Pencereden firar eden güneş ışınları gözüme gelirken yüzümü buruşturdum.Beynime hücum eden anılar sayesinde anında yerimden fırladım.
Etrafıma baktım dün yaşanmıştı Araf beni kaçırmıştı onunla uyumuştum herşey gerçekten olmuştu hiç birşey rüya değildi.
Varlığının yeni farkına vardığım adamı göz kadrajıma yavaşça aldım.
Sırtını yatağın başlığına dayamış bana bakıyordu.
Onun uykudan uyanmış halini görünce yutundum saçları dağılmıştı gözlerinde hafif bir şişkinlik vardı.
Garip bir şekilde bana bakıyordu,
sanki merhamet ve özlem gibi ama bu benim kafamda kurduğum bir saçmalıkta olabilirdi.Gövdesini yatağın başlığından kaldırarak iyice bana döndü yüzüme tutam tutam dağılmış saçlarımı kulağıma sıkıştırmak için elini yüzüme uzattı eli yalaştıkça gözlerimi kapıyordum garip bir şekilde dokunuşuna odaklanmak istiyordum eli hala saçlarıma girmeyince gözlerimi hafif bir şekilde araladım eli yüzümün yakınlarında durmuştu ama kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu.
Bende ona bakmaya başladım, eli durduğu yeri geride bırakıp ulaşacağı yere yani saçlarıma girdi kulağımın arkasına yerleştirdiği saçlarımı son kez okşadı elinin yönü bu defa yanaklarım oldu tüy kadar hafif dokunuyordu bir ara huylandığımı hissettim.
Birden sesizliği bozup konuşunca irkildiğimi hissettim ne zaman kapadığımın farkında olmadığım gözlerimi hafifçe aralayıp onu dinledim.
"İlk kez uyanana kadar yanında durdum bu bana ne hissettirdi biliyor musun?"
Kaşımı önce çattım neyden bahsettini anlamaya çalışırcasına sonra dün söyledikleri aklıma gelince duraksadım ona sormak istediğim şey odama kadar nasıl gire bildiğiydi ama önce ne hissettiğini öğrenmem gerekiyordu.
Derin bir soluk vererek yutkundum " ne hissettin "
"Bekleyişimin bittiğini, yıllardır büyümeni bekledim, hazır olmanı ben uyandığında uyanıp koracaksın diye gitmek yerine beni görünce mutlu olmanı bekledim ve biliyor musun çok az kaldı çok küçük şeyler bunlarda sende bitiyor."
Onun bekleyişi bitmişti ama benim bekleyişlerim başlayacaktı ona baktığımda onun dediği gibi mutlu olmayı başaracakmıydım onun yanımda uyuyuşuna alışacakmıydım.
En basiti dediği gibi hazırmıyım bunun cevabı koca bir hayırdı biliyorum kendimi tanıyorum.
"Hazır değilim ki ben belki hiç olmayacağım. Ve senin demenle bu gün evleneceğiz, yapma bunu yapma kaldıramam ki"
Gözüm buğulanmıştı çenem titriyordu.
Bi anda beni kendine çekip göğüsüne yasladı kokusu beni sakinleştiriyordu.
"Biliyor musun küçüğüm sen benim gördüğüm en güçlü kadınsın, en asi ama en güçlü."
Saçlarıma kondurduğu küçük busenin ardından konuşmaya devam etti "bazen tırnaklarını çıkarıyorsun falan ama yinede güçlüsün benim hırçın küçük sevgilim" dedi
Ben söyledikleriyle şok olmuştum ister istemez yüzüme bir gülümseme yayılmıştı ama yüzüm onun göğsünde olduğu için o göremiyordu bu benim için bir artıydı onun ellerine koz veremezdim ne kadar güçlüsün desede hala hazır olmadığının kanaatindeydim.
Yüzümü ondan çektim ve bende onun gibi başımı yatağa yasladım ona dönüp çatık kaşlarla konuştum "peki kabul evlenelim."
Dediğim şeyle afallamıştı oda kaşlarını çattı
Konuşmama devam ettim
" ama bir şartım var"Biçimli kaşları birden havalandı "şart mı?"
Başımı olumlu anlamda aşağı yukarı salladım.
Alayla güldü bu beni sinir etsede ses çıkarmadım oda "neymiş şartınız küçük hanım" dedi kinayeli sesiyle.
" bu gün değil tamam evlenelim ama bu gün değil bana biraz zaman ver okulum var benim bu sene girmem gereken bir sınavım var bırak hazırlanayım bırak okuyayım ben kafamdaki bunca şeyle başaramam biliyorum kendimi lütfen hayır deme sınavıma kadar zaman ver bana."
Kaşlarımı umutla havandırmıştım düşünüyor gibiydi ellerim terlemeye başlamıştı yerimde dikleştim ellerimi üzerimdeki yorgana sildim.
Hala çatık kaşlarla düşünüyordu.
Birden bana döndü ve konuştu "sadece sınava kadar vaktin var ve evin burası olacak bu değişmeyecek bunu kafana sokacaksın okulada ben bırakacağım"
Söylediği ile şok olmuştum kabul etmişti sevinçle ona sarıldım oda hemen ellerini bana doladı kokumu yine içine çekiyordu.
Fırsatçı pislik.
Yinede mutluydum en azından tanımam için vakit olacaktı benim için ne kadar zaman o kadar iyiydi sevmesem bile kaçmak için fırsatım olacaktı herşeyden herkesten ama şans verecektim ne olursa olsun ona değil kendime Ali'nin acısını kimse alamasa bile belki azaltacak biri olacaktı bu yüzden deneyecektim.
Fazla yakın olduğumuzu anlayınca ondan uzaklaşmaya çalıştım ama kolları o kadar sıkı sarılmıştı ki geri çekilemiyordum.
Nefesimi seslice dışarı bırakınca oda beni bıraktı.
Gözlerini benden ayırmadan son model telefonunu kominin üzerinden aldı
bir kaç tuşa bastı.Gözlerimi kısarak ona baktım ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum.
Gözleri hala bende iken telefonu kulağına götürdü.
Kaşları çatıktı ama öfke yönüyle değil.
Birden karşıdaki kişiyle konuşmaya başladı "Gizem düğünü iptal et, küçük değişiklikler olacak" dedi
Gülümsedim sözünün eriydi tıpkı Ali gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana ait!
Novela JuvenilDelirmiş gibi bağırıyordu, herkezin onu duyduğuna emin olmaya çalışırcasına tekrar ve tekrar bağırıyordu. BANA AİT! Bana anladınız mı lan!? Bana ait! BU KIZ BANA AİT!!!