ERDİNÇ
Tam iki saat. İki saattir içerideydi ve ben burada meraktan çatlıyordum. Tunahan yoğun bakımın kapısında beklemişti bir süre. Sonra da ayağa fırlamış ve bir yere gitmişti. Kimse onun peşinden gitmemişti, şu anda kimse onu umursamıyordu. Özelliklede olanların bir kısmı onun yüzünden olmuşken. Geri geldiğinde kafamı kaldırıp ona baktım. Kapının hemen yanındaki duvara sırtını vererek oturdu. Oturacak yer yoktu. Aslında vardı ama biraz ilerideydi. Biz kapıda beklemeyi tercih etmiştik. Besimde kalmak istemişti ama onu Sude'nin babasıyla oturakların olduğu kısma göndermiştim. Yağmurda Kerem'e bakmaya eve gitmişti. Tabiki yine ağlayarak. Cebimdeki telefonum çalınca kim olduğuna bakmadan direk kulağıma götürdüm.
" Efendim ? " Sesimin yorgun çıkmasını engelleyememiştim. Buna uğraşmadığım düşünülürse gayet normaldi.
" Erdinç, abicim iyi misiniz siz ? Deprem olmuş. " Erdem abimin sesini duyunca içimi bir suçluluk kapladı. Ben onları nasıl olduklarını öğrenmek için aramamıştım çünkü. Ama en büyük suçluluğu Sude'ye karşı duyuyordum.
" İyiyiz abi, ama... Ama Sude, " Gözümden aşağı düşen gözyaşı damlasını hırsla sildim. Belkide çocukluğumdan beri ilk defa ağlıyordum. Kardeşim gibi sevdiğim kız için.
" Ne oldu Sudeye ? Erdinç açık konuş ! "
" Abi herşey birden oldu. Abi gelmen lazım. Sana ihtiyacım var. " Oradan sonra ip kopmuştu bende. Bir bebek gibi ağladım ve bana bakanları umursamadım. Sude ölmediği halde böyle ağlıyorsam, eğer, eğer ölürse ne yapacaktım ben ? Hayır, hayır o ölmeyecekti.
" Tamam abicim. Geleceğim ben. Sen sakin ol tamam mı ? " Başımı karşımdaymış gibi salladım. Telefon kapandıktan sonra hala kulağımda tutmaya devam ettim. Tunahan karşıdan yanıma doğru gelirken elimle yüzümü sildim. O da benim yanıma çökünce sinir tüm bedenimi ele geçirdi.
" Yanımdan başka oturacak yer yok mu ? " Omuzlarını silkti. Sude bu adamı nasıl seviyordu ya ! Adam demeye şahit lazımdı ya, neyse.
" Ne oldu ? " Gözlerimi sinirle ona döndürdüm. Herşey onun yüzünden başlamıştı ve bende gayet güzel devam ettirmiştim. Olanlar tekrar aklıma gelirken gözlerimi kapadım.
------
3 SAAT ÖNCE
Tunahan'ı o kadınla gördükten hemen sonra Sude'yi aramaya başlamıştım. Bugün Onunla Sude'yi gayet samimi görmüş ve aralarında birşeyler olduğunu anlamıştım. O Tunahan denen herif ikisinide idare etmeye çalışıyordu ve ben buna izin veremezdim. Elbette benimde iki kızı bir idare ettiğim zamanlar olmuştu ama bunun arkadaşıma olmasına izin verecek değildim.
" Erdinç ! " Besim'e dönerken yanında sadece Yağmur ve Kerem'in olduğunu gördüm. Hadi ben Sude'nin babasını aramaya gitmiştim, Sude neredeydi ?
" Sude nerede Erdinç ? "
" Sude sizinleydi Besim. Bunu bana mı soruyorsun ? " İçime endişe bir iğnenin ucundan çıkan ilaç misali yayıldı. Bir kez daha sarsılınca duvara tutundum. Şu anda Sude yalnız mıydı yani ? Babası ve amcasını bize doğru gelirken görünce Besimle birbirimize baktık. Uzun zamandır arkadaş olmamızdan kaynaklanan bir anlaşma biçimimiz vardı.
" Yağmur sen Kerem'i alıp Sude'nin amcasının yanına geç. Bizde Sude'yi bulup geleceğiz. "
" Tamam, onu bulmadan gelmeyin. " Başımı öne arkaya sallayıp odaları gezmeye başladım. Besimde peşimden geliyordu. Bütün odaları gezmemize rağmen onu bulamayınca korkmaya başladım. Ama balkondan gelen hıçkırık sesiyle o tarafa yürüdüm. Sude oturmuş ağlıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ AŞK
RomansYeni bir şehir. Yeni bir iş. Yeni bir aşk. Bunlar eski bir eşle kıyaslanabilir mi ?