" Benim odamda ne yaptığını söyleyecek misin bana ? " Tunahan'ın sesini duyunca arkamı dönmek için niyetlendim ama duştan çıktığını hatırlayınca bundan vazgeçtim.
" Tişörtünü bırakmaya gelmiştim ki sen geldin. " Ona söylemeyecektim.Buradan hemen çıkmanın bir yolunu bulmalıydım ama nasıl ? Kapı arkadaydı ve orada da Tunahan vardı. Yanıma doğru adım seslerini duyunca ne yapacağımı bilemeyerek ellerimle gözlerimi kapadım.
" Sude ne yapıyorsun ? " Ellerimi gözlerimden çekmeden söylendim.
" Deren ! Duştan çıkmadın mı ? Sana bakmamak için gözlerimi kapatıyorum. " Ellerimi tutup çekmeye çalışınca daha çok bastırdım. Gözlerim acısa da onu öyle görmek istemiyordum. Hele de beni öptükten sonra.
" Çıplak değilim. Sadece üstümü değiştiricektim. Ama telefonum çaldı bende birşey aramak için diğer odaya geçtim. Ayrıca beni daha önce de banyodan çıkınca görmüştün. " Son cümledeki alayı anlamak için dahi olmaya gerek yoktu. O alaylı konuştukça benimde onunla alaylı konuşmam için içimde bir dürtü oluyordu.
" Evet. Hatırlıyorum. Görmeye değer birşey yoktu. Herneyse, ben gidiyorum. " deyip birşey demesine izin vermeden koşaralk dışarı çıktım. Odadan çıkınca Erdinçle karşılaştım. Yeni bir yanlış anlaşılmayla daha uğramak istemiyordum ama sanırım ona açıklama yapmak zorundaydım. Çünkü Erdinç, Besim gibi değildi ve öğrenmeden bırakmayacak kadar da inatçıydı.
" Sen sormadan ben söyleyeyim : Tunahan tişörtünü benim odamda unutmuştu bende ona geri getirdim. " Gözleri kocaman açıldı ve ben ne dediğimin farkına vardım.
" Senin odanda Tunahan neden tişörtünü çıkardı peki ? " Dudağımı ısırdım ve açıklama yapmaya giriştim.
" Bak şimdi, Tunahan göğsüne bir dövme yaptırmış. Onu gösterdi. Hatta Yağmurda vardı. Ona sor istersen. " Başını anladım dercesine salladı ama tek kelime etmedi. Tipik Erdinç halleriydi bunlar. Bir, iki, üç !
" O çocuğu öldürebilirim biliyorsun değil mi ? Sebep her ne olursa olsun , neden senin odana giriyor ? Bana bunu anlamamı söyleme tamam mı ? Senin o hallerini biz gördük. Ayrıca seni düğünde bırakıp gidecekti o ? Sen hala neden onunla konuşuyorsun Deren ? Sen onun yüzünden ismin değiştirdin lan..." Besim gelip susturmasa daha ne kadar devam edecekti kim bilir ?
" Yeter ! " Gelip bana sarılırken Erdinç'e kızmayı da ihmal etmiyordu.
" Kız karşında git gide küçülüyor ama sen inatla devam ediyorsun. O bilmiyor mu bunları yaşadığını ? Kızman gereken kişi bu değil. Git sinirini ondan çıkart. " Beni tutup kendi odalarına götürüp odadan çıktı. Beni yalnız bırakması gerektiğini biliyordu. Ama tamamen yalnız bırakmayacak kadar da düşünceliydi. 5 dakika sonra odaya Yağmur girdi ve direk yanıma gelip bana sarıldı. Ağlamıyordum, gözyaşlarım Tunahan sayesinde kurumuşlardı zaten. Uzun süredir hıçkıra hıçkıra, saatlerce ağlamıyordum. O gün düğünden sonra bir söz vermiştim ve bir daha ağlamayacaktımda.
" Deren anlatmak ister misin ? " Başımı iki yana salladım. Şu an anlatmak istemiyordum. İçeri gidince de Besim anlatacaktı zaten.
" Sadece uyumak istiyorum. " Başını tamam dercesine salladı ve ayağa kalktı.
" Bugün burada uyu o zaman sen. Yanına Kerem'i yatırsam olur mu ? Bugün gelmedin ya, huysuz biraz. " Bir de Tunahan yüzünden Kerem'i ihmal etmiştim. Kendime ne kadar kızsam azdı.
" Olur. Hatta şimdi gönder. " Kerem yanındaki insana mutluluk aşılıyordu, muhtemelen o yanımdaykende Tunahan'ı bir süreliğine unutacaktım. Yağmur odadan çıktı ve arkasından kapıyı kapadı. Gözlerimi kapadım ve dinlendirdim. Kapının açılıp kapandığını duydum ve Kerem'e bir oyun oynamaya karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ AŞK
RomantizmYeni bir şehir. Yeni bir iş. Yeni bir aşk. Bunlar eski bir eşle kıyaslanabilir mi ?