Bölüm Şarkısı : Enrique iglesias : Hero
" Senin burada ne işin var ? " diye sordum bakışlarımı kaçırarak.
" Aynı soruyu benim sana sormam lazım sanırım ! Burada ne işin var ?" Evet. Salaklıkta sınır tanımıyosun Sude ! Cidden ama. Yanıma gelip kolumu kavradı. Lanet olsun !
" Bana cevap ver. " Düşün Sude düşün.
" Yoksa bana mı aşıksın ? " Kocaman olmuş gözlerimi onun gözlerine diktim.
" E yuh yani ! " Sonra üstünde sadece bir havlu olduğunu hatırlayıp bakışlarımı tekrar kaçırdım.
" Şu an benim evimde, benim banyomdasın. Dua et başka bişey demedim. "
" Sadece tuvalete girmek için gelmiştim. " dedim kendimin bile zor duyduğum sesimle. Ve sen beni hala burada tutuyorsun. Birazdan olacaklardan ben sorumlu değilim.
" Ankarada buradan başka tuvalet yokmuymuş ? Eyvah birazdan burası umumi tuvalet gibi olur. " dedi yapmacık bir korkuyla. Daha fazla tuvaletimi tutamayacağımı anlayınca kolundan tutup - Bir anlık boşluğundan yararlandım. - dışarı çıkardım. Ardından da hemen kapıyı kilitledim.
" Eğer hemen kapıyı açmazsan...." Gerisini duymamak için kulaklarımı ellerimle kapattım. Ama arada bir kahkaha duyduğuma emindim. İşimi hallettikten sonra ellerimi yıkadım ve aynada kendime baktım. Kendimi birazdan başlayacak olan küçük kıyamet - yada büyük herneyse - ona hazırlamaya çalıştım. Yani biraz daha bekleyemedin mi Sude ? Ya da niye direk içeri dalıyosunki yani ? Kendime güven vermek istercesine gülümsedim ve dışarı çıktım. Burada değildi. Kurtuldum. Parmak uçlarımda odaya doğru ilerledim. Çantamı ve telefonumu alıp dışarı çıktım. Tam kapıdan çıkıyordum ki duyduğum sesle kalakaldım.
" Cidden bu şekilde kurtulacağını mı düşünüyorsun ? " Yani sen beni görene kadar öyle sanıyordum. Önüme döndüm. Neyseki üstünü giyinmişti. Demek ki bunun için gitmişti.
" Bana ne yapacaksın ? " Bir de önünde ağla istersen Sude. Başını yana doğru eğdi.
" Sana ne yapsam ? " Gözlerinden bir parıltı geçti. Bana doğru birkaç adım attı.
" Sana bu dünyayı dar etmek planlarım arasında. Sanırım iş arıyormuşsun ? " Gözlerimi kırpıştırdım.
" E- evet. " Bir kahkaha daha attı. Ne var yani ? Her insan kekeleyebilir.
" Bence sen bu şehirden git. " Kaşlarımı çattım.
" Neden ? " Birkaç adım daha atıp dibime kadar girdi.
" Çünkü burada seni işe alanla iş yapmayacağımı söyleyeceğim. Benim kim olduğumu biliyorsun değil mi ? " Egoist hayvanın tekisin.
" Kendini beğenmiş öküzün tekisin. Hatta öküzünde ötesisin. Öküz ötesi. " Gözleri şaşkınlıkla büyüdü.
" Çok değişiksin. Hakaret ederken bile değişik. Öküz ötesi ha ? " Arkamı döndüm ve kapıyı açıp kendimi dışarı attım. Peşimden gelmedi. Gelmesini de beklemiyordum zaten. Harika. Bir kez daha evsiz kalmıştım. Üstelik bu sefer kıyafetlerimde orada kalmıştı.
" Sude ! " Kafamı sesin geldiği yöne çevirdim. Zeynep koşarak bana doğru geliyordu.
" Efendim ? "
" Sen bilgisayar mı okudun ? " Başımı onaylar biçimde salladım.
" Bunu bana neden daha önce söylemedin sanki ? " Sitem eder gibi konuşması beni deli etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ AŞK
RomanceYeni bir şehir. Yeni bir iş. Yeni bir aşk. Bunlar eski bir eşle kıyaslanabilir mi ?