25. BÖLÜM: "Fedakârlık."

525 37 15
                                    

Mark Eliyahu - Drops

İyi Okumalar.

*
25. Bölüm: "Fedakârlık."

Hayatımın her anı, bir sonraki adımımı nasıl atacağım konusunda düşünmekle geçiyordu. Düşünmeden attığım her adım sonrasında pişman olmamak, keşke dememek için yapıyordum bunu. Öncesinde düşünmek doğabilecek sonuçları ön görebilmemi sağlıyordu. Fakat dün, ne o an mantıklı bir şey yapıp yapmadığımı düşünmüştüm ne de sonradan olabilecekleri. O an kalbimden ne geçiyorsa onu söylemiş ve yapmıştım.

Onu, kendi isteğimle öpmüştüm.

O anı tekrar hatırlamamla ellerimi yüzüme götürüp kimsenin görmemesi için sakladım. İşin tuhaf yanı; odada kimse yoktu ve ben hâlâ yüzümü saklıyordum, çünkü deli gibi utanıyordum. Hiçbir şey olmamış gibi bakabilir miydim suratına bir daha?

Ellerimi yüzümden çektiğimde utanmayı bir kenara bırakıp mantıklı düşünmeye teşvik ettim kendimi. Artık bu durumda ne kadar mantıklı düşünebilirsem tabi!

Gerçi onun odasında, onun yatağındayken bu pek mümkün olmuyordu.

Parmaklarım şapşal gibi dudağımın üzerinde gezinmeye başladığında gülümsediğimi fark ettim. Pişman değildim. Sadece böyle bir şeyi ilk defa yaşadığımdan dolayı hâliyle tuhaf hissediyor, utanıyordum. Elbet bu utancım bir süre sonra geçecekti. Hatta o anın yenisi bile olacaktı. Ben ne kadar utanırsam utanayım, olağan bir durumdu bu.

Ben ateştim, o barut. Bir gün tutuşmamamız ihtimal dahilinde değildi.

Yavaşça yataktan kalkıp paçaları yere değen, belimden düşmek üzere olan eşofmanı yukarı doğru çekiştirdim. Banyoya doğru ilerlediğimde hızlıca içeriye girip elimi yüzümü yıkadım. Bu esnada aynadaki yansımamla göz göze gelmemeye çalışmıştım.

Şapşal Nesrin'i görmeye hazır değildim henüz.

Banyodaki işlerimi halledip tekrardan odaya döndüğümde hızlıca yatağı toplayıp kendi kıyafetlerimi giyindim. Çıkardığım kirli kıyafetleri kirli sepetine attıktan sonra ise odadan çıktım. Sessiz koridorda ilerlemeye başladığımda sessizlikten kimsenin uyanmamış olduğunu anladım. Mutfağa doğru başımı içeri uzattığımda burada da kimsenin olmadığını gördüm. Yavaş adımlarla içeri doğru girdiğimde dün temizlediğim tezgâhın üzerinde su bardağı olduğunu gördüm. Sanırım biri gece kalkıp su içmişti. Tezgâha doğru ilerleyip bardağı bulaşık makinesinin içine koydum. Hâlâ mutfağın ortasında öylece durduğumu fark ettiğimde yerimde hareketlendim. Ne yapacağıma karar vermiştim.

Onlar için kahvaltı hazırlayacaktım.

Daha fazla vakit kaybetmeden işe koyulduğumda ilk önce kuymak yapmak için işe koyulmuştum. Kuymağı yaptıktan sonra onu aygazda kenara alıp çayı demledim. Çay demlenmeye devam ederken de masayı hazırlamıştım. Kahvaltılıkları dolaptan çıkarıp masanın üzerine bırakıp çayın altını kapattığımda son kez sofraya bakıp eksik bir şeyin olup olmadığına baktım.

Her şey tamamdı.

Telefonumdan saate baktığımda daha 7'ye gelmediğini gördüm. Herhalde uyanırlardı birazdan. Onlar uyanana kadar da eve gidip üzerimi değiştirebilirdim. Mutfaktan çıkıp usul adımlarla salona doğru yöneldiğimde Efkan'ın hâlâ uyuyor olduğunu gördüm. Etrafıma baktığımda sehpanın üzerinde duran dosyaları ve çizim malzemelerini gördüm. Dün çalışacağını söylemişti.

Yaban Gülü | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin