30. Bölüm ║''Öldürmek kolaydı, peki ya yaşatmak?''

2.5K 388 137
                                    


Keyifli okumalar diliyorum. ♥

Oy ve yorumlarınızı bırakırsanız beni çok mutlu edersiniz. ^^

••• 30. Bölüm ║''ÖLDÜRMEK KOLAYDI, PEKİ YA YAŞATMAK?''


Söylediği her cümlede derin bir yutkunuşun ardından bakışlarını gökyüzüne çeviriyordu. Çok üzülüyordu. Her halinden belliydi. Sevginin böyle saçma sapan anlamların arkasına sığınmasına içi el vermiyordu belkide.

''Çok haklısın..'' diye fısıldadım, aynı yavaşlıkla yanıt verdi.

''İnan ki haklı olmak istemezdim.''

Bir süre hiçbir şey söylemeden birbirimizi izledik. Uçsuz bucaksız, aklın hayalin durduğu böyle olaylar dünyada her an her saniye milyonlarca olurken, biz sadece üç beş cümle kurup susmayı tercih etmiştik. Hoş ki yapabilecek başka bir şey de yoktu. 

Barkın oturduğu yerden uzanarak omzuma serpilmiş saçlarımdan bir tutamını eline aldı. İşaret parmağının etrafına dolayıp serbest bırakıyordu, sonrasında tekrardan aynı hareketi tekrarlıyordu. 

Fısıltıyla, ''İnsanlar birbirine nasıl zarar verebiliyor, anlamış değilim. Ben senin gibi bir güzelliğe zarar veremem.'' diyerek elinde tuttuğu saçımı parmakları arasında çevirmeye devam etmişti. 

''Sevgisizlik yüzünden olmuyor mu olanlar? Bence küçüklüğe dayanıyor her şey. İnsan çocukluğunu ne kadar güzel geçirirse erişkin bir birey olduğunda akıl sağlığı da yerinde olabiliyor. İstisnai durumlar var elbette.''

Düşüncem buydu. Dünya gibi bir bataklıkta hayatta kalmaktan ziyade akıl sağlığını korumak daha zordu. İnsanlar fazla acımasız, yaşamak ise o bataklığın ta kendisiydi. Herkes gibi olmak, rutin zamanlar geçirmek, herkes gibi düşünmen gerekliydi. Farklı olanlar, hep bir savaş içindeydi. Savaşın sonucu hep ölümle sonuçlanıyordu. 

İnsanları öldürmek, su içmek veya yemek yemek gibi bir şeydi onlar için. Sinirle olduğunu, kazayla olduğunu iddia ederlerdi. İnanmazdım, inanmayacaktım da.

Düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayan Barkın'ın, ''Bence algı olaylarından ibaret. Bir çocuk çevresinden ne görürse huy edinir kendine. Bazı çocuklar çocukken bile çok acımasız olabiliyor. Tabii her şeyin sonucu sevgisizliğe ya da ahlâk eksikliğine bağlanıyor.'' deyip ardından ekledi. 

''Yoksa ölümler bu kadar kolay olmazdı herhalde.''

Haklıydı.

Sırtımın ağrısını es geçerek, ''Öldürmek kolaydı, peki ya yaşatmak?'' diye bir soru yönelttim. Gözlerini benden alıp tekrar yoldan geçen arabalara çevirdi. Bir süre onları izlemişti. 

Gözlerini yoldan ayırmayarak, ''Aslına bakarsak öldürmenin zor, yaşatmanın ise kolay olması gereken bir devirdeyiz. Bu olayların tam tersi olması gerekirken, herkes yavaş yavaş uçurum kenarına yaklaşıyor gibi.'' diyerek arabaları birkaç saniye daha izledi, sonrasında ayağa kalkmıştı.

''Bulut geldi. Gitmeliyiz artık. Bu kadar beyin fırtınası yeterli.''

Gülümseyerek başımla onayladım. 

Bulut arabasını olduğumuz yerin ön tarafına geçip durdurmuştu. Şoför koltuğundan inerek güneş gözlüğünü saçlarının arasına bıraktı. 

UMUTSUZ VAKA  ღ uçmayı bilmeyen kelebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin