Bölüm 27

7.7K 297 22
                                    

"Sana kızsam mı küfür mü etsem teşekkür mü bilemedim ama teşekkür etmeyeceğime emin olabilirsin"

Dedi dalgın bir sesle.


Araf şu an yanımda olması ve yaşıyor olduğunu bilmek o kadar büyük bir şeydiki.

Göz yaşımı silip arkadan ön koltuğa geçtim.

Yanımızdan geçip giden korumalarımızın araçlarına baktım sesizce her birinin ölüşünü görmüştüm eğer gerçekleşseydi aileleri ne halde olurlardı kim bilir.


Ve Araf ona bir şey olsaydı ben ne yapardım hiç düşünemiyorum ona bu kadar bağlanmışken ali gibi onuda.

Derin bir nefes alıp arabayı sürmeye başlayan Arafa dödüm.

O okadan farklıydı ki ve bir an yine gerçekleşmemiş ve nerdeyse gerçekleşecek olan anı aklıma geldi yine ağlamaya başladım durduramıyordum.

Araf beni görünce birden sapa çekip ellerini yanaklarıma koydu ben ağlarken onun eli yüzümde karıncalanma hissi veriyordu Araf sanki donup kalmış gibi yüzüme bakıyordu elleri kitlenmişti.

Telaşlanıyordu ne olduğunu anlamıyordum birden kendimi geri çekince elleri boşlukta kalıp kendine geldi terliyor ve öksürüyordu.

"Sen sen bunlarımı gördün"

Ne olduğunu anlamıyordum Araf birden parmağını anlına yerleştirdi.

O an gördüklerimin ona da gözüktüğünü anladım nasıl yaptım bilmiyorum ama ona transfer etmiştim.

Araf derin nefes alarak sırtını koltuğa yaslayıp kafasını arkaya attı.

Bir kaç saniye sonra "eğer gitseydik o it herif sana dokunacaktı."

Ben ona şok olmuş gözlerle bakarak konuştum"öldüğünü es geçip oraya mı takıldın gerçekten" dedim hayretle.

Araf bana bakıp sanki çok ciddi bir şey söyleyecek gibi odaklandı"ölmek değilde sen önemlisin"

Sonra elini tereddütsüz yanağıma yine koydu bu sefer bir şey olmamışa benziyordu.

Ve ağzından duyduğum şey beni bir kez daha kendine aşık etti

"Seni seviyorum "

Ben ona utançla bakarken birden boynuna atladım onun öldüğünü görmemin ardından daha çok korkar olmuştum onu kaybetmek beni mahvederdi.

Derin nefes alarak sarıldığım yerden cevapladım"bende seni seviyorum "

Araf kemiklerimi kıracak kadar sıkı sarılmıştı.

Birden arabanın camı tıklatılınca yerimden sıçradım Araf çok rahat bir şekilde camı aşağı indirerek camdaki korumamıza baktı.

Koruma çekinerek "abi birden durunca bir şey oldu sandık ne yapalım bir planın varmı abi?"

Araf sinsi gülüşünü ortaya atarak konuştu"evi patlatın"

Sonra korumanın bir şey demesine izin vermeden camı indirip sürmeye başladı ev yönüne gidiyorduk.

10 dakikadır hiç konuşmamıştım çok dalgındım.

Araf "neden bir şey söylemiyorsun şimdiye kadar yapma dur derdin."

Ona bakarak konuştum" sana yapa bileceklerini gördükten sonra durdurmaktan vazgeçtim sen öleceğine o ölsün."

Sesim O kadar kararlıydı ki o cümleyi ben mi kurdum inanamadım.

Araf sadece başını sallayıp yoluna devam etti.


Bir süre vardığımızda o kadar dalmıştım ki arabadan dahi inmemiştim birden Araf beni kucağına alınca şaşırmıştım Araf itiraz hakkı bırakmadan konuştu
"Gözlerini kapa küçüğüm artık uyuya bilirsin."

Sanki bedenim bu kelimeleri bekliyor gibi gevşedi ve gözlerim kapandı.

Bu nane kokan kolların arasında huzurluydum.

Onu tekrar kazanmış gibi sıkıca boynuna sarıldım evin içine girdiğimizi merdivenleri çıktığımızı hissediyordum.

Sonra bedenim yumuşak yatakla buluşmuştu.

ayakkabılarımızı çıkarıp yanıma geçti saçlarıma bıraktığı öpücük beni iyiden iyiye mayıştırıyordu uyumadan evvel söylediği sözler kulağımda dolaştı

"Yarın erken kalkıp okuluna gideceksin iyi uyu küçüğüm."

Bana ait!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin