Bölüm 7

20.5K 611 61
                                    

Gülüyordu o güzel kahkahasıyla içimi erittiğini fark etmeden gülüyordu.

Nasıl başarıyor bunu toplasak 2 saattir tanıdığım adam nasıl içimi böyle yakıp kavura biliyor,
dışardan nasıl görünüyorum bilmiyorum ama kahkahasını kesip birden yüzüme bakmaya başlayınca aptal şaşkın ördekler gibi onu izlediğimi anladım.


Sonra birden sırıtıp " ne o farklı yöntem diyince aklına ne getirdin ki sen?"

Demesiyle yerin dibine girdim
Bok herif bok vardı öyle manyak psikopat tecavüzcüler gibi konuşacak, birde dalga geçiyor.

"Hiç canım ben ne anlayabilirim ki sanki "

Başını olumsuz anlamda sırıtarak sağa sola çevirip dibimden kalktı.

Kapıya gidiyordu ki onu durdurdum.

"Bi dakka ya nereye beni ciddi ciddi burada bırakmayacaksın herhalde"

"Ne o bi sorun mu var?" Diyince benim devreler yandı ya sorunlu yemin ediyorum bu adam sorunlu bi de sorun mu var diyor!.

" ya sen ne çeşit bi manyaksın, kalamam ben burda buna hakkın yok, yaptığın suç!"

Derin bir nefes alıp ellerini siyah pantolonun ceplerine soktu ve sonra sağ elini cebinden çıkarıp yeni çıkmış sakallarında gezdirdi,
düşünüyormuş izlenimi vermeye çalışırcasına gözlerini tavana çevrip ağzından küçük homurtular çıkarmaya başladı.

" hımm bi düşünelim bakalım" dedikten sonra çenesindeki elini tekrar cebine sokup bir kaç adım bana yaklaştı.

Ve " sence bende, polisten yada başka birinden korkacak bi tip var mı" dedi.

Ben gözlerimi kısıp çenemi dişlerimi kıracak kadar sert sıkarken, olumsuz anlamda kafasını sağa sola sallayıp adımlarını kapıya yöneltti.

Bu sefer bir şey söylemedim canı cehenneme!!

Oda arkasına bile bakmadan çıkıp gitti zaten kapıyı da kilitledi dengesiz, sanki kelepçeleri kıra bileceğimde kapıyı açıp çıkacağım.

* * *



Aradan kaç saat geçti bilmiyorum ama ne ben gözlerimi tavandan ayırdım ne de Araf denen o manyak geldi içeri.

Ben neden bağırmıyorum ki aptal gibi durumu kabullenmiş duruyorum burda?

"Manyak beyciğim çıkarsanız artık burdan beni diyorum heyy!"


Yok gelmiyor hala acaba unuttumu beni burda ya evde değilse belki hizmetliler sesimi duyar acır kurtarır ha?


"Hey kimse yok mu? Çıkarın burdan beni o manyak herif beni buraya tıktı! Çıkarın diyorum yeter sıkıldım artık kafayı yicem!"

Pislik herif, insan bi bakar belki açım belki susadım belki lavabo ihtiyacım var?

Ah cidden lavaboya gitmem gerek neden düşündüysem bunu?

Acilen çıkmalıyım burdan.

"Araf!! Kime diyorum Araf acil çıkmam lazım duymuyor musun beni!!!"

Tam pes etmiştim ki kapının kilit sesini duyunca içimi sevinç kapladı biraz daha burada dursaydım her halde neyse düşünmek bile istemiyorum.

"Ne o ocakta yemeğin mi var acilen çıkman gerekiyormuş ya?"

Demesi ile iyice öfkelendim şerefsiz yüzsüz.

"Ya ya çok komiksin espirilerini bi kağıda not ette sonra ben okurum onları, ya dalgamı geçiyorsun saatlerdir burdayım kafayı yedim acilen lavaboya gitmem lazım!!"

Birden bana tuhaf tuhaf bakınca ben de ona " neye bakıyorsun dedim" neden böyle baktı ki?

"Saatlerdir mi?" Diyince şaşırdım.

Tek kaşımı sorarcasına havaya kaldırdım.

"Aygün sadece 40 dakikadır burdasın farkındasın değil mi?"

Dediğinde nerdeyse gözlerim yuvalarından çıkacaktı.

" 40 dakika mı dalgamı geçiyorsun sen ?" Diyince

"Evet sadece 40 dakika dır burdasın bu kadar çabuk pes edeceğini düşünmemiştim" diyip alayla güldü.


"Ne yani kapalı dapdar yerde kalıyordum ben burda zaman kavramımı yitirmem çok normal, aslında anormal olan senin gibi bi dengesizin beni burada tutuyor olması "

sonra düşünüp tekrar konuştum.


"Ne biliyor musun sende babam gibi karaktersizsin herşey istediğin gibi olacak herşey avucunun içinde ne istersen o olmak zorunda her kez senin ağzınızdan çıkacak tek lafı emir bilip yapacak ama biliyor musun aslından çok zavallısınız acıyorum size dünya sizin etrafınızda dönüyor sanıyorsun ama çok yanılıyorsunuz sizin gezegen olduğunuz yörüngede uydu olamayacak çok insan var ama karşılaşmamışsınız demek ki. Ama tanıştırayım o insanda biri şu anda tam da kaşında Araf Ateş"


Gözlerimi kısıp tepkisini bekliyordum ama o beni şaşırtacak birşey yaptı cebinden anahtar çıkarıp kelepçeleri çözdü ve bileğimden tutup beni sürüklemeye başladı.

Yine başlıyoruz şu sürükleme faslına.

Yorgun gözlerle onu izliyordum bıktım çünkü cidden kimse bana bu şekilde davranamaz ama o bana bu şekilde davranırken birşey yapamamak çok yoruyor beni öfkelenmeyi geçtim ciddi anlamda yoruyor.

En sonunda sürüklemeyi bırakıp holün duvarında duran devasa büyüklükteki kenarları eskitme olan aynanın önüne getirmişti.

" ne bu şimdi neden beni buraya getirdin?"

Bunları derken aynadan bizi süzüyordum yakışıyorduk o çok yakışıklıydı karizmatik keskin yüz hatlarıyla bense yumuşak yüz hatlarıyla güzelden daha çok sevimli bir halim vardı ama yüzümden eksik olmayan çatık kaşlarım bildim bileli bende olan ama bana yakışmayan şeydi, oda öyleydi çatık kaşlı ama aksine ona çatık kaş bile yakışıyordu.

Birbirimize zıttık ama bu zıtlığın içinde tuhaf bir uyum vardı.

Neden ben birbirimizi birbirimize yakıştırmaya çalışıyordum ki?

Her neyse!

Birden konuşmaya başlayınca ona dikkat kesildim yine çatık kaşlarımla.

"Bana iyi bak bize iyi bak Aygün bana benzettiğin baban şimdi nerde seni benim yanımda bırakıp gitti öyle değil mi tereddüt dahi etmeden" biraz duraksadı sanki tepkimi ölçmeye çalışıyordu ama yüzümde öyle bir duvar vardı ki tam 1 yıldır o duvarın ardında ne olduğunu kimse çözememişti onunda çözemeyeceğini biliyordum.

Konuşmasına devam etti "mesele şu ki Aygün dediğin gibi istediğimi yaparım her şey avucumun için dünya ben istediğim sürece benim etrafımda dönecek ben böyle düşünüyorum diye değil bu böyle olduğunu içi"



aynadan gözlerimin içine bakmaya devam etti "ve ben bir gezegenim yörüngemde bir sürü benim için çalışan bana itaat eden bir sürü uydum var sende öyle olacaksın benim yörüngemin uydusu ama diğerlerinden farklı ama ayrı yinede bana ait benim olan.

Canımı sıkan konuya gelirsek ki Aygün'üm asla senin o beni baban olacak o benzettiğin adama benzemem gibi bir şey söz konusu dahi değil çünkü o seni tanımadığın bir adama rahatlıkla bırakıp gidecek bir herifken ben değil seni başka bir adama seni sana bile bırakmam çünkü senin yanın" beni sertçe kendine çekerken sırtım onun göğüsüyle bütünleşmişti.

Ona bu kadar yakın olmak içimi titretmişti.

Ve yine içimi titretecek şekilde konuştu.

" benim yanım."

Bana ait!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin