NİŞANLI

2.6K 83 9
                                    

Tunahanın arabasıyla giderken neden hala onu öldümediğim hakkında düşünüyordum. Beni o kadar sinir ettikten sonra.. Ne demişti biz giderken o kıza - bu arada adı Simgeymiş.- " Beni özle. Gelince çok eğleneceğiz. " Bu benim sinirlerimi ne kadar zıplatsa da susmuş ve ifadesizliğimi korumuştum. Aslında bunda 2 sene tiyatro eğitimi almamın katkısı büyüktü. Onun bu kadar işe yarayacağını bilsem yarıda bırakmazdım. Ayrıca ben neden Tunahanın benimle gelmesine izin vermiştim sanki ? Sanırım bir anlık boşluğuma denk geldi. En önemlisi o kız nasıl izin verdi benimle gelmesine ya ? Şahsen ben olsam böyle bir sevgilim olsa başka bir kızla düğüne gitmesini bırak konuşturmaz, onu eve kilitlerdim. Şey, sanırım bu yüzden sevgilim yok. 

" Biraz daha düşünürsen beyninden duman çıkıcak. " Düşüncelerimi bir kenara itip ona döndüm.

" Efendim ? " Kaşlarını çattı. Hemen ardından gülerek direksiyona vurdu. 

" Yüz ifadelerin fazla iyi. " Gözlerimi 3-4 kez kapatıp açtım. Sesinde aly var mıydı ? Yok muydu ? Tam olarak anlayamamıştım. Ama benimle genel olarak dalga geçtiğini düşünürsek sonuca ulaşmak zor değildi. Cevap vermeyip cama döndüm ve camdan dışarıyı izlemeye başladım. Yolda giderken müzik dinlemek güzel olabilirdi. Radyoya uzanıp müzik açtım. Kanalları değiştirirken hiç güzel müziğe rastlamayarak şanssızlığımı bir kere daha kanıtlamış oldum. Pes ettim ve radyoyu kapatıp arkama yaslandım. Tunahan gülerek müzik çalara uzandı ve düğmesine bastı. Arabayı Rihannanın sesi doldurunca gülümsedim.

" İyi seçim. " Gözlerini birkaç saniyeliğine yoldan ayırıp bana baktı. 

" Her zamanki halim. " Evet durum berbat etme konusunda senden iyisi yok.

" Sen tam bir narsistsin. "  Boynunu sağa sola oynattı. Sanırım yorulmuştu. Ona acımıştım. Ama tekrar yola çıkmadan olanlar aklıma gelince " gebersin. " diye düşündüm. Onu özleyecekmiş. Gelince çok eğleneceklermiş. 

" Sevgilin var mı ? " Zamansız sorusu yüzünden bir süre bocaladım. 

" Seni ilgilendirdiğini düşünmüyorum. " Güldü ve telefonunu çıkardı.

" Sevgilisi olmayan herkesin bahanesi aynıdır. " Telefondan bir numarayı tuşlayıp kulağına tuttu. Tek eliyle araba kullanması ne kadar doğruydu ? 

" Canım ? " Canın çıksın.

" Evet. Bende seni seviyorum." Sev tabi sev. 

" Özle biraz. Gelince artık. " Yuh lan yuh ! Ben varım burda. Arabanın camını açıp vücudumu dışarı saldım. İşte özgürlük budur ! 

" Görüşürüz Ankara. " derken gülüyordum. Bir anda bileğimden tutulup geri çekilince hemen içeri girdim.

" Sen beni öldürmeye çalışıyorsun galiba. " Anlamayan gözlerle ona baktım.

" Ne saçmalıyorsun sen ? " Arabayı kenara çekti. 

" Az önce araba ne kadar hızlıydı haberin var mı lan senin ? O hızda sen nasıl kendini dışarı sarkıtırsın ? Ya düşsen ? " Benim için endişelendi mi ?

" Ölsen başıma kalıcaksın ondan yani. " İşte yine odunluğunu yaptı. 

" Kapa çeneni ve arabayı sürmeye devam et. " Sanırım İstanbula gelene kadar kayda değer tek konuşmamız buydu. Ondan sonra ben bir daha onunla konuşmamıştım ve o da benimle konuşmaya çalışmamıştı. Galiba bu yüzden İstanbula gelince bu kadar sevinmiştim. Birde onun mesajlaşmasından özenip Tolunaya yani İstanbuldaki en yakın arkadaşıma mesaj atmıştım. Geldiğimi bilmek onunda hakkıydı. 

" Gerçekten mesaj yazmıyorsun değil mi ? " Bana alayla söylediği sözlerle gözlerimi devirmiştim.

" Ne alaka ? " Arabayı düzgün bir yere parketmiş ve bana dönüp söylenmişti.

YENİ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin