Son 5 yılda çocuk gelin sayısının 232 bin 313 olduğunu biliyor muydunuz? Şaşırdınız öyle değil mi?
Televizyonda, gazetede her gün böyle bir çok haber görüyor, okuyoruz. Haber bitene kadar kınıyoruz. Peki ya bu olayları durdurmak için ne yapıyoruz? Ben söyleyim size.. Hiçbir şey.. Gündem bir sonra ki haber ile hemen değişiyor. Hepimiz suça ortak oluyoruz aslında. O minik çocukların sanki gerçekten kaderi buymuş gibi susup üç maymunu oynuyoruz.
Hayatın gerçekleri diye kendi sorunlarımız ile dertleniyoruz.
Oyuncağı elinden alınıp, babası hatta dedesi yaşında ki sapık insanların koynuna girmeye mahkum edilen küçük çocukları hiç düşündünüz mü?
Bir baba henüz ana kuzusu olan evladını neden yaşıtları ile evlendirir?
Cevabı ortada, para çocuğundan kıymetlidir. Koyun gibi satar öz çocuğunu içi yanmadan..
Bizim bu coğrafyada tabu olan bir düşünce vardır, "kızın gözü açılmadan verilsin kocaya"... Çünkü gözü açılsa baş kaldırır, yönlendirilmesi zor olur, sağa sola kayar gözü laf gelir..
Çocuğu "etide, kemiğide senindir" deyip koskoca adama verirler. Çocuk nasıl hitap edeceğini bilemez. Amca, dayı dese azar işitir. "O artık senin kocan" derler. Çocuk anlamaz..
İlk gece canlarının acısından bayılıp, hastanelik olan çocukları duydunuz mu? O minicik bedenlere asla acımadan aç köpek gibi saldırırlar. Çocuk biraz dirense "yoksa bakire değil misin?" diye öldüresiye dayak yer. Yediği dayaktan sonra gideceği hiçbir yeri olmadığından dolayı başına geleceklere razı gelir bu minicik çocuklar.
11-12 yaşında ki çocuklar böylece hayatın en acımasız yüzü ile tanıştır. 18'ine gelmeden kucağına 3-4 çocuk verirler. Özetlersek; çocuğun, çocuğu olur.
Bu çocuklar ömrünün sonuna kadar aşktan, sevgiden yoksun kalacaklar. Kimisi dayaktan ölecek, kimisi köle gibi kullanılacak.
İşte bunlar 232 bin 313'den daha fazlası..
Bu çocukların-kadınların elinden ne ailesi, ne toplum ne de devlet tutmuştur. Örf-adet suçu ört pas etmiştir. Gelenek dediğimiz şey bu insanları öldürmekten, erkeklerin aç nefslerini doyurmaktan başka ne yaptı?Artık uyumak, susmak yok. O kadınlara, çocuklara sahip çıkalım.
Hayatta yüzleşilmesi gereken gerçekler vardır. Bunlar;- Türkiye'de her üç çocuktan biri cinsel istismara maruz kalıyor ve bu yakınları tarafından gerçekleşiyor.
-Ordu'da 13 yaşında para karşılığı evlendirilen kız çocuğu, sürekli dayak yediği 40 yaşındaki adamın evi terk etmesi üzerine henüz 17 yaşında 3 çocuğu ile ortada kaldı.
-Tokat'ta evlendirilen 12 yaşındaki kız çocuğunun 4 aylık hamile olduğu anlaşıldı.
-Ağrı'da 16 yaşında evlendirilen kız çocuğuna işkence yapılmış vaziyette eli kolu bağlı bir şekilde tuvalette bulundu.
-Adana'da imam nikahı ile evlendirilen 16 yaşındaki kız çocuğu trenin önüne atladı.
Bu örnekler sadece bir kaçı ve bunlar gibi binlerce, yüzbinlerce vaka mevcut.
Kız çocuklarının yeri koca evi değil, okuldur.
Çocuk bedenlere dokunmak suçtur ve buna göz yuman herkes suça ortaktır.
Bu yüzden SUSMA..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
01.01
Ficção GeralYazmak, şükrü ifade etmektir. Kelimelerin büyüsüne inanarak bende yazmaya başladım. Kalbe dokunmak, içi titretmek, yüreklendirebilmek adına yazıyorum.