BÖLÜM DÜZENLENMİŞTİR.
Candan Erçetin - Annem
İyi Okumalar.
*
4. Bölüm: ''Gerçeklerle Yüzleşme''
İki ay sonra
Koskoca iki ay...
Ailemin artık olmayışının, İstanbul'a gelişimin, üniversiteye başlayışımın ardından geçen iki ay. Galiba hayatımın en dolu dolu geçen zamanlarıydı bunlar. Hayat bana yaşayabileceğim çoğu duyguları tattırmıştı bu süreçte.
İlk tattırdığı duygu aldanmışlık olmuştu. Güvenmemem gereken insanlara güvenmekle ne kadar büyük bir hata yaptığımı göstermişti hayat bana. Kızmıyordum onlara aslında, daha doğrusu kızamıyorum. Fark etmeden beni daha da güçlü bir insan haline getirmişlerdi çünkü. Uğruna savaşacağım hayallerime sımsıkı tutunmamı sağlamışlardı.
Çoğul tabir kullanıyordum çünkü beni tek hayâl kırıklığına uğratan Ela değil, aynı zamanda da amcamın karısı olan Ayça yenge oldu. Sebepsiz yere bana açtıkları bu nefreti, kini anlayamıyordum. Sadece iki aydır yanlarındaydım, beni sadece bu iki ayda tanıyabildikleri kadar tanıyorlardı.
Bir insana bir duygu besleyebilmek için onunla aynı ortamda bulunmak yetmezdi. Konuşmak, dertleşmek, belki de aynı hislere ortak olmak gerekti. Biz sadece aynı ortamda bulunuyorduk, ona da ne kadar aynı ortam denilebilirse. Aynı ortam dediğim, o yemek yediğimiz büyük masaydı çünkü. Sırf bana evini açan amcama saygısızlık olmasın, Melih'in kalbi kırılmasın diye oturduğum masa. Ne yediğim yemekten bir şey anlayabiliyordum, ne de Ela ve Ayça yengenin bana olan tavırlarından, bakışlarından.
Olsun... Nasıl ailemin yokluğuna alıştıysam buna da alışırdım zamanla.
Bu süreçte beni en çok hayata bağlayan şey; yeni yeni kurmaya başladığım arkadaşlıklar ve varlıklarını her zaman iliklerime kadar hissettiğim canlarımdı.
Annem... Babam...
Çok garip bir şekilde ne zaman kendimi boşlukta hissetsem bir anda silüetleri gözümün önünde beliriveriyordu. Başta bu durumdan tedirgin olmadım değil. Kafayı yiyorum dedim, ne de olsa kolay bir şey değildi yaşadıklarım. Aynı günde ikisinin de toprağa koyuluşuna şahit olmuştum. Ama sonralarda anladım ki, sadece mutsuz olduğum zamanlarda oluyordu bu. Allah tarafındandı belki de, kim bilir...
Gurur...
Bu duyguyu yaşamayı, aileme yaşatmayı çok arzu etmiştim. Yaşadım yaşamasına da gösteremedim onlara. Ama biliyorum onlar hissederdi. Biricik kızlarıyla gurur duyuyorlardı şimdi.
Anne, baba duyuyorsunuz değil mi beni? Başardım. Hayallerimize çok sağlam bir adım attım.
Üniversite'ye başladığım ilk hafta, bizden bir proje istemişlerdi. Kendimiz bir inşa tasarlayacaktık. İlk duyduğumda ne kadar heyecanlandığımı hatırlıyorum şimdi. Hayalini kurduğum meslekle ilgili bir şeyler tasarlamak... Bu o kadar güzel hissettirmişti ki, anlatsam kelimelerim kifayetsiz kalırdı.
Tabi ilk başta her şey o kadar kolay olmamıştı. Üniversite'ye dönem ortasında başladığım için çoğu dersten geri kalmıştım ve 'mimarlık' ile ilgili hiçbir bilgiyi henüz bilmiyordum. Kaldı ki, bir proje yapayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaban Gülü | TAMAMLANDI
ChickLitYABAN GÜLÜ RomanceTR 'Dram' kategorisinde! ✨ Küçükken lambaların ışıklarını yakmak için elimde terlikle düğmeye basmaya çalıştığımı anımsıyorum. Elimde terlik olmasına rağmen o düğmeye yetişemez, ayaklarım ucunda yükselmeye çalışırken bir umut o düğ...