9. Bölüm ║ İlk midir, son mudur bu sarılış?

12K 1.2K 377
                                    


♥ Keyifli okumalar dilerim. ♥

• 9. Bölüm ║ İLK MİDİR, SON MUDUR BU SARILIŞ


''Bana gül alır mısın? Siyah olanlarından.''

Düşünmeden yanıtladığım cevaba karşılık zaten havada olan kaşları mümkünmüş gibi iyice kalkmıştı, şaşkınlığını dile getirmek istercesine ağzı aralandı ve ekledi.

''Ne?''

Kötü bir şey mi istemiştim? Neden bunu istediğim için utanç duyuyordum şuanda?

''İyi tamam alayım hoşta, ben süründürürsün zannetmiştim. Normalde böyle bir gün kölem olacaksın gibisinden konuşurlar ya.'' dediğinde gülümsedim.

Ellerimi göğsümde bağlarken, ''Çocuk değiliz ikimizde, hem bana çok fazla yardımcı oluyorsun. Neden senden öyle bir şey isteyeyim ki?'' diye eklediğimde hayrete düştüğünü anlamıştım.

''Ne tuhaf bir kafan var senin.'' Arkama geçip sandalyeyi itmek için ellerini sandalyenin kollarına yerleştirdi. ''Harbiden tuhafsın.'' İlerlerken kendi kendine konuşmaya devam ediyordu. ''Bir insan nasıl gül isteyebilir ki? Birde siyah, bulunmaz hint kumaşı değildir sanırım değil mi? Aşeren eşinin istediği meyveyi arayan çaresiz adam gibi hissettim bir anda kendimi.''

Evin kapısından içeri girerken, ''Neyse boş ver, almak zorunda değilsin.'' diye ekledim. 

''Bulurum, senin için.''

Bunu içtenlikle söylediğini hissetsem de yinede üzülmüştüm öyle konuşmasına, üzülmekten çok kırılmıştım sanırım.

''Baban ve annenin gelmesine kaç saat var?'' 

Kolundaki saati gözüme sokarcasına uzattığında göz devirip saate baktım. 

15:34

Gözüme soktuğu saati elimle itip, ''Beş buçuk gibi evde olurlar.'' deyip başımı havaya doğru kaldırıp Barkın'a kilitledim bakışlarımı. ''Neden sordun?''

Kollarını sandalyeye dayayıp bana doğru eğildi, eliyle omzumdan düşen hırkamı omzuma doğru çekmişti, iyice eğilip iki elini omuzlarımın yanından geçirip hırkamın uçlarını parmaklarıyla kavradı ve fermuarımı çekip doğruldu.

''Dün çok soğukta kaldın, hasta olup benden bulursun sonra.'' Gülümsedi. ''Seninle basketbol oynayacağız, ayakta durarak.''

Tamam o oynayabilirdi de ya ben?

Ben vücudumun heyecandan titremesine engel olmaya çalışırken aklına bir şey gelmiş gibi birden durup tekrar bana doğru eğildi, kalbim dayanmıyor artık be adam.

''Tolga'ya haber verip geleceğim. Telefonunda yok şimdi, babanı arar ablam kayıp diye.''

Haklıydı, onu başımla onayladığımda beni ardında bırakıp eve doğru adımlamış, saliseler sonrasında gözden kaybolmuştu. Basketbol şortunun altında görünen bacakları çok sıkıydı, düzenli olarak spor yaptığı belliydi. Saçları pek uzun değildi, simsiyah bir figürana sahipti, sakalları da yoktu ve bu yüzünü oldukça çocuksu gösteriyordu ve o gamzeleri.. 

UMUTSUZ VAKA  ღ uçmayı bilmeyen kelebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin