Aslında hep yalnızmışım. Son iki günde bunu farkettim. Şu lanet olası kötü dünya da hiçbir şekilde seven olmadı. Kapısını tıklattığım herkes sadece misafir etti.
Siz hiç sabah uyandığınız da sevilmediğinizi farkettiniz mi? Ben hissettim. Canım çok yandı. Keşke diyorum, keşke sevdiğim kadar sevilseydim. Dünya ne mükemmel yer olurdu.Harcandık kolayca...
Saat 05:34 birazdan hava aydınlanacak bu işe en çok yanmayan sokak lambası sevinecek. Kendini gereksiz hissetmenin ne demek olduğunu bilirsin. Kanatlarım kırılmış hissediyorum. Oysa ne de güzel uçardım.. Şimdi omuzlarımda kanat değil, kocaman bir yük var.
Bir kişi bile değildim yalnızlıktan.
Bir insanı en çok ailesi ve ailesi gibi gördüğü insanlar yıkar. En güçlüsünü bile..
Düştüm. Elimden tutan hatta tutmak isteyen hiç kimsem yok! Kimsesiz olduğumu burada farkediyorum. Kırıldığımı dile getiremiyorum çünkü bunu söyleyemeyecek kadar yalnızım.Yalnızsın çünkü senden sıkıldılar.
İnsanları anlamaya çalışın.. Eğer çok gülüyorsa, yalnızlık çekiyordur. Çok uyuyorsa, mutsuzdur. Ve bir insan ağlamaya başladıysa, ya içine attıkları patlak vermiştir yada masum olmasına rağmen suçlanıyordur.
Beni neden sevmediniz?
Neyse, iyisi mi bir sigara içelim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
01.01
Fiction généraleYazmak, şükrü ifade etmektir. Kelimelerin büyüsüne inanarak bende yazmaya başladım. Kalbe dokunmak, içi titretmek, yüreklendirebilmek adına yazıyorum.