Bölüm 10

16K 525 21
                                    




İçim titriyordu okuduğum satırdan, gözümden dökülen yaşı elimle usulca sildim ben ağlamayan insan ağlamaya başladım hemde başka bir erkek için.



Tiksinmeli miyim kendimden bilmiyorum, Alinin sözünü çiğneyişim beni daha da üzüyor.


Ama biliyorum ben Aygün asla bir rüzgarın esişine kapılmam.




Hemen arkamda bir nefes hissettim sıcak bir el omzuma dokundu ve ben bunun kim olduğunu çok iyi biliyorum.



Omzumdaki eli sertçe iterken Araf'a döndüm dönmemle şok olmam şok olmamla ellerimi yüzüme kapamam bir oldu.

Oo çıplaktı yani yarı çıplak belindeki ince havlu ve omzuna saçlarını kurutmak için koyduğu saç havlusu.

Ve şu kaslı olduğuna artık emin olduğum vücudundan akan su damlacıkları.

Neyim var benim?



Araf yanımdan gitmişti sanırım,
Sanırım diyorum çünkü onun ilginç bir şekilde tanıdık gelen naneli kokusu uzaklaşmıştı.




Ama hala ellerimi yüzümden çekmedim ne olur ne olmaz yinde konuşmaya başladım


"Sen ne çeşit manyaksın ya sen genç bir kızın yanına nasıl bu şekilde gelirsin"

Arafın kıkırtı sesi geldi önce kesin gamzeleri ortaya çıkmıştır yine

Uhm her neyse

Sonra konuştu " yarın bende seni göreceğim bu çok normal zaten ilk kez görmüşte olmayacağım"


Ve bir anda ona dödüm üzerini giymişti.

Sonra düşündüm

Beynimden kaynar sular döküldüğünü hissettim o an, yarın sözde onun demesiyle evlenecektik, tabi ben buna müsade etmeyeceğim.


Ve bir dakika jetonum kareli değil di benim nasıl yeni dank ediyor?
lanet olsun o beni daha önce nasıl yarı çıplak gördü ne nasıl ??


Hay aksi şeytan!


"Sen sen beni daha önce ne zaman hıh?"

Elim ayağım buz kesti konuşamıyorum şu an.

Araf sanki pot kırmış gibi elini ensesine attı ağzından bi küfür geveleyip bana dödü sonra umursamaz bir şekilde sırıtıp konuştu


" seni yıllardır tanıyorum demiştim "dedi

İyice öfkelenmeye başlamıştım elimi onun omzuna koyup sertçe ittim. 


Volumümü  yükselterek konuştum


"Ne saçmalıyorsun sen uzaktan görmekle yarı çıplak görecek duruma gelmek ne alaka ya ne!!"




Dediğimde iyice sinirlenmişti.


Birden bileklerimden tutu ve beni giyinme dolabına yasladı, kafasını yüzüme yaklaştırarak naneli macun kokulu nefesi yüzüme çarparken konuştu.


" ben sana seni sadece uzaktan gördüm demedim
sana seni yıllardır tanıyorum dedim "


Burnunu burnuma sürtüp ses tonunu iç geçirtecek bir şekilde değiştirip konuştu

" ben yeri geldiğinde seninle de uyudum, resim çizerken izledim, kabus gördüğünde seni ben sakinleştirdim, defalarca sarıldın bana, müzik dinleyip dalıp giderken bende sana dalıp gittim tek fark fark ettirmedim Aygün sen beni görmesende ben hep yanındaydım ağlamamaya direnirken bile"




Kokusu bu yüzden bana tanıdıktı bu koku odamda yastığımda her yerde vardı ben bu kokuyu benimsemiştim.


Ama yinede nasıl fark etmedim?




Ne diyeceğimi bilemiyordum her söylediği kelimeler içime işlerken beni hayrete düşürmesi bir oluyordu kızsam mı şaşırsam mı ağlasam mı sevinsem mi ne yapacağımı bilmiyordum.



Üzerimden çekilip arkamdaki dolabı açtı eline birşeyler alıp bana verdi pijama?

Giyin ve uyu yarın erken kalkacağız.

Yutkundum ve ona " yapma "dedim
"Kafam bu kadar karışıkken senden nefret edeceğim şeyler yaratma."


Bir kaç adım atıp yaklaşıp çatık kaşlarla sanki dünyada en emin olduğu konu hakkında bilgi veriyor gibi konuştu her kelimesini vurgulayarak.


"Sen benden nefret edemezsin"


Derin bir nefes alıp başımı yere eğdim

Sanırım ilk kez haklıydı ondan nefret edemeyecek kadar kafamı karıştırmıştı.




Sanırım rüzgar sandığım adam fırtınasının içine beni çoktan çekmeye başlamıştı.

Bana ait!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin