Yaşadığın hayatı beğenmiyor musun?
Onkoloji bölümünde bir koridorun başında gerçek hayatın başladığını hissettim. Yavaş yavaş yürüdüm. Bir oda da akciğer kanseriyle savaşan amca vardı. Bir saniye de olsa rahat nefes alabilmek için çırpınıyordu. Bitmiş bir vaziyette idi.. Karşısında ki oda da evlenmesine bir ay kala kanser olduğunu öğrenen biri vardı. Sevdiğine kavuşmasına tam bir ay kala.. Ne büyük acı, ne büyük bir sınav.
Diğer bir oda da henüz beş yaşında minik bir kız çocuğu vardı. Dikkatimi çeken ilk şey duvara yapıştırdığı kağıt oldu. Yaklaştım usulca ve kanım dondu. Kağıtta 2017'den güzel sarı saçlar istiyorum yazıyordu. Ne yapacağımı bilemedim. Sırtımın terlediğini hissettim. Ne diyeceğimi hiç bilmiyordum.. Ne tesellisi verebilirdim ki? O an saçlarımın oluşundan utandım. Yüzüm kızardı.
Koridorun sonuna kadar her bir oda da hayata tutunma çabası vardı. Oradan kaçmak istedim. Adeta nefesim kesildi, ciğerlerim yırtılır gibi hissettim. Kendimi hastanenin bahçesinde buldum. Bir banka oturup düşünmeye başladım.
Ne kadar az şükür ettiğimin farkına vardım. İnsanların gözlerinde hala bir umut ışığı vardı. O küçük kızın mutluluğunu gördüğümde aslında ne kadar zayıf olduğumu farkettim.
Dert zannettiklerim gerçekten dert miydi? Bu insanlar hayatta kalma savaşı verirken, yüzümden çıkan sivilceyi sorun etmek ne kadar doğruydu?
Para kazanmaya çalışıyoruz, geçim sıkıntısı içine düşüyoruz. Üç günlük aşklar için acılar çekiyoruz. Elimizdekilerin kıymetini bilmeyip daha fazlasını istiyoruz her zaman. Hırs gözümüzü bürümüş.
Peki ya hayatın hiç bu yanını düşündünüz mü?Hayatın sana karşı acımasız davrandığını mı düşünüyorsun? Onkoloji koridorlarında 15 dakika dolaş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
01.01
General FictionYazmak, şükrü ifade etmektir. Kelimelerin büyüsüne inanarak bende yazmaya başladım. Kalbe dokunmak, içi titretmek, yüreklendirebilmek adına yazıyorum.