"Şimdi yavaşca tuşa bas."
"Buna mı hyung?"
Yoongi küçüğünü onayladı ve elini tuttu.
"Bu şekilde basacaksın. Daha sonra buna, ve buna."
"Bu siyahlara basmayacak mıyız hyung?"
"Onlara ben basacağım. Sen sadece gösterdiğim şekilde tuşlara bas. Tamam mı?"
Jimin büyüğünü onayladı ve öğrendiği kadarıyla tuşlara bastı.
"Evet Jimin. Böyle. Biraz daha güçlü ve kendinden emin bas. Tamam mı?"
"Hyung ya piyanonun canı acırsa? Çok basarsak canı yanar mı?"
Yoongi gülümsedi.
"Merak etme. Sen basmaya devam et. Ona bir şey olmaz."
Jimin Yoongi'yi onayladı ve kendinden daha emin bir şekilde tuşlara bastı.
"Hyung! Ben piyano çalıyorum!"
"Evet, tebrikler. Çok da güzel çalıyorsun."
"Yemeğe gelsenize hadi! O kadar yaptım. İki saattir piyanonun başındasınız."
"Geliyoruz Jungkook hyung!"
Yoongi Jimin'in elini tuttu ve tuşlara basmasını durdurdu.
"Yemeğimizi yiyelim. Sonra devam ederiz."
Yoongi oturduğu yerden kalktı ve Jimin'e elini uzattı.
"Ben, büyüğüm hyung. Gelebilirim."
Yoongi burukca gülümseyip uzattığı elini indirdi.
"Peki o zaman. Hadi gidelim ve afiyetle yemeğimizi yiyelim."
***
Jimin evden gideli birkaç gün oluyordu. Taehyung, isteksizce işe gidiyor, eve geldiğinde de kendini yatağa bırakıp saatlerce tavana bakıyordu.
"Ne yapıyorsun Jimin-ah? Umarım mutlusundur."
Taehyung gözlerini kapattı ve Jimin'i gördüğü son geceyi düşündü. Dudaklarının ilk defa dudakları ile birleştiğinde hissettikleri.. Taehyung gülümsedi. O gece, gerçekten de unutulmaz bir geceydi. Hem Jimin onu öpmüş, hem de onu kendinden uzak tutmak zorunda kalmıştı. Aynı anda hem en kötü, hem de en iyi gece olmuştu o gece..
Çalan zil sesi ile Taehyung gözlerini açtı ve yataktan kalkıp odadan çıktı. Jungkook ve Yoongi evde Jimin'e bakıyorlardı, Hoseok da yine sevgilisinin yanına, mezarlığa gitmişti. Namjoon ve Jin çok uğramazlardı. O zaman gelen kim olabilirdi?
Taehyung merdivenleri hızla indi ve kapıyı açtı.
Kapıyı açtığında etrafta kimse yoktu. Çocuklar oyun oynarken basmıştır diye düşündü. Tam kapıyı kapatacağı esnada kapının önünde yerde duran kutu dikkatini çekti. Bu da neyin nesiydi?
Taehyung kutuyu aldı ve doğruca salona girip kutuyu yavaşca açtı. İçindekileri gördüğünde burukca gülümsedi.
"Jaesung... Asla pes etmiyorsun."
Taehyung kutuyu olduğu gibi çöp kutusuna attı. Bunlara ihtiyacı yoktu ki. Uyuşturucuyu bırakalı, yıllar oluyordu. Ve yeniden başlamayacaktı. Taehyung'un bağımlısı olduğu tek uyuşturucu Jimin'di artık. Kokusu, gülüşü, aldığı nefes, saç telleri.. her şeyine tepeden tırnağa bağımlıydı.