Kulaklarım uğulduyordu ağzımı açıyordum ama konuşacak bir şey bulamayıp tekrar kapatıyordum oda zaten yavaş yavaş önümden çekilmeye başlamıştı.
Tuttuğumu yeni fark ettiğim nefesimi derince verdim.
Ben bu değilim onun karşısında bu kadar zayıf olan kız ben değilim, değildim eminim ama o bana böyle bakarken böyle yakınken kendim olamadığımı da farketmiyorum değil.
Çaresizce bu durumdan kurtulacak bir yol arıyordum etrafıma bakınıp hemen bu adamın yanından gitmek için bir çare bulmalıydım yoksa ne benliğim nede mantığım yerinde kalacaktı.
Onun yanındayken hiç hissetmediğim saçma sapan duygular içerisinde olmam beni öfkelendiriyordu bu hissettiğim aptalca duygu bu kalbimdeki ritim bozukluğu nerden çıkıyordu bilmiyorum ama eminim o yanımda olmadığı sürece böyle bir şey olmayacak bu yüzden hemen şimdi buradan kurtulmalıyım.
Etrafıma baktığımı görünce kaçmak istediğimi anladı sanırım çünkü bakındığım çevreyi süzüp ağzının kenarıyla çarpıkça gülümsedi.
Sonra ağzını aralayıp olumsuz anlamda 'cık cık cıkladı'
"Benden kurtulabileceğini düşünecek kadar beynin yanmadı sanırım yanmadığını düşünüyorum çünkü biraz daha sabrımı zorlarsan yanmanın ne demek olduğunu canlı canlı yaşayacaksın"
diyip göz kırptı.
Kendini ne zannediyor bu adam ben aygün sarsan bu kadar çabuk pes edeceğimi zannediyor ise büyük yanılıyor bu yüzden madem öyle kozlarımızı paylaşalım.
"Bil bakalım kim seni umursamıyor hımm bi düşünelim bakalım, burada benden başkası olmadığına göre" diyip onu sağ elimin yardımı ile ittirip yanında geçtim.
Huh bu kadar kolay olacağını zannetmiyordum ağzını açıp bir şey bile söylemedi neredeyse kapıya vardım hala bir şey söylemiyor acaba?
Her neyse neden umrumdaki ondan kurtuluyorum işte.
Kapıya yaklaşıp tam kapıyı açacakken yüzümün sağ tarafı ile birlikte bütün bedenimin sert bir şekilde kapı ile birleşmesi sadece ama sadece bir saniye buldu nefesim kesiliyor hissediyorum.
Yüzümü çok sert çarptım ve elmacık kemiklerim ağrıyor kesinlikle moraracak.
Tam konuşacağım sıra iki kolumun da arkada birleştiğini fark ettim ve saçımdan tutup çekiyordu hayvan herif.
"ağzına tükürdüğümün piç kurusu ne yaptığını zannediyorsun bırak beni"
Dişlerimi sıkıp her kelimesini vurgulayarak tekrar konuştum "sana bırak dedim!!"
dememle saçının daha sert bir şekilde çekilmesi biri oldu beni odalardan birine götürüyordu ama aşağı kattaki.
Beni oraya neden götürüyordu bilmiyorum ama pek iyi şeyler olacağını sanmıyorum.
Aşağı inmemizle karşımıza siyah bir kapı çıkması bir oldu kapıyı cebinden çıkardığı anahtar yardımıyla açmıştı anahtarı tutan eli saçımı tutan eldi idi saçımı bıraktığı için saç köklerim zonklamaya başladı hayvan herif nasıl tuttuysa artık.
kapıyı açtıktan sonra beni bir hışımla odaya fırlattı.
Odada sadece bir yatak vardı onun dışında beyaz duvarlar ve küçücük tavanın bitiminde duran bir pencere bir şey daha farkettim!!
Yatağının demir başlıklarında iki tane kelepçe bulunuyordu, kelepçeden çektiğim gözlerimi direkt olarak onun gözleriyle birleştirdim ve bunun üzerine başını bana eğerek konuşmaya başladı.
"artık umurunda olurum sanırım".
"Sen ne saçmalıyorsun ya sen kendini ne zannediyorsun beni asla buraya kapatamazsın anladın mı sana diyorum hey!!!"
Beni dinlediğine bile emin değildim o sadece transa geçmiş gibi bileklerimi lanet olasıca yataktaki kelepçelere bağlıyordu, yüzüme bir an baktı orada ufacık minicik bir tereddüt arıyordum acıma pişmanlık her ne olursa ama sadece kesinlik vardı sadece öfke.
Neden ben ona ben ne yaptım ne yapmış olabilirim en fazla hayatımda ilk kez gördüğüm adama ne yapmış olabilirim benden neden bu kadar nefret ediyor ya da benden ne bekliyor?.
"İstemiyorum anlamıyor musun görmüyor musun kör müsün beni zorla burada tutarak ne amaçlıyorsun yaptığın doğru değil mantıklı değil görmüyor musun ne kadar böyle devam edecek beni Ömrüm boyunca burada mı tutacaksın?
"Çok konuşuyorsun aygün evet gerekirse seni ömrüm boyunca burada tutacağım benim olduğunu kabul edendek!."
Ne ne saçmalıyor bu adam aklınca beni böyle mi ikna edecek
"Beni böyle ikna edemezsin ben asla senin değilim ben hiç kimsenin değilim kafana bunu sok"
gözleri öfke ile parladığını görünce susmayı tercih ettim her an beni boğazlaya bilirdi manyak adam.
"o zaman senin için farklı ikna yöntemleri bulacağız desene"
demesi ile başımdan kaynar sular döküldü.
" fa farklı mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana ait!
Teen FictionDelirmiş gibi bağırıyordu, herkezin onu duyduğuna emin olmaya çalışırcasına tekrar ve tekrar bağırıyordu. BANA AİT! Bana anladınız mı lan!? Bana ait! BU KIZ BANA AİT!!!