Yağmurlu sabaha açtım gözlerimi. Güneş kendini bulutların arkasına gizlemişti. İçimi titreten rüzgar bana büyük bir haz veriyordu. Böyle havalar düşünmek için ne de güzel..
Oturdum, yağmur damlalarının camdan akışını izlemeye koyuldum.
Radyo da Fikret Kızılok'un Gönül şarkısı çalıyordu. Sözleri oldukça manidardı ve beni düşüncelere sürükledi..
Bunca yıl herkesten kaçtın
En sonunda buldum sandın
Ansızın içini açtın
Yapma dedim yaptın gönülDoğru kişiyi beklersin ya hep.. Karşına çıkan herkese kalbini kamufle edersin. İçini kimse bilmesin, özel olsun istersin.. Bir gün biri çıka gelir. "İşte bu!" dersin. Kimse ile paylaşmadıklarını paylaşır, kalbinin kapılarını tek tek ona açarsın. Kimsenin ulaşamadığı yere sahip olur.
Gözleri senden uzaktı
Fark edilmez bir tuzaktı
Sana böylesi yasaktı
Yapma dedim yaptın gönülO bir yolcu sen bir hancı
Gördüğün en son yalancı
İçinde ki derin sancı
Gitmez dedim kaldı gönülHiç gitmez zannedersin. Ömrümün geri kalanı, miladım diye düşünürsün. Öylesine seviyorsun ki tüm zorluklara göğüs germeye hazırsın. Çünkü aşk böyledir. Sonunda kavuşmak ister.. Çok seversin, değer verirsin. Sonra ansızın çeker gider. Ruhun, vücudunda ki yara gibi acır. Öylesine açık bir yaradır ki bu, durmadan kanar. Gündüzlerin, gecelerin bir önemi kalmaz. Kalbin artık sana ait değildir. Bir başkası için atıp durur. Sen acılarınla başbaşa kalırsın..
Sen istedin ben dinledim
Senden ayrı olmaz dedim
En sonunda bende sevdim
Şimdi beni kurtar gönülGözlerin bakar da görmez
Ellerin tutar da bilmez
Gece gündüz fark edilmez
Demedim mi sana gönülSabahın tam üçündesin
Dertlerin en gücündesin
Hâlâ onun peşindesin
Gitme dedim gittin gönülUzaktan sevenler grubuna sende dahilsin artık. Her şeyi kendi içinde yaşamaya başlarsın artık. Mutlulukların iç çekmeye dönüşür. Unut onu, gitti..
Nafile. Ne aklından ne de kalbinden çıkarabilirsin. Onu kalbine öyle bir kazımışsın ki silinmesi çok uzun zaman alacak.
Böylesi sevdiğin için
Bir kördüğüm oldu için
Ağlıyorsun için için
Demedim mi sana gönülSenin için en doğru en güvenilir kişiyi kalbine aldığını zannettin. Oysa ki o kalbini söküp gitti. En ağır darbeyi alan yine sen oldun. Göz pınarların kuruyana kadar ağlasan, ciğerin sökülene kadar çığlık atsan ne fayda? Gitti.. Sen acılarınla başbaşa kaldın.
Sevdin, sevildin zannettin. Bunu anladığın zaman feleğin tokadını bir kez daha hissedersin.
Kalbinin kapılarını kapatmak yine sana düşer.
Hayatının aşkı olarak tanımladığın şey, hayatının hatasına dönüşür. Bu da aşık olduğun kişinin sana tokatı olur..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
01.01
General FictionYazmak, şükrü ifade etmektir. Kelimelerin büyüsüne inanarak bende yazmaya başladım. Kalbe dokunmak, içi titretmek, yüreklendirebilmek adına yazıyorum.