3. Bölüm: ''Yeni Hayat.''

2.9K 679 64
                                    

BÖLÜM DÜZENLENMİŞTİR.

Thurisaz - Endless

İyi Okumalar.

*

3. Bölüm: ''Yeni Hayat''

Sabah, kurduğum alarmın sesiyle uyanmış, çoktan üstümü giyinmiştim bile. Şimdi de aynada kendime bakıyordum nasıl olmuşum diye. Böyle şeyler benim için önemli değildi ama ilk günün hatırına önemsiyordum işte.

Yine vazgeçilmezim olan siyah, ispanyol paça pantolonumu giyinmiştim. Üzerime de bordo boğazlı kazağımı giyinmiştim. Saçlarım ise, her zamanki gibi topluydu. Saate baktığımda sekize geliyor olduğunu gördüm. Çantama, dün danışmanın vermiş olduğu ders programıyla telefonumu koyup çıktım odadan.

Dün olduğu gibi, bugün de boştu salon. Hiç vakit kaybetmeyip direk mutfağa yöneldim. Kahvaltı hazırlıyordu Nermin teyze. Ben de ona yardım etmek için çantamı sandalyenin kenarına astım ve beni görmesini sağladım.

"Günaydın Nermin teyze!" Çıkan sesime ben bile şaşırmıştım, sevinçli çıkmıştı çünkü.

"Günaydın güzel kızım. Gene erken kalkmışsın," dedi, bir taraftan da haşlanmış yumurtaları keserken.

"Alış artık Nermin teyze, ben hep bu saatte kalkarım, hatta daha erken kalkmışlığım bile var," dedim. Bu esnada da tezgahtaki diğer bıçağı alıp domatesleri doğramaya başlamıştım bile.

"Şimdi sana 'bırak kızım ben yaparım' desem, bırakmayacağını biliyorum. O yüzden Nesrin, 0sadece domatesleri soyup masaya geçiyorsun. İtiraz kabul etmiyorum," dedi Nermin teyze çok ciddi bir tavırla. Ne vardı sanki yardım etmemde. Ben her gün zaten bu işi yapıyordum ki. Hem de çok severekten yapıyordum.

"Ama Nermin teyze, lütfen! Elime yapışmıyor ya. Yapıyoruz işte el birliğiyle," dedim itiraz istemeyen ses tonumla.

"Tamam be kızım, et bari yardım. Beni dinlemiyorsun ki. Boşuna çene çalıyorum burada," dedi bezmiş bir şekilde.

"Ha şunu bileydin Nermin teyze. Artık, her zaman beni burada görmeye alış. Ben çoktan alıştım bile burada olmaya," dedim kahvaltıyı hazırlamaya devam ederken.

Kahvaltıyı hazırladıktan sonra, tekrardan odama çıktım. Kaç gündür Melekle konuşmamıştım. Onu çok özlemiştim. Sayılı arkadaşlarımdan biriydi o, hatta kardeşim gibiydi. Telefonumda Melek'in numarasını bularak, hemen arama tuşuna dokundum. İlk çalışta açmıştı hemen. Muhtemelen elindeydi telefon. Gerçi hep elindeydi ya, biraz fazla teknoloji düşkünüydü.

"Nasıl oldun kuzum? Aramadın da hiç, çok merak ettim seni. Sen aramadan da aramak istemedim iyice kendini toparla diye." Galiba kimse Melek kadar hızlı konuşamazdı. Söylediği kelimeler, bir solukta çıkmıştı ağzından.

Hani dedim ya kardeşim gibidir diye. Gerçekten de öyleydi. Beni benden daha iyi tanıyordu, duygularımı bile ses tonumdan anlayabiliyordu. Ne zaman neye ihtiyacım olduğunu, benim için neyin iyi olduğunu biliyordu.

"İyi olmaya çalışıyorum Melek. Hatta iyi bile sayılırım. En son dün ağladım biliyor musun, o da mutluluktandı zaten. Hayallerim gerçek oluyor kardeşim. O çok istediğim üniversiteye kaydımı yaptırdım dün. Mutluyum Melek. Ama bir yandan da mutlu olduğum için kızgınım kendime. Bir tarafım sürekli ailemin yokluğunu fısıldıyor kulağıma, mutlu olmamı istemez gibi. Çok zor Melek, yoklukları çok zor," dedim zar zor çıkan sesimle.

Yaban Gülü | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin