Bölümün sonunu çok beğeneceksiniz ;))) İyi okumalar♡
"Lanet olsun!"
Taehyung odasının kapısını hızla açtı ve önüne gelen her şeyi fırlatıp dağıtmaya başladı.
"Karşıma çıktığın güne lanet olsun! Kalbimi hızlandırdığın her ana lanet olsun! Sana bağlandığım güne de lanet olsun!"
Taehyung sinirle kendini yatağa attı.
"Canımı acıtıyorsun işte! Anlamıyor musun!"
Taehyung dolu gözleri ile tavana baktı. Bu yıllar sonra ikinci defa ağlayışıydı. Taehyung kendini güçsüz hissediyordu.
"Anlamıyorum. Seni seviyorum, seni canımdan çok her şeyden çok seviyorum. Ama canımı yakıyorsun, nefesimi kesiyorsun. Geceleri uyutmuyorsun. Bu yüzden senden nefret de ediyorum."
Taehyung içindeki yoğun duygu birikintisini dışarıya çıkarmak istiyordu. Bu yüzden durmayacak, yılların acısını çıkaracak ve saatlerce ağlayacaktı.
"Lanet olsun Jimin!"
Ve Taehyung o gün, ilk defa bağırarak ağladı.. Hıçkırıkları boğazında düğüm oluyor, nefes almasını zorlaştırıyordu. Ateşi çıkmıştı, vücudu cayır cayır yanıyordu. O an hiçbir şey umrunda değildi esmer gencin. Küçüğünü, sevdiğini yanında istiyordu. Şimdi yanında olmasını, kollarını ona dolamak ve kokusunu içine çekmek istiyordu.
Taehyung dolu gözleri ile uzandığı yataktan kalktı ve ağır adımlarla mutfağa indi. Aklına iki gün önce çöpe attığı kutu gelince gülümsedi.
"Hayır, hayır Taehyung."
Kafasını sağa sola salladı. Bunu yapamazdı. Ama şu an tek ihtiyacı olan şey o kutuymuş gibi hissediyordu..
Hızla çöpe attığı kutuyu aldı ve içini açtı. İçinde küçük bir not yazıyordu fakat o gün o notu fark etmemişti. Notta en geç bir hafta içinde kızı istiyorum yazıyordu. Taehyung şakaklarını ovdu. Bu sadece onun Jimin'i bulmak için uydurduğu bir yalandı. Taehyung'un kız arkadaşı yoktu, hatta Taehyung'un etrafında dişi sinek bile yoktu.
"Sen bunu hak ettin Taehyung. Bu yaşadıklarının hepsini hak ettin."
Taehyung burukca gülümsedi ve kutudaki uyuşturucu ile dolu iğneyi çıkardı. Kafasında binlerce ses dönüp duruyordu. Taehyung hızla üzerindeki tişörtün kollarını sıyırdı ve esmer tenini gün yüzüne çıkardı.
Taehyung iğnenin kapağını açtı ve gözlerini kapattı. İğnenin ucunu koluna yaklaştırırken kafasındaki sesleri susturmaya çalışıyordu. Bu çok da zor bir şey değildi ki. Tek yapması gereken iğneyi yavaş bir şekilde koluna batırmak ve uyuşturucunun tüm vücuduna yayıldığını hissetmekti. Taehyung kendini hazır hissedip gözlerini kapattı. Tam iğneyi batırıyordu ki kapı çaldı.
Taehyung gözlerini açtı ve oflayarak iğneyi geri kutuya koyup rafa kaldırdı.
Dağılmış saçlarını düzelterek kapıyı açtığında karşısında duran kişi Jimin'den başkası değildi.
"Hyung!"
Jimin koşarak Taehyung'a sarıldı ve kafasını göğsüne yasladı.
"Hyung seni özledim!"
Taehyung Jimin'in sarılmasına karşılık verdi.
"Ben de bebeğim ben de çok özledim. Nasıl geldin sen buraya?"
*Flashback*
"Sakın buradan bir yere ayrılma tamam mı Jimin? Jungkook ile bir şey almamız gerek. Birazdan döneceğiz. Sen bir yere ayrılma."