Ağaçta ki herhangi bir meyve olduğunu düşün.
Diğer meyveler gibi sabırsızlıkla baharı bekledin bir kış boyunca. İçini ısıtacak güneşin hayallerini kurup durdun. Güzel şeyler bir anda olmaz.. Hayatın kuralı böyledir. Kara kışa göğüs germek zorundasın.
Nihayet güneş kendini bulutların arkasında kendini gösterir. Ağacın kalbi ısınır. Kalbinde ki kelebekler dallarına birer birer konmaya başlar.
Dalların ucu çiçekler açar. Mutludur ağaç. Güzel günlere artık çok yakın olduğuna inanır.
Çiçekler meyve olup alıcısını bekler.
Dedim ya ağaçta ki meyvelerden biri olduğunu hayal et şimdi..
Meyveler tek tek alıcısını bulurken, bir türlü seni farketmezler. Beklersin.. Karşın da duran kişi önce seni heyecanlandırır, sonra hayal kırıklığına uğratır. En güzelini arıyormuş meğer. Sana göz ucuyla bakmış.. Güzellik diye sınıflandırdıkları şey ne diye düşünmeye başlarsın.
Güzellik dış görünüşten ibaret midir?
Seni görmemeye devam ederler. Üzülürsün, baharı beklediğin gibi bir de seni farketmelerini beklersin. Bu defa hissettirdikleri sana acı verir. Kalbin dayanmaz. Çürümeye başlarsın.
Bu defa çürük diye bakmazlar yüzüne. Kalbinde baharı da öldürürsün, inancı da..Aşka küsen herkese..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
01.01
General FictionYazmak, şükrü ifade etmektir. Kelimelerin büyüsüne inanarak bende yazmaya başladım. Kalbe dokunmak, içi titretmek, yüreklendirebilmek adına yazıyorum.