edecekti.Ondan nefret eden bu kadını mutlu etmek için herşeyi göze alıyordu.Evlendiklerinde Katynin onu sevmesini sağlayacaktı.Bu düşünce beyninde yankılandığı anda gözlerini açtı.O an Katynin gözleriyle karşılaştı.

Genç kadın hemen gözlerini kaçırdı ve kafasını gökyüzüne çevirdi.Dükün yüzünde gördüğü acı garip hissetmesini sağlamıştı.Yeşil gözlerinde Katyye yalvaran birşeyler vardı.İlk kez karşısındaki yakışıklı,acımasız adamın bakışları öfke dolu değildi.Ya da alay dolu..Bakışları ilk kez yaramazca değildi.

Sadece pişmanlık doluydu..Bir de boyun eğiş..

İşte bunu görünce kendine bir kez daha acıdı.Çünkü dükün yüzüne bakınca bir şeyi daha anımsadı.Salando yankılanan gür ses tekrar kulaklarına doldu.Geçmişe dönmüş gibiydi.'Müstakbel eşim..'

Aman tanrım! Bu adam tüm ingiliz cemiyeti önünde evleneceklerini söylemişti.Hatta düğün hazırlıklarına başladıklarını.

Bunu hatırlayınca o an ölmek istedi.Neden tanrım?Neden?Bunlar hep neden benim başıma geliyor? diye düşündü içinden.

Zorla bedeni çalınmıştı.Şimdide zalimce bedenini,şerefini,onurunu kirleten adamla evlenmek zorundaydı.Hayat hiç gülmeyecek miydi ona?

-''Katy..''

Dükün sesini duyunca bedeni anında tepki gösterdi.Kucağında duran ellerini sıktı.Ama bunun farkında bile değildi.

-''Bana bak.Yalvarırım..''

Katy daha fazla dayanamayarak kafasını düke doğru çevirdi.Bakışları öfke doluydu.

-''Kes sesini.Sesini duymak istemiyorum.Seni görmek istemiyorum.Bana bakmanı istemiyorum.''

Ardı ardına hızlıca sıraladığı bu cümlelerden sonra dükün yüzüne baktı.Yüzünden ne hissettiği anlaşılmıyordu.Hiç bir hareketlilik yoktu suratında.Bunu görünce kafasını tekrar hışımla arabanın penceresine çevirdi.

Dük ise mutlu olmuştu.Katynin yüzünde görmeyi beklediği nefret yerini öfkeye bırakmıştı.Koyu,yakıcı bir öfkeye..

Bu düke karşı nefretten başka şeylerde hissettiğini gösteriyordu.Gözlerindeki tiksinti dolu bakışlar her seferinde yaralıyordu dükü.

Bu yüzden Katynin güzel bakışlarındaki kor öfke mutlu etmişti genç adamı.Aslında içerden bir yerlerden bir ses ona kararlılıkla bağırıyordu.

'Bu öfkesindeki kor ateşi yakın zamanda uysallaştırabilirsin Brain.Bu öfkeyi aşka dönüştürebilirsin.Bunu yapabilirsin.'

İç sesinin bu umutlu haykırışlarını duyunca daha da ümitleniyor,sabırsızlanıyordu genç adam.

Müstakbel düşesinin sevgisini kazanmak için sabırsızlanıyordu..

-''Katy bana bakmasanda konuşmamız gerekenler var biliyorsun.''

Katy bu sözler üzerine hiç bir tepki vermedi.Hareketsizce dışarıya bakıyordu.

Dük bunu görünce üstelememeye karar vererek  konuşmasını sürdürdü.

-''Düğün için hazırlık yapmamız gerekiyor.Gerçekten benden nefret eden bir kadına bunları söylemek garip geliyor ama benimle evlenmek dışında bir seçeneğin yok.Aynı şekilde benimde seninle evlenmek dışında tabi.''

Katy duydukları üzerine şaşırdı.Kafasını düke doğru çevirdi.Suratındaki ifade  ciddi ve temkinliydi.

Londrada onunla evlenmek için sıraya giren bir ton kadın varken ondan nefret eden bir kadınla evlenmesi saçma geliyordu Katyye.Kim kendisine hayatı zehir edecek birisiyle evlenmek isterdi ki.

Bunu göze alıyorsa demekki gerçekten Katyye karşı bir şeyler hissediyordu.Onun incinmesini engellemek için bu evliliği kabul ediyordu.Hemde Kendisi onu incitmişken..Gerçekten onu umursuyor muydu?

Ama bu soru beyninde yankılandığı an hemen kafasını savuşturup bu saçma düşünceleri uzaklaştırdı.Karşısındaki adam zalimce,zorla sahip olmuştu ona.Kalpsiz bir insanın ona karşı bir şeyler hissetmesini düşünmek en büyük aptallıktı.

Belli ki vicdanını susturamıyordu.Bu yüzden sadece acıdığı ve suçluluk duyduğu için evlenecekti Katyle.

Bunu anımsayınca genç kadın kalbine bir ağrının saplandığını hissetti.

-''Haklısınız dük hazretleri.Benim artık sizinle evlenmekten başka seçeneğim yok.Ya siz? Siz neden benimle evlenmek zorunda olduğunuzu düşünüyorsunuz.Beni unutup hayatınıza devam edebilirsiniz.''

Dük genç kadının sesiyle irkildi.Çünkü konuşacağını düşünmüyordu.Katynin ağzından çıkan her bir kelime acıtıyordu kalbini.Bu yüzden sesinin kısılmasına engel olamamıştı.

-''Yapamam..'' 

Katy bu kelime üzerine alayla gülümsedi.

-''Neden? Suçluluk mu duyuyorsunuz? Yoksa acıyormusunuz bana?''

Dük genç kadının söylediklerini duymamaya çalışarak yumuşak ama bir o kadarda otoriter bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

-''Annemin evine gidiyoruz.Düğünü üç hafta içerisinde yapacağız.''

Aslında  Katynin kendisini toparlamasını beklemek ve tarihi ona bırakmak istiyordu.Ama bunu yapamazdı.Evlenmedikleri her bir gün sosyetede binbir türlü dedikodu çıkacağını biliyordu.Boşboğazlar kokuyu almıştı bir kere.

Katy genç adamın söylediklerini umursamamaya çalışarak sesini yükseltti.

-''Bana cevap ver.Neden benimle evlenmek zorunda olduğunu söyledin?''

Bu soru üzerine dükün gözlerindeki ciddiyet kayboldu.Yeşil gözleri koyulaşmıştı.O kadar yoğun bakıyorlardı ki..

Katy kendini kaybetti o an.

Ama dükün söyledikleri bakışlarından çok daha anlamlıydı.Genç kadın bütün nefretin hatta tüm öfkenin yavaş yavaş çekildiğini hissetti.

-''Yaşamak için..''

TESADÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin