ESKİ SEVGİLİ

2.3K 83 4
                                    

Bölüm şarkısı : Britney Spears : Perfume.

SUDE

" Daha sert. " Karşımdaki adamın dediğiyle yumruğuma daha da güç verdim. Ama ne kadar çabalasam da olmuyordu işte. Boks eğitimi almam bir hataydı. Bunu şimdi daha iyi anlıyordum.

" Aynı kız gibi vuruyorsun Deren. Hadi ama!  " Kaşlarımı kaldırıp alayla adama baktım. Hadi canım!

" Neden acaba ? " Genel olarak erkekleri eğiten birinden eğitim alırsam sonuç bu olurdu işte. Tamam genel olarak erkeklere ders vermiyordu. Tek kız öğrencisi bendim. Çünkü eğer kızları eğiten birinden yardım istersem bana erkeklerden daha zayıf olmayı öğretiyordu. Benim istediğim bu değildiki! 

" Tamam. Bugün burda bırakalım. Yumrukların daha kuvvetli olmaya başladı. Ama yetmez. Daha kuvvetli olmalı.  " Başımı onaylar biçimde sallayıp soyunma odasına yöneldim. Önüme çıkan ikinci boks hocasıyla yüzümü buruşturdum. Bu adam bana ilk geldiğim günden beri kötü davranıyordu. Çünkü kadınları genel olarak hiç sevmiyordu. Dünyada sadece erkeklerin olmasını istiyordu. Ama annesininde bir kadın olduğunu unutuyordu. Hiçbir zaman feminist bir yapım olmamıştı.  Ama bu adam her zaman beni kendimi savunmaya itiyordu. Bu da hep kavgayla sonuçlanıyordu. Sağa doğru bir adım attım. O da aynısını yaptı.  Kavga etmek istemiyordum. Sola doğru bir adım attım. O da aynısını yapınca kafamı hırsla yerden kaldırdım. 

" Senin derdin ne be! " Yüzüne o hayranı (!) olduğum gülümsemelerden birini yerleştirdi.

" Kız gibi vuruyormuşsun Sude. " Şu an kullanmadığım adımı duymamla adama doğru yürüyüp bir yumruk atmam bir oldu. Ben geçmişi unutmaya çalışıyordum. Ama adam kimden duyduysa duymuş ve karşıma geçmiş bana bunu hatırlatıyordu. Bu benim düğmeme basmış gibi birşeydi. Sinirlerime genelde hakim olurdum. Kolay kolayda sinirlenmezdim. Ama şu an tek düşündüğüm adamın yüzünü dağıtmaktı. Adamın burnundan bir çatırtı duyunca tatmin olup geri çekildim.

" Gerekince erkek gibi de vurabilirim." deyip tekrar soyunma odasına yöneldim. Sinirlerim feci halde bozulmuştu. Eski hayatıma dair herşeyi hayatımdan atmıştım. Hatta duygusuz birine dönüşmüştüm. Ta ki Yağmur ve Besim'in oğlu doğana kadar. O kadar sevimliydiki!  Onunla hep ben ilgilenmiştim. Belki de bu yüzden annesinden çok benim sözümü dinliyordu. Yağmurun hamile olduğunu öğrendiği gün aklıma gelince gülümsemeye başladım. Besime öldürecekmiş gibi bakmış sonra da sarılmıştı. Erdinç ve ben gülme krizine girmiştik. Tunahandan sonra ilk defa o zaman gülmüştüm. Ama çok komikti. Sonra da gün gün onun karnındaki bebeğin büyümesini izlemiştik.Yağmurla barışmama o sebep olmuştu. Erdinç benim gibi olamamıştı ne yazık ki!  Onunla Yağmur'un arası hala limoniydi. Üzerimi ışık hızıyla değiştirirken aklıma gelen şeylere kaşlarımı çattım. Neden birden geçmişe dönmüştüm sanki ? Aynanın karşısına geçip üzerimdeki deri mont ve onun altındaki siyah pantalona onaylayan bakışlar attım. Artık çıkabilirdim. Soyunma odasından çıkınca karşı duvara yaslanmış boks hocamla karşılaştım. Ah!  Başım dertteydi.

" Deren!  O yaptığında neydi öyle ? "  Bu suçlamalara alışkındım. Bana asılanlara hep aynı şeyi yapmıştım. O da alışkındı. Ama daha önce hiç hocayı dövmemiştim.

" Beni biliyorsun... " Sözümü kesti.

" Neden o kadar bekledin vurmak için?  Ciddi anlamda haketmişti. " Şaşkın bakışlarımı ona çevirdim.  Beni mi haklı bulmuştu yani ? Gülümsedim.

" Işte seni bu yüzden seviyorum be!  " deyip boynuna sarıldım. O da arkadan kollarını belime sardı. Boks hocamı seviyordum. Bana güçlü olmayı öğretiyordu. Telefonumun çalışıyla geri çekildim. Arayanın ismine baktım : Burak. Vazgeç artık!  Meşgule attım. Bana takmıştı. Ne kadar terslesemde vazgeçmiyordu.

YENİ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin