~Sen benim cehennemime cennetimsin~

11.8K 1K 802
                                    

"Hyung daha yukarı daha yukarı!"

"Biraz daha hızlı sallarsam düşeceksin Jimin."

Jimin oturduğu salıncakta ayaklarını öne arkaya salladı.

"Düşmem hyung düşmem düşmem daha hızlı hadi! Gökyüzüne ulaşmak istiyorum"

Taehyung buruk bir şekilde gülümsedi ve küçüğünü yavaşca sallamaya başladı.

"Gökyüzüne ulaşmana izin veremem. Annenin orada olduğunu düşünüyorsun değil mi?"

Jimin kafasını salladı.

"Annem beni orada bekliyor. Onun yanına gitmek istiyorum. Annemi çok özledim hyung."

Taehyung salıncağı durdurdu ve aynı anda Jimin ile göz göze geldiler.

"İşte, bu yüzden gitmene izin veremem."

"Ama hyung..."

Jimin ne diyeceğini bilememiş ve cümlesini yarım bırakmıştı. Taehyung Jimin'i elinden tutarak salıncaktan indirdi.

"Yeterince oynadın. Eve gidelim mi artık?"

Jimin olanlara bir anlam verememişti. Hyung'u belli ki bir şeye sinirlenmişti ama Jimin onun neye sinirlendiğini bilmiyordu. Kendisini suçlu hissetmişti. Bu yüzden onu daha fazla sinirlendirmek istemiyordu. Biraz daha oynamak istiyordu. Ama bunu Taehyung'a söylerse ne tepki vereceğini bilmiyordu. O yüzden Jimin susmayı tercih etmişti.

"Gidelim hyung."

Taehyung ve Jimin parktan çıkıp yürüdüğünde Taehyung yoldaki insanların Jimin ve kendisine baktığını gördü. İçinden neden onlara baktıklarını düşündü. Ama nedeni anında aklına dank etmişti. Jimin'in elini hala bırakmamıştı ve el ele yürüyorlardı. İşin aslını kimse bilmiyord. Tabii ki insanlar yanlış anlayacaklardı. Taehyung aniden elini çekti ve Jimin Taehyung'un bu hareketine bir anlam veremese de bir şey dememiş, Taehyung'un yanında yürümeye devam etmişti.

Tam Jimin Taehyung'a neden elini bıraktığını soracaktı ki Taehyung'un telefonunun çalmasıyla Jimin'in tüm kelimeleri ağzında tıkılı kalmıştı. Taehyung telefonu açtı ve Jimin ise Taehyung'u izliyordu. Acaba kimin ile konuşuyordu?

"Efendim Jungkook?"

"İyiyim ya sen?"

"Dışarıdayım hava alıyorum."

"Ne? Bana mı? Neden?"

"Siktir! O yarına mıydı?"

"Tamam. Hoseok'u al ve bana gel. Hemen."

"Hoşçakal."

Taehyung telefonu kapatıp içinden söylenmeye başlamış ve adımlarını hızlandırmıştı. Jimin ise büyüğünün arkasından adeta bir ördek yavrusu gibi geliyor ve atabildiği kadar hızlı adımlar atarak Taehyung'a yetişmeye çalışıyordu.

"Hyung. Yavaşla! Sana yetişemiyorum."

"Hızlı olmak zorundayız Jimin. Arkadaşlarım evime gelecekler."

"Neden?"

"Çünkü yapmamız gereken bir proje vardı ve yarın onun son günü. Onu yetiştiremezsek üçümüz de istediğimiz işe giremeyeceğiz ve ben kasiyer olmaya mahkum kalacağım."

Jimin Taehyung'un söylediklerine bir anlam veremiyordu

"Sen okula mı gidiyorsun hyung?"

"Üniversiteye gidiyorum. Hoseok ve Jungkook da çocukluk arkadaşlarım. Ama eğer ödevi yetiştiremezsek kesinlikle beni arkadaşlıktan reddederler. Bu yüzden hızlı olmak zorundayız."

CatBoy//VMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin