01.01

Meftûn

Şimdi ben gidiyorum. Fakat ne zaman çağırırsan gelirim..

Siz hiç gerçekten sevdiniz mi? Gerçekten ama.. Varlığını hissettiğiniz gibi yokluğunu da hissetiniz mi?

Herkes bir ilişki yürütebilir. Herkes gördüğü kişiyi sevebilir.
Ya görmediğiniz, dokunmadığınız kişiyi sevebilir misiniz?

Dokunulmasa da, görülmesede; kalpte yer verilir bazısına, nedensiz.

Dokunmadan, görmeden sevmeyi herkes yapamaz. Bunun için sağlam yürek lazım.
Nasıl bir sevgidir ki bu böyle görmeden teslim eder kendini? O hiçbir şey yapmasa da bağlanırsın. Vazgeçemezsin sevmekten. Hayal edersin, her anında hayal edersin.

Uzaktan sevmek umut etmektir, aynı şehirde olmak bile mutlu eder. Nefret edemezsin.
Onun liman olduğunu bilirsin ama ulaşamazsın. Denizin ortasında öylece çırpınırsın, limanın güzelliğini ve varolduğunu sadece uzaktan izlersin.

Sevgi, bu beş harften daha fazlası.

Bir insanın diğer bir insanı, hemen hemen hiçbir şey yapmadan bu kadar mesut etmesi nasıl mümkün oluyordu?

İlkler ve hissettirdiği şeyler asla unutulmaz. Sevdik, sevildik mi bilmiyorum. Olsun, sevmesin. Alışkınız sevilmemeye.

Hayatımızda bile yokken "ona ihanet ederim" korkusu yaşadık. Utangaç kalbi taşıyarak sevdik. Kimseye anlatamadık, belli edemedik.
Anlatsak "bu kadar kısa sürede ne yaşadınız da bu kadar sevdin" demezler mi?
Seviliyor işte.

"O gün, gülüşünü gördüğüm de kalbimde çiçekler açmıştı"

Mutluyum, seviyorum. Kollarında olmasam da varlığı güven veriyor. Fesleğen sever gibi seviyorum.

"Bir daha yüzünü görmek istemiyorum" dedi.
-Bunu yazarken yazarın gözleri bir kez daha doldu..

Yine de sevdik. Ötesi yok işte sevdik. Seni seviyorum diyemeden sevdik. Gömdük yüreğimize konuşmak için çırpındığı geceler de bastırdık.
Keşkelerle geçti günlerimiz. Kırıldık, onarılmadan devam ettik sevmeye.

Nasıl anlatmalı bu sevgiyi..
Gökgürültüsünden korkmana rağmen yağmuru sevmekten vazgeçmez, izlemeye devam edersin ya.. Öyle seviyorum.

Düşünmez de... Bir umut belki o da düşünüp, hayal ediyor mudur? Güzel geçen zamanları uyumadan önce hatırlıyor mudur?
Belki sesimi bile hatırlamıyordur. Ona nasıl baktığımı çoktan unutmuştur.

Ne acı bir durum. Sevdiğin başka, sevenin başka. Sana olan aşkını sayfalarca mesajla anlatırlar, senin için birşey ifade etmez. Üstüne birde "keşke ondan gelmiş olsaydı bu mesaj dersin."
Şehri terketmek istersin ama gidemezsin. Belki bir köşe başında karşılaşırız ne dersin?

Sevmesin kabul ederim. Ama nefrette etmesin bunu kaldıramam. Gönlümün gül bahçesinde yok olup gitmesin.

Uzaktan sevmek kabullenmek değil mi? Herşeyi kabullenmek..
Sevilmemeyi, değersizliği kabul ederek sevmeye devam etmedik mi?

Dokunmadan sevmek ne demek siz biliyor musunuz? Dokunmadan hissetmek.
Dokunmadan hissetmeyi öğreten insanlar var. Dokunmadan mesafeleri aşarak sarıldık. Şu zamanda kimsenin cesaret edemediği durumdur bu.

Mutlu olsun, sert görüntüsünün ardında ki tatlı gülüşü bir tek ona yakışır.
Konuşulacak, yaşanacak bir çok şey vardı. Yarım kaldı.. Acı kaldığı yerden devam ediyor.
Ben daha hangi şarkıyı çok sevdiğini, en sevdiğin yemeği, hayallerini bilmiyorum. Ne üzücü..
Senin için sıradan birşeyim belki de. Sevilsem, ah bir sevilsem ülkede bayram ilan edecek kadar mutlu olacağım.

"Mesela neden senin odan da duran, sen sandalye de yada çalışma masanda otururken, uzanırken yada uyurken, seni bütünüyle gören mutlu bir dolap değilim?"

Ve şundan eminim ki, unutamayacağım bir doğa olayıydı yüzün. Şimdi gökyüzü senin yüzündür. Ben ise gökyüzünden mahrum edilen minik kuşum.

Uzaktan seviyorum seni
Kokunu alamadan,
Boynuna sarılamadan,
Yüzüne dokunmadan
Sadece seviyorum

Öyle uzaktan seviyorum seni
Elini tutmadan
Yüreğine dokunmadan
Gözlerinde dalıp dalıp gitmeden
Şu üç günlük sevdalara inat
Serserice değil adam gibi seviyorum

Öyle uzaktan seviyorum seni
Yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden
En çılgın kahkahalarına ortak olmadan
En sevdiğin şarkıyı beraber mırıdanmadan

Öyle uzaktan seviyorum seni
Kırmadan
Dökmeden
Parçalamadan
Üzmeden
Ağlatmadan uzaktan seviyorum

Öyle uzaktan seviyorum seni
Sana söylemek istediğim her kelimeyi
Dilimde parçalayarak seviyorum
Damla damla dökülürken kelimelerim
Masum beyaz bir kağıtta seviyorum.