24. Bölüm ║Toprağın içine karışmış aşk.

4K 822 198
                                    


Keyifli okumalar diliyorum... ♥

''İnsandan örülmüş duvarlar içindeyim.''

••• 24. Bölüm ║TOPRAĞIN İÇİNE KARIŞMIŞ AŞK •••


Hastaneden gelirken yol kenarında gördüğüm kızla sarmaş dolaş bir Barkın vardı gözümün önünde.

Şu an kafasını vurmak isteyen de, bayılmış olmayı uman da bendim.

Her şey teker teker yıkılıp varlığını yitirirken, Ay ışığını terk etmeye yüz tutmuşken, ben sanki son kez gözlerine bakıyormuş gibiydim bugün. Cam gibi parlayan gözlerine ay ışığı bütün güzelliğini sunmuş, o ise bu fevkî lütufu yalnızca bana izletmek istermiş gibi çekmiyordu gözlerini gözlerimden. 

Onun gözlerinde bir yanlış anlaşılmanın verdiği donukluk, bende ise yaslandığım duvarın enkaz altında kalmasının verdiği bir hiçlik duygusu hâkimdi. 

Ben evin dört köşeli bir odasında, ahşap pencerenin hemen ardında bulunan onu izliyor, deyimi yerindeyse dört mevsimi birden yaşıyordum. İçimdeki bu duygu tam olarak neydi? Neden bir açıklama bekliyordum ondan? Şu an öyle tuhaf bir hissiyata kaptırmıştım ki kendimi, hiçbir dil de içimdeki yangının tercümesini yapamazdım.

Bizim aramızdaki ilişkinin yegane adı bile var değildi, olmaması da beni bir kenara koyarsak eğer onun için en iyisiydi. Terk edecektim onu, günden güne yokluğa bir adım daha yaklaşacak olan ben onun yanında canımı versem bile kalamayacaktım. 

Her şey bir film şeridi gibi gözümün önünden geçerken acı içinde gülümsedim, o an aklımdan geçen tek cümle vardı, sessizce dudaklarımın arasından firar etmişti.

''Keşke daha öncesinden tanımış olsaydım seni.''


•••


'' 6. Gün. ''

Saat 02:43.

Beni zor bela daldığım uykumdan uyandıran boğazımın susuzluktan dolayı yanmasıydı. Kalbimin yeterince kor alev gibi yanması yetmiyormuş gibi birde boğazım yanmaya cüret edebiliyordu. 

Yatağımda ellerimden destek alarak doğrulup arkama yaslandım. Komodinin üzerindeki cam şişeyi alıp bardağa koyma tenezzülünde bile bulunmadan içtim. Uykusuzluktan ve dünün yorgunluğuyla yanan gözlerimi işaret parmağıyla ovuşturdum. Günlerdir elime almadığım telefonu komodine tekrar uzanarak aldım, kılıf gibi şeylerle uğraşmadığım için baya hafif bir telefondu. Meva ve gereksiz hayat bilgileri. 

Ekran kilidini açtığımda karşımda üç bildirim duruyordu. Birisi  on iki cevapsız arama, diğeri WhatsApp'tan gelen yedi görüntülü arama, sonuncusu ise dört ses kaydı. Hepsinin Barkına ait olması beni pek şaşırtmamıştı, hoş ki onun yaptığı hiçbir şeye şaşıramıyordum artık. 

Diğer iki bildirimi es geçerek direkt sohbete girdim, ses kayıtlarını oynatmaya başladım.

Barkın: ►●━━━━━━━━━ 0:09 {22:43} ║

''Meva Hanım telefonlarıma cevap vermeyi kendinize huy edinebilir misiniz?''

Sinirli ve bir o kadar sakin sesiyle söylediğine gülümsemeden edemedim. Benimde yapabileceğim bir şey yoktu, bunca zamandır kimseyle bu kadar yakın olmamıştım. Birinin beni arayıp halimi hatrımı sorması bile hayal gibiydi.

UMUTSUZ VAKA  ღ uçmayı bilmeyen kelebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin