FOTOĞRAF

1.6K 60 5
                                    

" Neden yaptırdın bunu ? " Dövme çok güzeldi, ama bunu yaptırırken muhtemelen canı yanmıştı. Ayrıca buna gerek bile yoktu.

" Başka türlü seni sevdiğime inanmıyordun. " Konu dönüp dolaşıp buraya geliyordu ve bundan hiç hoşlanmıyordum. Bir kere beni kaybetmişti, ona karşı dayanıklı bir insan olmuş olsam ona bir daha geri dönmezdim. Ama malesef ona karşı dayanıklı değildim, eninde sonunda yenilecektim. 

" Şimdi inandım mı ben peki ? Bir dövmeyle. " Gözlerini yere çevirdi. Onun kalbini kırdığımı farkettiğimde kendime lanet ederek toparlamaya çalıştım.

" Güzelmiş ama, bunu sevdim. " Gülümsedim ama o hala yere bakmaya devam ediyordu. Onu bu kadar etkileyebildiğimi bilmiyordum. İşi alaya almayı denedim bu kezde.

" Arada dövmeni göstermeni isteyebilirim. Böylece.." derken aniden kafasını kaldırıp beni kendine çekmesi bir oldu. Başını omzuma gömmüştü. Yağmur -sanırım kimse onunla ilgilenmediğinden- dışarı çıktı. Kilit sesi duyunca kendimi geri çekmeye çalıştım. Ama izin vermedi. 

" Sadece beni sevmeni istiyorum senden. Yemin ederim çok romantik olacağım, eve çiçek getirmediğim bir gün olmayacak. Hatta yılın çifti seçileceğiz. Lütfen sadece bunu yap. " Dudağımı ısırıp söylediği cümleleri hazmetmeye çalıştım. Hayatımın itirafını yapmıştı. Kollarımı bende onun etrafına sardım ama bu onu affettiğim anlamına gelmiyordu.

" Üzgünüm, ama..." Bir anda geri çekilip gözlerimin içine baktı. Yüzünde endişeli bir ifade vardı. 

" Beni sevmiyor musun ? Erhan'ı mı seviyorsun ? " Başımı iki yana salladım. Ama bugün Erhan'a nasıl davrandıysam ona da aynı şekilde, dürüst davranacaktım. 

" Seni seviyorum ama bu seninle olacağım anlamına gelmiyor. Sana kızgınım, aynı zamanda da kırgınım ve ben senin beni sevip sevmediğini bile bilmiyorum. " Yatağıma geçip otururken gözlerini devirdi. Ona bütün duygularımı bu şekilde anlattığım için anında pişman olmuştum. Alaycı ifadesi geri gelmişti.

" Senin adını göğsüme yazdırıyorum ama sen hala sana olan sevgimden şüphe mi duyuyorsun gerçekten ? " Kollarımı göğsümde birleştirip güçlü bir görüntü vermeye çalıştım. Söylediği mantıklıydı ama onun ağzından bunu hiç duymamıştım, ayrıca bir Çağla sorunuda vardı ortalıkta. 

" Sevgini söylemediğin sürece benim için bir anlamı olmayacak. " Tamamıyla yalan olan bu cümleyi nasıl kurabildiğim hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Yüzüme ciddi olup olmadığımı anlamak için çok dikkatli baktı.

" Söylemek yerine gösteriyorum işte. " Başımı iki yana salladım. Umutsuz vakaydı, başka açıklaması olamazdı. 

" Bende gösteriyorum işte. " Kaşlarını çattı. Beklediğim etkiyi yaratmıştım. Onunda kafasını karıştırmıştım. 

" İkisi aynı şey değil. " Gözlerime özellikle alaycı bir bakış getirdim. 

" Ne yani ? Bende mi gidip göğsüme senin adını yazdırayım ? " Ayağa kalkıp yanıma ulaştı ve bileğimi yakaladı. Hassas bir tenim olmadığı için bir kez daha şükrettim. 

" Bunu yaparsan o dövmeci ne olur biliyor musun sen ? " Kaşlarımı havaya kaldırdım. Kıskanması hoşuma gitmişti ve devam etmesini istiyordum. 

" Ne olurmuş ? " Beni kendine çekip göğsüne yasladı ama öncekiler gibi acıyla inlemedi. Ya acısını güzel saklıyordu, ya da canı acımıyordu. Anlam veremesemde sesimi çıkarmadım.

" Önce dövme yaptığı elini yerinden sökerim, ardından da aynı şeyi diğer bileğine yaparım. Sonra da kafasını kesip sana getiririm. Ders alabilmen açısından. " Gözlerim heyecandan ve şaşkınlıktan açılırken Tunahan'ın içindeki psikopatı uyandırdığım için kendime küfrettim. Kıskanmakmış, Tunahan tam anlamıyla bir odundu. 

" Bırak beni. " Kendimi geri çekmeye çalışıyordum ama o daha da sıkmaktan başka birşey yapmıyordu. 

" Beni anladın mı Sude ? Şakam yok, bunu gerçekten yaparım. " O an da tepem attı ve içimde ona karşı gelme isteği doğdu. Hani birşeyi anlarsın ama karşındaki inatla aynı şeyi tekrar eder ve sende ona uyuz olup dediğini yapmaktan vazgeçersin ya, bu aynen öyle birşeydi. 

" Anlamadım Tunahan. Seni hiçbir zaman anlamaycağım. " Beni geri itti ve yere doğru sendelememe sebep oldu.

" Beni neden anlamıyorsun ? Kıskanıyorum lan işte ! Nasıl açıklayayım sana bunu ? " İtirafıyla gülümsememek için kendimi zor tuttum. Sonunda itiraf ettirebilmiştim.

" Kendi vücudumla bir alıp veremediğim yok yani dövmeyi unut. " dediğimde gözlerini kısıp suratıma baktı. Birşeyleri yeni anlamış olmanın verdiği ifade vardı yüzünde.

" Bunu bilerek yaptın öyle değil mi ? " Kollarımı iki yana açtım. 

" Belki evet, belki hayır. " Bana doğru hamle yaptığında yatağın diğer tarafına geçtim. O da benim peşimden geliyordu ama her seferinde kaçıyordum. Kapının açılmaya çalıştığını duydum ama umursamadım. Tam Tunahan beni yakaladığı anda kapıdan kilit sesi geldi ve açıldı. Besim içeri girdi ve bizi görünce yüzüne bir şok ifadesi yerleşti. Ağzı açılıp kapandı, sonra aynı işlemi tekrarladı ve bir kelime bile etmeden odadan çıktı. Tunahan onun bu tepkisine kahkahalarla gülerken ben somurtuyordum. 

" Bizi yanlış anladı, gülmesene. " Hala gülmeye devam edince göğsüne bir yumruk attım. Gülümsemesi anında kesildi ve yüzünü buruşturdu. Sonradan dövmenin üzerine vurduğumu farkedince panik yaptım. 

" Özür dilerim. Çok acıdı mı ? Bak gerçekten bilerek olmadı tamam mı ? Kimsenin canını yakacak kadar..." Dudağıma kapanan dudaklar konuşmamı engelledi. Ama hareket etmiyor sadece dudağımın üstünde tutuyordu. Kendimi geri çekip yüzüne tokat attım. 

" Tunahan çık dışarı. " Elini yanağına götürdü, hemen ardından bana döndü. Sonra karşıdaki cama baktı ve gözleri büyüdü. Bende onun baktığı yere baktım ve karşıdaki camda Erhan'ı gördüm. 

" Beni onu kıskandırmak için mi öptün ? " Başını hırsla iki yana salladı. 

" Hayır. Yemin ederim hayır. Susmuyordun, bende böyle yaparsam susarsın diye düşündüm. Ayrıca teknik olarak bir öpüşme bile sayılmazdı. Daha önce hiç öpüşmedin mi ? " Gözlerimi kaçırdım. Konu buraya nasıl gelmişti ?

" Konu bu değil. Bir daha bunu asla yapma ve odamdan çık. " Gözlerimi hala onun gözlerinden kaçırıyordum. Çenemi tuttuğunda bir adım geri çekildim ve tutmasını engelledim. Yenilgiyle bir iç çekti ve odadan çıktı. Karşıdaki cama baktığımda Erhan hala oradaydı. Perdeleri çekmeden önce ona el salladım ve yatağın yanına gittim. Tunahan'ın tişörtü hala buradaydı. Onu elime alıp odadan dışarı çıktım. Salonda Yağmur'u gördüm ve yanıma çağırdım. 

" Abin hangi odada kalıyor ? " Belli belirsiz gülümsedi ama ayağına tekme atınca yüzünü buruşturdu. 

" Senin odanın yanındaki oda. " Yanağını öpüp odamın yanındaki odaya geçtim. Kapımı çalmamalarına kızıyordum ama ben kapıyı çalmadan odaya dalmıştım. Odada kimse yoktu ama yatağın üstünde kıyafetleri duruyordu. Yani banyoya girmişti. Tişörtü yatağın üstüne bıraktığım sırada cüzdandan ucu gözüken bir fotoğraf dikkatimi çekti. Merakıma yenik düşerek cüzdanı elime aldım. Bir taraftanda kimse geliyor mu diye etrafıma bakıyordum. Cüzdanı açıp fotoğrafı elime aldım ve bir kez daha Tunahan'a güvenmemekte ne kadar haklı olduğumu gördüm. Elimde tuttuğum fotoğraf Çağlanın fotoğrafıydı.

Merhaba :D Bölüm erken geldi, farkındayım. Ama Beyza buna bile geç diyecek bir arkadaş :D Neyse onu seviyorum <3 Bir arkadaşımın bir hikayesi var @justirem hikayesi daha çok yeni, umarım bakarsınız :D Bölüm hikayeye başladığı andan itibaren hep yanımda olan @justinisaa arkadaşıma gidiyor :d Sevgiler :**

YENİ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin