O bana böyle bakarken nasıl kahvaltı etmememi bekliyordu ki anlamıyorum.
O kadar yoğun o kadar ciddi bakıyor ki sanki önümdeki kahvaltıları çalıyormuşum hissine kapılmamı sağlıyordu.
Nefesimi seslice dışarı verirken çatalımı tabağıma fırlattım.
Evet istemsiz olsada elimden fırladı.
Öyle bakıyor ki hem utandırıp hep de sinirlendire biliyordu.
"Şöyle bakmayı keser misin?"dedim
Sesimi düz tutmaya çalışarak.
"Nasıl bakıyor muşum" diyince
Gözlerimi devirmemek için kendimi zorladım."Şöyle işte yiyecek gibi"
Derken fırlattığım çatalı alıp onu işaret ettimSöylediğimle çapkınca sırıtmaya başladı.
Masada biraz gerileyip sırtını sandalyesini dayarken kollarını birbirine kavuşturdu.
İçli bir nefes alıp konuştu
"Aslına bakarsan tam da aklımdan onu geçiriyordum" dedi boğuk sesiyle.Benim gözlerim irileşirken kekelememe lanet ederek sordum
" na-nasıl yani?"Gülüşü yüzüne yayılırken devam etti.
"Demem o ki biraz daha konuşursam kalpten gitmenden korkuyorum"dedi
Sesli bir gülüş atarken dişlerinin ne kadar güzel olduğunu farkettim, o an sesinin büyüsüne kapılmadan edemeyeceğim bir gülüşe sahipken aklımı kolay kolay toplayamazdım.
Ondan uzaklaşmam iyi olacaktı aklımdaki soruyu ona yöneltmekten çekiniyordum evliliğin sürecini zorlada olsa uzattırmışken buna izin verir miydi bilinmez.
Ağzımı açıp tam konuşacakken yine kapattım.
O bana tek kaşını sorarca kaldırırken gözlerimi ondan istemsizce kaçırdım.
"Sor"
Ne dediğini anlamamışım gibi bende ona anlamazca bakarak sesili bir "hı" nidası çıkardım.
Sesli bir nefes vererek masada kendini bana yaklaştırdı.
"Ağzındaki baklayı diyorum çıkar."
Neden bu kadar her şeyi çakıyor ki anlamadım yoksa ben mi her şeyi bu kadar belli şekilde yansıtıyorum .
Her neyse konumuz bu değil.
Nasıl soracağımı düşünmeden hızlıca " seninle kalmam yanlış olur hem dinende caiz değil zaten, ben evlilik sürecine kadar başka bir yerde kalsam???"
Arafın tepkisini izliyordum avuçlarım terlemeye başlamıştı
Kaşları kalktı
O büyülü gülüşü yüzüne yayılmıştı
Bana sanki çok önemli bir sır verecekmiş gibi eğilerek konuştu"Bende tam bu konu hakkında konuşacaktım."
Ne demek isteğini anlamamıştım kaşlarım çatmış ne diyeceğini merakla bekliyordum.
Sonra sesi kulaklarımı doldurdu
"imam nikahı olacak buna itiraz etmene izin vermeyeceğim"
Ne dediğini yeni anlamıştım
Benimle resmiyette olmasada evlenmek istiyordu itiraz da kabul edecek gibi durmuyordu benimle allah katında evlenmek isteyecek kadar seviyor olduğunu düşünmek içimde tuhaf ve tarifsiz hisler uyandırmıştı.Başımı ona çevirerek olumlu anlamda aşağı yukarı salladım
Bu haraketim onu memnun etmiş gibi gülümsedi istemsiz bir şekilde dudaklarım yukarı kıvrılırken başımı öne eğdim saçlarımla yüzümü ondan gizliyordum.
Sessizce kahvaltımı etmeye başlamışken
Biri masamıza doğru yaklaşıyordu
Arafın arkasından gelen koruma kılıklı adam Arafın kulağına eğilerek birşeyler fısıldadı adamda Araf'ta çok ciddiydi ardından bir şey oldu, Araf öfkeyle kafasını bana çevirdi.
Öfkeli bir sesile konuştu " hazırlan Aygün gidiyoruz hemen.!"
Nereye dahil dememe izin vermeden kolumdan çekiştirmeye başladı yukarı kata çıkarken benim kaçmayı düşündüğüm kapının önünde kel kafalı koruma olduğunu düşündüğüm adamın önünde durdu ve çatık kaşlarla adamla konuştu
"Sadi adamları hazırla Demir piçi ortaya çıktı"
Adının Sadi olduğunu öğrendiğim adam önce şaşırır gibi oldu sonrada ciddiyete bürünerek ceketini ilikleyerek başıyla onayladı
Neler döndüğünü ölümüne merak ediyordum ama şimdi sorarsam cevabını alamayacağımı çok iyi biliyordum yukarı ilerlerken tökezlememeye çalışıyordum çünkü hep olduğu gibi yine çekiştiriyordu.
Kapının önüne geldiğimizde bana dönerek konuştu
" 5 dakikan var sadece 5 hızlı ol ve abartmana gerek yok spor birşeyler giyin uzun bir yolculuk çekeceğiz "
Ben çatık kaşlarla onu dinlerken dayanamayıp sordum
"ne oluyor Araf kaçıyor gibi "
Araf öfkeyle elini yumruk yaparak kapıya geçirdi ben yerimden sıçrarken kafasını bana yaklaştırdı ve bağırarak konuştu
"ben asla kaçmam!!"dedi ve arkasını dönüp gitti.
Ne olduğunu anlamamıştım
Ellerim titriyordu, onun neden bu kadar sinirlendiğini çok merak ediyordum, Demir denen adamın kim olduğunu, kafam patlayacak gibiydi nefesimi düzenleyerek Araf'ın biraz evvel yumruğunu geçirdiği kapının kulpunu tutarak içeri girdim.
Acele etmeliydim 5 dakikam sadece 5 dakikam vardı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana ait!
Novela JuvenilDelirmiş gibi bağırıyordu, herkezin onu duyduğuna emin olmaya çalışırcasına tekrar ve tekrar bağırıyordu. BANA AİT! Bana anladınız mı lan!? Bana ait! BU KIZ BANA AİT!!!