Dük ayağa kalktı.Melinda ve Robert donmuş gibi olanları izliyordu.
Sarışın kadın endişeli bir yüzle ''Oğlum nerede Brain?'' diye sordu.
Kadının arkasındaki adamın bakışlarından korkmuştu Katy. O anda Charlinin kendisine doğru koşarak geldiğini gördü.Belli ki kargaşadan uyanmıştı.Dük lanet olsun dedi içinden.Her şey üst üste gelmişti.
Charli Katy nin kucağına atlarken meraklı sesi duyuldu.
-''Anne neler oluyor? Kim bunlar? ''
Sarışın kadın ve arkasındaki adam şaşkın gözlerle olanları izliyordu.Katy çocuğu buradan alıp götürmenin en sağlıklı karar olduğun düşündü ve düke dönerek baktığında onunda böyle düşündüğünü anladı.
Katy çocuğun anne ve babasına birşey söylememeleri için yalvararak baktı.
-''Haydi Charlicim biz odana gidelim.Baban ve buradakilerin konuşması gerekenler var.''
Ardından elinden tutup odadan çıkardı onu.Onlar odadan çıktıktan sonra Melinda ve sarışın kadın aynı anda ''Annesi mi ?! '' diye bağırdılar.
Dükün ağabeyi ''Bu saçmalıklar da ne Brain?Hemen bir açıklama yap.'' dedi sinirli bir sesle.
Dük anlatmaya başlaması gerektiğini düşündü.Başıyla işaret ederek oturmalarını söyledi.Kendiside oturduktan sonra anlatmaya başladı.Charlinin kaybolma ve tesadüfen bulunma hikayesini dinlerken ağabeyi ve yengesinin yüzlerindeki duygu değişimlerini izliyordu.
Anlatacakları bittiğinde sarışın kadının meraklı sesi duyuldu.
-''Peki neden ona annesinin ve babasının sizler olduğu yalanını söylediniz?''
-''Bu tarz şok geçiren hastalar uyandıklarında tanındığı insanların yanında olmalılarmış. Zaten uyandığında biz yoktuk.Doktor başındaydı.Annesi ve babası olduğumuzu söyledi ona.Bizde yalanı sürdürmek zorunda kaldık.Aksi halde tekrar bir şok geçirebilirdi. Bunu göze alamazdık.''
Melindanın yüzü bembeyaz olmuştu.Sesiyse kısıktı.
-''Bir üç hafta daha gelmeseydik tanrı bilir neler olacaktı burada.''
Dük acıyarak baktı ona.Bugün olanları kolay atlatabilecek gibi durmuyordu.Ağabeyinin sesini duyunca bakışlarını ona çevirdi.
-''Tüm bunlar olurken bize haber vermek hiç aklına gelmedi mi ?''
Dük ağabeyinin haklı olduğunu biliyordu.Onun yerinde olsaydı bu kadar sakin karşılayamazdı olanları.
-''Sizi endişelendirmek istemedim.Size olanları söyleseydim apar topar buraya gelmeye kalkışırdınız.Annem de bu paniği neye borçlu olduğunuzu ne yapıp eder öğrenirdi.Kalbinin tüm bunları kaldırabileceğini sanmıyorum.Zaten tehlikeli bir durumda yoktu ortada.''
-''Keşke bize haber verseydin Brain.Hiç bir şey kaybetmiş olmazdın.Annemde bizimle geldi.Senin evinde şuan.Buraya gelmemesi için zor ikna ettik onu.Dört gözle bizi bekliyordur.''
Sarışın kadının söylediklerini işittiğinde dük lanet olsun diyerek bir küfür savurdu içinden.Ne kadar berbat bir gündü.
Katy içeriye girerek yanına oturdu.Katy herşeyi açıklayıp açıklamadığını merak ediyordu.Ama karşısındaki sarışın kadının ve gri gözlü adamın minnetle kendisine baktığını görünce tüm olanları öğrendiklerini anladı.
Ella Ferigler minnetle kendisine gülümsüyordu.Sesindeki minnettarlıkta göze çarpıyordu.
-''Çok teşekkür ediyorum size. Charlinin hayatını kurtardınız.Sizin için canımı bile verebilirim.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESADÜF
RomanceKorkuyordum.Ama bu korkunun sebebi o içime girerken çekeceğim acı değildi..Onu memnun etmek istiyordum.Yanlış bir şey yapmak istemiyordum.Üzerime doğru uzandı.Bunun üzerine gözlerimi kapadım.Gözlerimi kapamamla onun alnını alnımda hissetmem bir olmu...