Ne diyor bu adam?
Beni neden böylesine sahipleniyor?.
Beni dışarıdan görmesine rağmen bu kadar yakın olması...
böyle bakması...
Hani çok koştuğunda yada çok adrenalin salgıladığında kalbinin sesini kulaklarında duyarsın kulakların bedenin zonklar ya işte şu an tamda bunlar oluyor.
Beni asıl korkutan benim sadece koştuğumda yorulduğumda olan şeyin Arafın iki lafıyla oluşu.
2 saat bile olmadı belki onun beni kaçırışı 2 saat bile değildir belkide onun yanında oluşum.
Neden bu aptal sözleri aptal güzel bakışı beni etkiliyor ben ondan nefret etmem gerekmez miydi?
Hem o bir serserinin teki tıpkı Ali gibi.
Tıpkı ali gibi?
Evet tabi ya Aliye benziyor hemde çok görünüşü ve haraketleri yapısı kahretsin!.
O, o tıpkı Alinin kopyası gibi.
Sanki ikizi ben değilimde oymuş.
Neden ona bu kadarı benziyordu ki neden böyle hissetmemi sağlıyor?
Aslına bakarsak Aliye benzettiğim için böyle düşünüyor olabilirim evet evet Aliye benziyor ve bu da beni etkiliyor yani ondan etkilenmiyorum bu doğru mantıklı başka bir açıklaması olamaz.
Öyle değil mi?
Kahretsin bana böyle yaklaşmasına hala izin veriyorum değil mi?
Anında öne adım attım ve kendimi ondan hızla çektim, aynadan ona bakan gözlerim yere indirdim ve ona bakmamaya başladım.
Çünkü bakarsam yine o aptal hislerin yakıcılığında kavrulacağımı biliyorum, ona onu umursamadığımı göstermeye çalışırcasına hırçınca konuştum.
"saçmalaman bittimi"
Tepkisini merak ettiğim için ona bakmaya başladım yanmayı göze alarak.
Öyle boş bakıyordu ki sanki hiç birşey düşünmüyor yada hissetmiyor öyle boş öyle ifadesiz.
Bir dakika çenesi mi kasılmaya başladı banamı öyle geliyor?
' ne hissediyorsun ne düşünüyorsun söyledene be adam'
Keşke düşünceleri duyma yeteneğim olsaydı.Ve birden gülümsedi ama güzel gülüşü değildi bu.
Bu çok tuhaf bir gülüş öfkeli bir gülüş sanki nefretle karışmış gibi.
Sonra yüzü eski haline döndü ve sol elini kaldırıp boğazımı sıkmaya başladı manyak adam manyak değil sadistin teki!!
Sıkarken nefes alma payı bırakarak sıkıyordu beni biraz evvel bakıştığımız aynaya yapıştırdı ve hırıltılı bir nefes aldıktan sonra konuştu
"saçmalamak öyle mi?Sana onca şey söyledim belki ilk kez birine bu kadar uzun konuştum. Hayır hayır belki değil ilk kez. Ve sen saçmalamak diyorsun."
Onun elinden kurtulmaya çalıştıkça bana kendini daha fazla bastırmaya başladı.
" bı-rak beni"
Bana delirmiş gibi bakması ürkememe sebep olurken konuşmasına devam etti " bırakmam dedim ya Aygün şimdi yürü!" Dedi tıslarcasına.
Boynumu bırakmadan beni o kelepçelediği odaya götürmeye başladı çünkü o merdivenlerin olduğu yöne gidiyorduk.
Çok öfkeliyim hiç birşey yapamamak beni daha da öfkelendiriyor.
Debelenmem bi boka yaramadığı gibi daha da boğazımı sıkmasına sebep oluyor.
Beni aşağı indirecek sanarken yukarıya götürmeye başlayınca anlamadım.
Kessin işkence odası var oraya götürüyor pis sadist dengesiz manyak.
Gri olan kapının önünde durduk bana sadece bir saniyeliğine çatık kaşla baktı ve kapının koluna uzanıp açtı içeri girdiğimizde buranın bir oda olduğunu anladım aynı kapısı gibi gri bir oda Arafın odası olmalıydı ayını onu yansıtıyor, adını, arada kalmış bir renk oda öyle dengesiz, adını bu kadar yansıtan birine daha önce hiç rastlamamıştım.
Beni buraya neden getirdiğini anlamadım ama işkence odası olmadığı için içten içe şükrediyordum.
Ama kesin bir yerlerde malzemelerini saklıyordur dengesiz çünkü yapar.
Boğazımı bırakıp yatağa fırlattı beni sonunda boğazımı bırakabildiği için içerden alkış efekti koparıyorum şu an ama hala neden beni bu soktuğum odasına getirdiğini anlamadım ona dönüp bir elimle boğazımı ovuşturdum ve sordum
" beni buraya neden getirdin dengesiz bey öldürmek için odana getirmen çok onur verici ama etrafı kan sıçratmak istemem"
Bana bakıp alayla güldü ve
"merak etme kan sıçratacak şekilde öldürmeyi düşünmüyorum zaten"
diyip ellerini keyifle ceplerine soktu.
Gözlerimi yuvalarından çıkarcasına açılmasını geçtim. Şu an ben rengimin beyazdan mora mordan sarıya sarıdan da yeşile döndüğüne eminim öldürür mü beni gerçekten hani aşıktı ya, dengesiz işte erkek değil mi, zaten seviyorum ediyorum diyip öldürüp ormana atarlar bunlar.
Araf bana sanki akraba evliliğiymişim gibi bakıp başını olumsuz anlamda kafasını sağa sola salladı.
"Burada kalacaksın, sen değil miydin odanı beğenmeyen? hem kaçman gibi bir tehlikede yok çünkü öyle bir şansın yok o yüzden yat uyu ben bi kaç saate geleceğim"
Nasıl yani beni kaçırıp evde bırakıp gidecek mi hem nereye gidecek ki?
"Nereye beni buradamı bırakacaksın"
Sinsice sırıtıp " ne o bakıyorum da şimdiden bensizliği sorun eder oldun" diyip başını yana yatırdı.
Mal öküz salak kimsin be sen senin neyini dert edeyim ben?
"ben mi sensizliği dert edeceğim, git canıma minnet geldiğinde zaten bulursun beni"
diyip yüzümü ondan olmayan tarafa çevirdim.
Öyle dedim ama nasıl kaçacağım bilmiyorum her taraf koruma kaynıyor?
Oda önemsiz bir şey söylemişim gibi azından mırıltılar çıkardı " hı hı" dedi ve siktirip gitti.
Git sen git, bende Aygünsem bu gün buradan kaçacağım ama önce düşünmem gerek plan yapmalıyım.
Düşün Aygün düşün şu sikik adamın elinden nasıl kurtulabilirim?
Tabi ya buldum!
Öyle bir kaçacağım ki hemde senin aptallığın yüzünden olacak bu.
göreceksin Araf ateş gözünün önünde kaçacağım ve beni bulamayacaksın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana ait!
Teen FictionDelirmiş gibi bağırıyordu, herkezin onu duyduğuna emin olmaya çalışırcasına tekrar ve tekrar bağırıyordu. BANA AİT! Bana anladınız mı lan!? Bana ait! BU KIZ BANA AİT!!!